Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli’de Yuvacık Çarşı Meydanı’nda halka hitap etti.
Bunun bir selamlama konuşması olduğunu belirten Erdoğan, “Bu selamlama konuşmasında da sizlerle bu buluşmamızı anlamlı kılacak bir adımı atmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yola çıkarken “Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece” dediklerini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Ne demiştik? Gideceğiz gündüz gece. Şu anda bu yolculuğumuz devam ediyor. Oradan kardeşimiz şöyle bir ifade kullandı: ‘Kefenimizle.’ dedi. Eyvallah. Biz bu yola çıkarken ne dedik? ‘Kefenimizle beraber bu yoldayız’. Ta ki bu can bu tende oldukça biz Rabb’imizin tayin ettiği ömrü inşallah bu davada tüketmenin gayreti içerisinde olacağız.
Bu nedir, bu? Millete efendilik değildir, bu sadece halkımıza hizmettir. Biz şuna inanıyoruz, ‘Hayrun Nas Men Yenfeun Nas.’ İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydalı olanıdır. Biz bu yolda yolumuza devam ederken önümüze bazen işte bu terör örgütleri çıkacaktır. Bu terör örgütleri yolumuza çıktığı zaman da işte sabah aldığım netice 394 teröristi saf dışı etmişler. Bunu kimler yaptı? Bunu Mehmet’im yaptı, bunu ÖSO’lar yaptı. Hani o, bu CHP’nin kendini bilmez bazı terbiyesizleri var ya hani, o terörist diye ifade ettiği ÖSO’lar var ya. Ulan ahlaksız sen sıcak yatağında yatarken o ÖSO’lar benim Mehmet’imle beraber senin kol kanat gerdiğin teröristleri yok ediyorlar. 394 sabahtı şimdi kim bilir 400’ün üzerinde.”
“Bunların kökünü kazıyacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında bazı vatandaşların “500” demesi üzerine şunları kaydetti:
“Ne 500’ü? Dur bakalım bunların kökünü kazıyacağız. Kökünü kazıyacağız. Siz kalkıp da oradan Hatay’a, Reyhanlı’ya, Kilis’e, Şanlıurfa’ya, Akçakale’ye buralara oradan havan atacaksın ha. Bunun bedelini ödeyeceksiniz. Bizim şehitlerimizin bedeli öyle ucuz değil. Kökünü kazıyacağız, hem içeride hem dışarıda. Bu yolda yorulmak yok.
Onun için biz ne diyoruz, ‘Mehmet’im, sevinin, başlar yüksekte/Ölsek de sevinin eve dönsek de/Sanma bu tekerlek kalır tümsekte/Yarın elbet bizim, elbet bizimdir/Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.’ Öyleyse ben sizleri ne makamınız ne hemşehrim ne şu ne bu bundan dolayı sevmiyorum, beni yaradan Allah sizleri de yarattığı için seviyorum. Onun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Rabia.”