VENÜS KAMPÜS EĞİTİM KURUMLARI KURUCUSU ALİ ERZİNCANLIOĞLU bunun mümkün olduğunu söylüyor. Konuya “Eğilmek mi yoksa uzanmak mı daha kolay” sorusuyla giren ERZİNCANLIOĞLU sözlerini şöyle sürdürüyor: Aileler bu dönemde evlatlarının sadece fiziki ihtiyaçlar hiyararşisi içinde olmadığını fark edip, aynı zamanda duygusal olarak ta evlatlarına yardımcı olmalarını tavsiye ediyor.

ALİ ERZİNCANLIOĞLU bu dönemde yapılması gerekenleri şu şekilde sıralıyor.

1. Evde yarıyıl tatil havası yaratın: Biraz zor olacak ama evde bu havayı oluşturmak için,Geç kahvaltı etmek, biraz geç uyumak gibi küçük kaçamaklar ve gülümseyerek “Bugün de tatil” demeniz bile bu atmosferin oluşmasına bir adım olur.
2. Biraz durun: Bunu demek çok zor ama,Yok yanlış duymadığınız, belki tüm tatil boyunca değil ama en azında 2-3 gün çocuğunuzun tembellik hakkını kullanmasına izin verin. Paniğe kapılmayın hemen, Bazen hiçbir şey yapmamanın da aslında yaratıcılığı geliştirdiğini bilin ve bundan korkmayın.
3. Durumunuzu kabul edin:Vakit ayırıp ,Tatilde evde olmakla ilgili duygularınız hakkında çocuğunuzla konuşun. Siz de onun duygularını yargılamadan, eleştirmeden, kalpten dinleyin. Ne anlatmaktan ne de duymaktan korkmayın.
4. Fiziksel yakınlık yetmez, duygusal yakınlık kurun:Hepimiz zor zamanlardan geçiyoruz biraz daha sabır edip normalleşemeye de zor da olsa adım atmayı denemeliyiz. Zaman ilişkilerin para birimidir. İlişkilerinize yatırım yapmak istiyorsanız, önce ilişkilerinize nitelikli zaman ayırmanız gerekir. Aynı evde olmak ne eşinizle ne de çocuğunuzla gerçek yakınlığı garantiler! Duygusal yakınlığı arttırmak için sadece sorun odaklı konuşmak yerine, sohbet etmeyi deneyin. Eski fotoğraf albümleri üzerinden, eski anıları konuşmak iyi bir başlangıç olabilir.
5. Eski alışkanlıklarınızı ev ortamına adapte edin: Biraz size komik gelecek ama bunları yaparsak hepinize iyi gelecek zorlayın kendinizi,Birlikte kamp yapmak, çadır kurmak, yemeğe gitmek gibi aktiviteleri ev ortamında deneyin. Birlikte gitmek istediğiniz ya da gitmeyi planladığınız yerlerin kültürünü, tarihi yerlerini internetten bulup bunun üzerine hayal kurabilirsiniz. Hatta oraya ait, yerel müzik eşliğinde bunu yapmak daha da keyifli olacaktır. Bu sırada çocuğunuzun nereleri görmeyi istediğini ve neleri merak ettiğini de duyma fırsatınız olur.
6. Değişik bilgiler ve oyunlar öğrenin: Evlatlarımızın dünyaları çok farklı ve onlar sürekli internet ile sizden daha çok iletişim halinde bu yüzden,Özellikle küçük çocuğunuz varsa her gün birbirinize çok enteresan bir bilgi öğretme oyunu oynayabilirsiniz. Kaç gezegen var, bulutlar neden beyaz, ayılar neden kış uykusuna dalar, neden hıçkırırız, interneti ilk kim buldu gibi…
7. Online oyun oynamasına izin verin. En zor kısım bunu söylemek olsa gerek hiç içime sinmeden söylüyorum ama bunu yapmamızı uzmanlar tavsiye ediyor ve yapmalıyız.Çocuğunuzun iletişim aletlerini dersler için saatlerce kullanmasına izin verdiğinizi hatırlayarak, belli saat aralıklarında oyun için de kullanmasına izin verin. Oyun oynadığı aralıkta çocuğunuza da kendinize de suçluluk yüklemeyin. Sadece çocuğunuzun gelişimsel özelliklerini dikkate alarak zaman sınırı koyun.
8. Spor yapın:  En yapılabilir olasılığı size söylüyorum ama yapın mutlaka ,Haftada en az 3 gün gerekli tedbirleri alarak birlikte yürüyüş yapın, hava güzelse evde hazırladığınız sandviçleri yanınıza alıp açık havada kış pikniği bile yapabilirsiniz.
9. Sıradışı bir şey deneyin: Evladınızın öğretmeni ile işbirliği yapın tavsiyeler alın yada kendiniz topa girin ve akın,Birlikte yemek ya da kek yapmak olabilir ya da online bir sporu ya da dansı denemek de olabilir. Online bir müze gezmek ya da sevdiğiniz sanatçıların online konserini dinlemek de olabilir. Üretmeyi amaçlamadan, sadece deneyin ve gülün.
10. Mutlu olmayı ve eğlenmeyi odağınıza koyun:Eğer sağlıklı iseniz durmadan yola devam edin ,Yok Polyanacılık değil, olumsuzları görmezden gelin demiyorum ama “her şeye rağmen” eğer çocuğunuz sağlıklı bir şekilde evde sizinle birlikte ise buna şükretmeyi unutmayın. Bu durumun yorgunluğundan ve zorluklarından şikâyet etmek yerine, keyif almayı hedef haline getirin.

    

ÇOCUKLARINIZ SİZİN YANSIMANIZ

– Çocuklarınızın yüzü, tavrı ve tutumunun anne-baba olarak hep sizi yansıttığını bilin. Eğer siz öfkeliyseniz onlar da öfkeli, siz tembelseniz muhtemelen onlar da… Eğer siz pandemi nedeniyle sürekli şikayet ediyor, sıkılıyor ve söyleniyorsanız muhtemelen onlar da yapar ama siz gülümsüyor ve her şeye rağmen kahkaha atmayı seçiyorsanız bilin ki onlar da mutluluğa daha yakın. Ebeveyn olmanın belki de en zor yanı, kendinizde sevmediğiniz ya da zorluk çıkaran yanlarınızı acil olarak onlar için değiştirme zorunluluğunuzdur. Unutmayın, siz değişirseniz hem onlar hem de tatilin tadı değişir.

ALİ ERZİNCANLIOĞLU