BAL-GÖÇ Genel Başkan Adayı Prof. Dr. Emin Balkan, Bursa’da yayın yapan bir TV kanalına konuk oldu.

Balkan, BAL-GÖÇ Başkanlık seçimlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Son dönemlerde Balkan camiasının sorunları ve yeni projeleri üzerine çalışmalarına hız kesmeden devam eden BAL-GÖÇ Başkan Adayı Prof. Dr. Emin Balkan, Bursa’da yayın yapan bir TV kanalına konuk oldu. BALGÖÇ‘ün olağan genel kurul toplantısının ilk oturumunda ekibi ile birlikte dernek lokaline gittiklerinde hazirun listesi kendilerine verilmemesi üzerine yaşanan olaylara ilişkin yeni üyelere yapılan davranışlar karşısında çok üzüldüğünü ve mahçup olduğunu belirten Balkan, “Onlara da çok üzüldüm, bu camiaya ait olma duygusu ve heyecanı ile yeni geliyorlar ve bir şeyler yapmak istiyorlar. Bu duyguları Pazar günü gören arkadaşlarımız şimdi daha çok heyecanlı.” dedi.

Balkan, Turhan Gençoğlu hakkında yöneltilen soruya ilişkin, “ Benim hiçbir sıkıntım yok, olmadı da. Direkt bu yönüyle bir problemimiz olmadı. Ama arada bazı elçiler, bazı görevleri yönetimde üstleneyim deyince bende böyle bir şeyi düşünmediği ifade ettim herhalde ondan rahatsız oldu. Benim direkt kendisi ile herhangi bir tartışmam, münakaşam olmadı.” İfadelerini kullandı.

Emin Balkan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Ben adaylığımı deklare ettiğimde o sürece kadar hep Emin Hoca aday olmayacak daha diyenler arkadaşlar vardı. Adaylığım konusunda kamuoyundaki pozitif imaj bazı kişileri rahatsız etti. Genel kurul Ocak ayında olacak diye biliyorduk. Ama öyle bir şey öğrendik ki; tek tek kişiler aranıyor, 4 yıldan beri yönetim kurulu toplantısına hiç gelmemiş kişiler o akşam orada bulundu. Öyle bir yaklaşım içindeler ki, son birkaç hafta içinde gördüğümüz şeyler şöyle; bu yönetime geçiren iki adayın da arkadaşları var içeride. Eski üyeleri arayarak “Emin Balkan’a destek vermezseniz aidatlarınızı öderiz” söylemleri veya aidat ödemeye gelen kişilerin kime destek vereceklerini sorguladıkları, seçin gününe kadar hazirun listesinin verilmediği, hatta üyelerin kimlik bilgilerine kadar portföylerinin herkese ulaştırılması gibi gizli saklı genel kurul yapılmaya çalışıldı.

Üyelikten ihraç edilmiş yönetim kurulundan bazı kişiler, kapıda bekleyerek üyelere provakatif sözler söyleyerek tahrik ettiler. Bu olaylar üzerine tepkimi göstermek amaçlı yaptıklarının yanlış olduğunu, üyelikten ihraç edilmiş birinin orada külhanbeylik yapmaması gerektiğini ifade ettim. Hoş olamayan bir süreçti, bizde yasal olarak gerekeni yaptık.

“Bazen üzülüyorum”

Bazen üzülüyorum buraya girdiğime, bazen de aday olmamın bu camiayı toparlamam için özel bir görev olduğunu düşünüyorum. Çünkü çok çirkinleştirmişler. Yönetim kurulundaki kişilerin birbirine hakaret etmeye başladığı, birbirleriyle konuşmadığı, alaycı davranış içerisinde olunan süreçler var.

“Hizmet edeceksin, üreteceksin”

Yüksel arkadaşımızın milletvekili olduktan sonrasındaki süreç gittikçe geriye gitmiş. Benim haricimdeki her iki adayımız on yıl içerisinde burada, yönetim birimleri içerisinde çeşitli yerlerde aktif olan arkadaşlar. Yüksel arkadaşımız milletvekili olduktan sonra yönetimden bir kişi başkan seçilecek. 3 veya 4 kişilik gruplar olmuş başkan adayı. Bunlar da kendileri yönetim kuruluna geldiklerinde tek başına öne çıkamamışlar. Çıkarsak ve kaybedersek düşüncesi ile. Veli ağabeyin hiç aklında böyle bir şey yok. Veli ağabey yıllardan beri bu camiaya hizmet etmiş, ama başkanlık için koşmayan birisi. Emri vaki başkan olmuş. Bir grup biz burada başkan olmadan gidelim diyerek istifa etmiş, esasında hizmet edeceksin, üreteceksin. Bu yanlışlarının sorumluluğu da Veli ağabeyde değil hepsinde. Bir kader arkadaşımızın da içinde olduğu arkadaşlarda yaklaşık 3 yıldır yönetim kurulu toplantılarına katılmıyor, üretmiyor ama o etiketi de kullanıyor. Son 14 Aralıkta da geliyorlar benim tabirimle yönetimi ele geçiriyorlar.

“Bu işin arkasındayız”

Hem BAL-GÖÇ’ ün geçmişten bugüne kadar ki bir mizacı, yapısı var, ona yakışmıyor. Hem de dernekler kanununa veya dernekler yasalarına, tüzüğümüze uygun olmayacak eylemlerin “Biz yaparız, ederiz. Siz mahkemeye gidin” gibi söylemler içindeler. Maalesef Türkiye’deki yargıda netice almada hızlı değil ve bununda farkındalar. Biz yol alırız siz geriden gelirsiniz düşüncesi içindeler. Biz Pazar gününden beri bu işin arkasındayız.

Öyle bir yakıştırma yapıyorlar ki; “ Emin Hoca ve arkadaşları burada naylon üyeler oluşturmuş” Öyle bir şey yok, tam tersine benim yıllardan beri dikkat ettiğim bir husustur. Yeni isimleri yönetime almak zorundayım. Eskiler ile yapacakmışım, o yönde mesajlar alıyorum. Çok değerli insanlar, kardeşlerimiz var camianın içinde. Üyeliklerin çoğunu kabul etmiyorlar. En son toplantıda da yaklaşık 300-400 civarında üyelik var bunların içinde öğrendiğim kadarıyla Kader’i ve Hasan’ı da destekleyen arkadaşlar var ama çoğunluğu Emin Balkan referanslı olduğunu gördükleri için üyeliklerini kabul etmiyorlar.

Ben Başkan’dan istedikten 2 gün sonra hazirun listesi verildi. Ama bu hazirun listesini arkadaşlarımız inceledi ve Eylül ayındaki üyelikler o listede yok. Onlarla ilgi girişimimizi de yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. 13 Mart’ta bu kişilerin o makamı kazanmak için bu kadar yasa dışı işleri yapmaması gerekirken maalesef “Biz yapacağız, siz yol alın” tavırları karşısında biz de yasal bir süreci yapabildiğimiz kadar yapacağız ve kimse ile kavga etmeyeceğiz. Hazirun listesinde o kadar uğraşmalarına rağmen, bu liste 2 bin 200 civarında şuanda ve çoğunluğun Emin Balkan’a oy destek vereceğini kendileri de biliyor ama söyleyemiyorlar. Onun için de rahatsızlıkları var. Hiçbir zaman çirkinleşmeden seçime, 13 Mart’a gideceğiz.

“13 Mart’tan ürkmüyorum”

13 Marttan ben o kadar ürkmüyorum. Çünkü ben arkadaşlarıma bu yola çıkarken de, Pazar günü de hep şunu söyledim; Sakın ha cevap vermeyin. Herhangi bir şekilde sözle veya davranışla karşılık vermeyin. 13 Mart’ta da biz orada şölen havasında olmayı çok arzu ediyoruz. Herkes gelsin, kavga dövüş olamadan üyelerimin de sağduyulu olacağını biliyorum. Ben bunu rahatlıkla söylüyorum. O gün üyelerimizin takdirini kim almışsa benim ve arkadaşlarımın başkanıdır.

“BAL-GÖÇ partiler üstü olacak”

Emin Balkan isminin bir siyasi parti ile anılması iddialarına ilişkin Başkanlık yaptığı dönemlerde ailesinin hangi partiye oy verdiğini bilmediğini vurgulayan Balkan, “ BAL-GÖÇ sıradan bir dernek değil, partiler üstü olması lazım. Bugün de ben bu yola çıkarken şunu söyledim; BAL-GÖÇ siyasetin içinde olacak ama siyaset BAL-GÖÇ’ ün içinde olmayacak. Bursa’da nüfusun yarıdan fazlası Balkan göçmeniyse biz tek bir parti de olamayız. Her partide bizim kardeşimiz olsun, her partiden milletvekilimiz, belediye başkanımız, meclis üyemiz de olsun. Ama bu çatının altında partizanlık yapmasınlar. Ben herhangi bir partinin yamacında olmayacağım, görevimi partizanlık olarak yapmayacağım” ifadelerini kullandı.