Dünya genelinde beslenme alışkanlıklarını değişmesi ve fastfood tarzı beslenmenin yaygınlaşmasıyla birlikte kanser görülme sıklığı arttı. Özellikle işlenmiş gıdaların etkisiyle şeker hastalığı yaygınlaştı. Erken yaşlara kadar inen şeker hastalığı, yaşı ilerideki insanlar için ise çok daha ciddi tehlikeler doğuruyor. Şeker hastalığının da etkisiyle ortaya çıkan pankreas kanseri bunlardan biri. En ölümcül kanserler arasında yer alan pankreas kanseri, çok sinsi ilerliyor. Çoğu zaman 4. evreye kadar ortaya çıkmayan kanser, geç fark edildiğinde tedavisi zor hale geliyor.

EN ÖNEMLİ 3 BELİRTİSİ

Uzmanların çok dikkat edilmesi gerektiğini belirttiği pankreas kanserini erkenden tespit etmek önemli ancak biraz zor. Buna göre kanserin öne çıkan 3 belirtisi arasında ani kilo kaybı, yatakta yüzüstü yatınca ağrı ve kaynağı bilinmeyen depresyon yatıyor. Bunlardan birinin sık yaşanmasının yanı sıra 3’ünün aynı anda yaşanması durumunda ise kesinlikle doktora gidilmesi tavsiyesinde bulunuluyor.

GEÇ KALINIRSA SONU KÖTÜ

Normal vakalarda teşhis konduktan sonra 5 yıl hayatta kalma oranı yüzde 5. Hastalık fark edilip tanısı konduğunda genelde çok geç kalındığı için ölüm aşağı yukarı 6 ay içinde gerçekleşiyor. Pankreas kanseri vakalarının yüzde 80’i 60-80 yaş arasında görülüyor. Ortalama tanı yaşı 72. 45 yaşın altında ise nadiren görülüyor.

ERKEKLERDE ÖLÜM ORANI DAHA YÜKSEK

ABD’de yapılan araştırmalar her bin kadından 0,105’inin, her bin erkekten 0,133’ünün pankreas kanserine yakalandığını gösteriyor. Kadınlarda ölüm oranı binde 0,94, erkeklerde ise 0,123 olarak hesaplandı. Aşırı kilolu, içki ve sigara içen, diyabet hastası kişilerin daha yüksek riskte olduğu belirtiliyor.

ERKEN TEŞHİSİ HAYLİ ZOR

Pankreas kanserinin erken tanısı için henüz bir yöntem bulunmadığını belirten uzmanlar, tedavi başarısının ise diğer kanser türlerine göre düşük olduğuna dikkat çekiyor. Mesela meme kanserinde dıştan elle tespit edilebiliyor ya da mamografi diye bir yöntem var. Ancak pankreas kanseri için henüz geçerli bir erken tanı ve tarama yöntemi de yok.

Yine de yukarıda sayılan belirtilerden en az birinin 60 – 80 yaş aralığında görülmesi durumunda doktor görüşüne başvurulması öneriliyor.