İstanbul’u Edremit Körfezi’ne, İzmir ve diğer Ege illerine bağlayan güzergah üzerinde bulunan Susurluk’taki tesislerde mola verenlerin ilk tercihlerinden olan Susurluk Tostu ile SusurlukAyranı, yurt içinde olduğu kadar yurt dışından gelen birçok turist tarafından da biliniyor.
Ünü sınırları aşan bu ürünlerin tescillenmesiyle ilgili uzun süredir çalışmalar yürüten Susurluk Ticaret Odası’nın Başkanı İlker Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, coğrafi işaret alınması için Türk Patent ve Marka Kurumuna ilk başvuruyu Şubat 2013’te yaptıklarını söyledi.
Ankara’da Türk Patent ve Marka Kurumunda düzenlenen törenle kendilerine, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik tarafından her iki ürünün coğrafi işaret belgelerinin takdim edildiğini vurgulayan Kurt, Susurluk Tostu ile Susurluk Ayranı’nın bundan sonra her yerde aynı kalitede yapılacağını kaydetti.
“Ürünler bir anlamda koruma altına da alınmış oldu”
Ürünlerin tescil edilmesinin önemli olduğunu anlatan Kurt şöyle konuştu:
“2013’ten bu yana geçen süreçte çalışmalarımızı özenle devam ettirerek Susurluk Tostu ile Susurluk Ayranı’nı tescillendirmiş olduk. Belgelerimizi alırken orada yaklaşık bin kişiye Susurluk Ayranı’nı tattırdık. Çok güzel bir program gerçekleşti. Hem ayranımızı, tostumuzu tanıttık hem de coğrafi işaretlerimizi aldık. Bu süreç içinde Malatya’nın kayısısı, Aydın’ın inciri, Ayvalık’ın zeytini gibi artık Susurluk Tostu ve Susurluk Ayranı da coğrafi işaretler listesine girdi. Bu tescil, bölgede ayran ve tostumuzun kalitesinin devamını sağlayacak. Bu ürünlerin satış garantisi olacak. Yani bu ürünlerin Ticaret Odası olarak koruma garantisini aldık. Bundan sonra tüm Türkiye’de Susurluk Tostu ve Susurluk Ayranı belirli özeliklere sahip şekilde üretilecek.”
Süreç içinde ürünlerini defalarca analize gönderdiklerini dile getiren Kurt, “Peynirinden tutun ekmeğine, sucuğuna yani belirli standartları tutturabilmek için her şeyine özen gösterdik. Aynı şekilde yoğurdumuzu, suyumuzu gönderdik analize. İçindeki tuz oranına kadar analizler yapıldı. İlgili kurumların bu konuda gerçekten çok titiz çalıştığını gördük.” dedi.
Tescillemeyle tost ve ayrana bir standardın getirildiğini ifade eden Kurt, belirlenen standartların dışında üretim yapan tesis ve iş yerlerinin Susurluk Tostu veya Susurluk Ayranı adını kullanamayacağını aktardı.
Ayran köpürecek taze olacak
Kurt, tost ve ayranın özelliklerine ilişkin şunları kaydetti:
“Bu özelikler Türk Patent ve Marka Kurumunun onayladığı özellikler. Susurluk Ayranı hiç bir şekilde yağı alınmamış yoğurttan, tuz ve su kullanılarak yapılacak. Yani ayran sürekli köpürecek, taze olacak. Bölgedeki hayvanların sütlerindeki yağ oranının yüksek olması bize katkı sağlayacak. Bundan sonra Susurluk Ayranı adı altında aynı kalitede olmayan ya da sadece süt kültüründen yapılan ayranla satılacak ürünler Susurluk Ayranı olarak satılamayacak. Susurluk Tostu da daha çok bölgemizde yapılan tava ekmeği dediğimiz, tost ekmeği olarak bilinen ekmeklerden yapılacak. Bölgemizin kelle peyniri ya da bilinen adıyla Mihaliç peyniri olan az tuzlu peynir kullanılacak. Diğer kaşar türü kolay eriyen peynir kullanan üreticiler yaptıkları tosta, Susurluk Tostu diyemeyecek.”
2018’in başından itibaren tesislerde denetimler yapılacağını vurgulayan Kurt, ürünlerini korumaya kararlı olduklarını söyledi.