Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Yalova’daki Hava Harp Okulu öğrencilerinin İstanbul’a sevkine ilişkin, eski Yalova Hava Meydan Komutanı ile Vodafone Park’a inen helikopter pilotlarının da aralarında bulunduğu 9’u tutuklu 16 rütbeli sanığın yargılandığı davada, 7 sanığa “anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar dönemin Yalova Hava Meydan Komutanı eski Albay Metin Yıldırım, eski Kurmay Binbaşı Mehmet Gürler, eski teğmenler Sabri Çalışkan ve Faruk Şimşek, eski Astsubay Hasan Yıldırım ile Hava Harp Okulu 5. Filo Komutanlığı’nda görevli helikopter pilotları eski üsteğmenler Hasan Kaya ve Tuncay Yıldırım ile Ali Yağmur ve Faruk Özdemir katıldı.
Tutuksuz 7 sanığın da hazır bulunduğu duruşmada müdahil kurumlar Başbakanlık ve TBMM’yi ise avukatları temsil etti.
Avukatın “aslında FETÖ yok” açıklaması
Duruşmada, sanık ve taraf avukatlarının daha önce verilen mütalaaya karşı beyanları alındı. Söz alan sanıklardan Hasan Yıldırım’ın avukatı Muazzez Görkem Büyükgövez’in savunma yaparken “FETÖ’nün hep birlikte yaratılan bir örgüt olduğu ve aslında böyle bir örgütün bulunmadığı” yönünde beyanı, mahkeme heyetinin tepkisini çekti. Başkan Abdurrahman Orkun Dağ, avukat Büyükgövez’i uyardı.
Son sözlerin ardından davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Ali Yağmur, Faruk Özdemir, Faruk Şimşek, Hasan Kaya, Mehmet Gürler, Metin Yıldırım ve Tuncay Yıldırım’ın, “anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Suçun vasıf ve mahiyeti, meydana gelen zarar, tehlikenin ağırlığı, suç içindeki konumları, fiilden sonraki davranış biçimleri ve pişmanlıklarının olmayışı nedenleriyle sanıklar hakkında herhangi bir takdiri indirim yapmayan heyet, bu sanıklarla ilgili “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan, “darbeye teşebbüs” suçundan ceza aldıkları için ayrı bir ceza verilmesine yer olmadığına yönelik karar verdi. Sanık Tuncay Yıldırım ayrıca, “iş yeri dokunulmazlığının ihlali” suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
“Darbeye teşebbüs” suçundan beraat
Tutuklu sanıklardan Astsubay Hasan Yıldırım ve Teğmen Sabri Çalışkan’ın suç içerisindeki konumları, amaç ve saikleri göz önüne alındığında cezalandırılmalarına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden, “darbeye teşebbüs” suçlarından beraatlerine hükmeden heyet, sanık Hasan Yıldırım’ın “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7 yıl 6 ay, Sabri Çalışkan’ın ise aynı suçtan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, sanıklar Alaettin Mercan, Güven Üstündağ, İsa Akar, Metin Demirci, Metin Demir, Serdar Madran ve Tayfun Arslan hakkında da “darbeye teşebbüs” suçundan beraat hükmü kurarken, bu sanıklardan Metin Demir’e “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası, diğer 6 sanığa ise aynı suçtan beraat kararı verdi.
Tutulu sanıkların ceza miktarına göre bu hallerinin devamını kararlaştıran heyet, haklarında beraat kararı verilen sanıklar Alaettin Mercan, Güven Üstündağ, İsa Akar, Metin Demirci, Serdar Madran ve Tayfun Arslan hakkında verilen adli kontrol tedbiri uygulamalarının kaldırılmasına ve bu sanıklara beraat ettikleri için geçen süreler yönünden tazminat davası açma haklarının bulunduğunun hatırlatılmasına da hükmetti.
O avukata suç duyurusu
Duruşma sırasında söz alan sanıklardan Hasan Yıldırım’ın avukatı Muazzez Görkem Büyükgövez’in savunma yaparken “FETÖ’nün hep birlikte yaratılan bir örgüt olduğu ve aslında böyle bir örgütün bulunmadığı” yönünde beyanı bulunduğunu aktaran heyet, bu avukat hakkında, “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan, savcılığa karşı savunma sınırını aşan, savcının şahsına yönelik sözleri nedeniyle de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Yalova Hava Meydan Komutanlığı ve İstanbul/Yeşilköy Hava Harp Okulu Komutanlığı personeli olan sanıkların, darbeci askeri kanadın İstanbul’daki fiili hakimiyetini sağlamak ve onları takviye etmek amacıyla sanık Hava Meydan Komutanı Kurmay Albay Metin Yıldırım’ın talimatı ve yönlendirmesiyle bir grup Hava Harp Okulu öğrencisini mühimmatlarıyla otobüse bindirerek İstanbul’a naklettikleri aktarılıyordu.
Nakil amacıyla hazırlanması istenen ikinci grubun ise darbe girişiminin başarısız olması nedeniyle İstanbul’a gönderilemediği belirtilen iddianamede, sanıklardan helikopter pilotları Tuncay Yıldırım ve Hasan Kaya’nın, silahlı ve teçhizatlı helikopterle İstanbul’a personel naklettikleri kaydediliyordu.
Suçtan zarar gören Beşiktaş’ın stadı Vodafone Park’a helikopterlerle inilerek, işgal edilecek bölgelere ekip göndermeye çalışıldığı kaydedilen iddianamede, darbe girişiminin başarısız olması üzerine sanıkların Yalova’ya geri döndükleri anlatılıyordu.
Bazı sanıkların terör örgütüyle bağlarını kabul ettikleri aktarılan iddianamede, sanıkların geneli açısından terör örgütüyle aralarında süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde organik bağ bulunduğu ifade ediliyordu.
İddianamede, sanıkların, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” ve “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu. Tuncay Yıldırım ve Hasan Kaya’nın da ayrıca, “iş yeri dokunulmazlığını ihlal” suçundan 3 yıldan 8’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyordu.