AYŞEGÜL GÜRAL AKTÜRK

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, seçim sonuçlarının birlik ve beraberliği artması için tarihi bir fırsat sunduğunu söyledi.

Baylan, önceki gece Hilton Hotel’de düzenlenen geleneksel Çekirge Toplantısı’ndaki konuşmasında 7 Haziran seçimlerine yüksek bir katılım sağlayan seçmenlerin görevini yaptığını belirtti. Şimdi seçilenlerin görev zamanı olduğunu vurgulayan Baylan, ”Verdiğimiz oylarla şekillenen parlamentoda görev yapacak tüm siyasi aktörlerin ülkelerine olan sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyor ve onlara güveniyoruz. Son zamanlarda gözlemlediğimiz ve rahatsız olduğumuz ülke içindeki kutuplaşmanın azalması, birlik ve beraberliğin artması için tarihi bir fırsat yakaladığımızı düşünüyoruz” dedi.

EN TEMEL KAVRAM DEVLET

Siyaset felsefesinin en temel kavramının devlet olduğunu dile getiren Baylan, şöyle devam etti:

”Etik kavramı ise siyasetten önce gelen bir disiplin. Bir ülkede siyaset olguları etik ilkeler gözetilerek değerlendiriliyorsa o ülkede insan hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması olanaklı olabilir. Etik değerlerin içimizde kökleşmesine ve yerleşmesine toplumsal olarak ihtiyacımız var. Siyasi partiler parti içi tutumlarını değerlendirerek şuan belirsizlik gibi görünen ortamı bu değerlerle siyasi tarihimize örnek olacak bir fırsata çevirmeliler.”

HÜKÜMETLERİN ÖNEMLİ GÖREVİ

Ulusların zenginliğinin o ulusların girişimci yetiştirebilme kapasitesine bağlı olduğunun altını çizen Günal Baylan, “Bilginin artırılması ve yeni fikirlerin gelişebileceği ortamların hazırlanması hükümetlerin en önemli görevidir. Kişinin kabiliyetini ön plana çıkarmanın, para kazandıran yeni fikirlerin gelişmesini teşvik eden stratejileri oluşturmanın ve bu stratejilerin sürekliliğini sağlamanın kurulacak hükümetin önceliği olmasını diliyoruz” diye konuştu.

HERKESİN BİZİM GİBİ DÜŞÜNMESİNİ İSTİYORUZ

BUSİAD’ın iftarına konuşmacı konuk olarak katılan Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İslam dünyasının geçmişte hoşgörünün hüküm sürdürdüğü aydınlık günler yaşadığını, ancak farklılıklara tahammül edilemeyen karanlık günlerin de olduğunu kaydetti.

Bardakoğlu, “Yanı başımızdakini hoş görmek ve bizim gibi düşünmeyenlere saygı duymak için oldukça fazla dini telkin var. Ancak içimiz o kadar karardı ki tek hakikatçı tavırla herkesin bizim gibi düşünmesini istiyoruz. Bize düşen ötekini yargılamak değil, kendimizi tartmaktır. Maalesef insanlık aleminde Müslüman profili olarak iyi bir resim veremiyoruz” diye konuştu.