Saat kulesini andıran minaresiyle zamana direnen Osmanlı camisi

Bosna Hersek’in Stolac şehri yakınındaki Dabrica köyünde, 1600’lü yılların başında buraya gelen yeniçeri subayı Sefer Ağa tarafından inşa ettirilen cami, nadir görülen saat kulesine benzeyen minaresiyle dikkati çekiyor

Saat kulesini andıran minaresiyle zamana direnen Osmanlı camisi

Doğu Hersek bölgesinde 1610-1611 yıllarında yapılan, bölgenin en eski camilerinden mütevazi Sefer Ağa Begovic Camisi, Osmanlı mimarisinin ender görülen örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Tarih boyunca birçok kez savaşlar nedeniyle zarar gören ve son olarak 1993 yılında, Bosna’daki savaş devam ederken yıkılan cami, Bosna Hersek Ulusal Anıtları Koruma Komisyonu tarafından 2003 yılında “ulusal anıt” ilan edilirken, 2012 yılında da aslına uygun şekilde yenilenip tekrar ibadete açıldı.

Cami hakkında bilgi veren Stolac Başimamı Mersad Sabanovic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu cami dışında benzer minareler sahip birkaç cami daha bulunduğunu aktardı.

Sabanovic, saat kulesini andıran minarelere sahip bu camilerin Bileca’daki Avdic, Donja Bijenja’daki Celebic ve Nevesinje’deki Krusevljani camileri olduğunu, ayrıca onarılmayı bekleyen Bileca’daki Hasan Paşa Predojevic ve Fatnica’daki Telarevic camilerinin de benzer minareleri bulunduğunu ifade etti.

Sefer Ağa Begovic Camisi’ne ait minarenin ilk olarak 15 metre yüksekliğinde inşa edildiğini söyleyen Sabanovic, ancak 1889 yılındaki fırtınada yıkıldıktan sonra minare boyunun kısaltıldığının bilindiğini kaydetti.

Caminin son yaşanan Bosna Savaşı’nda yıkıldığını belirten Sabanovic, 2003 yılında “ulusal anıt” ilan edilerek koruma altına alınan caminin, 2012 yılında onarılarak yeniden ibadete açıldığını anlattı.

“Bayramlarda dolup taşıyor”

Bugün, sahip olduğu bu tarihi cami dolayısıyla civardaki köylerde yaşayan Müslümanları da bir arada toplayan Dabrica köyü, 1469 yılından 1851 yılına kadar Osmanlı’nın Blagaj Kadılığına bağlıydı.

Tarihi ve turistik Stolac şehrine 21 kilometre uzaklıktaki bu köyde bulunan caminin, civardaki dört köyde yaşayan Müslüman halkın da ibadet merkezi olduğunu söyleyen Sabanovic, bu tarihi caminin savaşta evlerini terk etmiş Boşnak halkına umut ışığı ve bu insanların köylerine geri dönmelerine vesile olduğunu kaydetti.

Sabanovic, savaştan sonra nüfusu epey azalan köyde yaşayan Boşnak ailelerin sayısının kış aylarında 10, yaz aylarında ise 25 civarında olduğunu belirterek, “Bu cami, ramazanlarda kılınan teravih namazları ve düzenlenen toplu iftarlarla cemaati bir arada tutmayı başarıyor. Cami, eksilen cemaati ve şehre uzaklığına rağmen ayakta kalabilen nadir camilerden.” dedi.

Caminin bayram namazlarında dolup taştığını vurgulayan Sabanovic, “Bayramlarda, savaş zamanında evini terk etmek zorunda kalan insanlar da buraya geliyor. Bayramı burada geçirmek onlar için büyük önem arz ediyor.” ifadelerini kullandı.

Köyün, Bosna’daki savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşması ile Sırp Cumhuriyeti (RS) entitesinin sınırları içine dahil edildiğine dikkati çeken Sabanovic, camiler başta olmak üzere dini yapıların onarılmasının, savaşta evlerini terk etmek zorunda kalan Boşnakları kendi topraklarına dönmeleri noktasında cesaretlendirdiğini vurguladı.

Sabanovic, “İnsanlar camileri, inşa edildikleri yerlerde bir yaşam belirtisi olarak görüyor. Cami, geri dönüşün temelidir. Gelecekleri için endişelenen insanlar, ihtiyaçları olan güveni, cesareti ve gücü, topraklarında inşa edilen bu camilerden alıyor.” şeklinde konuştu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X