Avrupa Birliği (AB) üyesi Polonya’nın Anayasa Mahkemesi çok tartışmalı bir karara imza attı, Brüksel ve Varşova arasındaki ipler daha da gerildi. Polonya Anayasa Mahkemesi Polonya yasalarının AB yasaları ile çelişmesi durumunda Polonya mevzuatının AB hukukuna üstün geleceğine hükmetti.
Kararın Polonya’nın sağ eğilimli hükümetini daha da cesaretlendirmesi beklenirken, AB ile ilişkileri daha da zorlaştırma potansiyeli bulunuyor. Karara AB’den tepki gecikmedi.
Fransa’nın Avrupa Bakanı Clement Beaune, Polonya mahkemesinin kararının AB’ye yapılan bir saldırı olduğunu ve ekonomik yaptırımların değerlendirilebileceğini söyledi.
Clement Beaune “Bu çok ciddi…AB’den çıkış için de facto (fiili) bir risk bulunuyor” dedi ve Polonya’nın AB’den ayrılmasını istemediğini de sözlerine ekledi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de kararın ardından yaptığı değerlendirmede “AB’nin yapı taşlarından bir tanesi AB hukukunun ulusal mevzuata üstünlüğüdür” ifadelerini kullandı.
‘POLONYA YARGI EGEMENLİĞİNİ DEVRETMEDİ’
Polonya Anayasa Mahkemesi AB üyelerini bağlayan bazı hükümlerin ve 27 üyeli birliğin bazı kararlarının Polonya Anayasası’yla çatıştığını belirtti. Kararı değerlendiren 14 hakimden ikisi ise karara şerh koydu. Mahkeme Polonya’nın AB üyeliğinin, Avrupa mahkemesine yasal üstünlük vermediğini ve Polonya’nın yargı egemenliğini AB’ye devretmediğini kaydetti.
AB kurumları ve yetkilileri bu görüşe karşı çıktı. Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamada “AB hukukunun ulusal mevzuata üstünlüğü vardır, buna anayasal hükümler de dahildir” denildi ve “Adalet Divanı kararları bütün üye devletlerin kurumları ve ulusal mahkemeleri için bağlayıcıdır” ifadeleri kullanıldı. Komisyon, AB hukukunun itibarını korumak için kendisine verilen yetkiyi kullanmakta tereddüt etmeyeceğini belirtti.
Mahkeme, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki’nin önergesiyle Temmuz ayında yasaların üstünlüğüne ilişkin incelemesini başlatmıştı. Morawiecki ise kararı memnuniyetle karşıladı.
Mahkeme bu incelemeyi, Avrupa Adalet Divanı’nın Mart ayında verdiği ve Polonya’da Yüksek Mahkeme’ye yargı reformları kapsamında yürürlüğe giren ve hakim atamalarını düzenleyen yasanın AB hukukunu ihlal edebileceği kararının ardından başlatmıştı.
AB, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü gibi konularda uzun süredir Polonya ve Macaristan’ı eleştiriyordu.