Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yıllık izin zamanının işverenin belirleyeceğini, işçinin kendi isteğine göre tatil planı yapamayacağına hükmetti.
İHA’nın haberine göre Bursa’da, savunma sanayi sektöründe hizmet veren bir şirkette çalışan işçi, işverenin bilgisi dahilinde tatil planı yaptı. Bu esnada işyeri el değiştirdi. Yeni gelen yönetim, otel rezervasyonlarını yaptıran çalışana izin kullanamayacağı bildirildi. Büyük şok yaşayan işçi, haksız ve eşitlik ilkesine aykırı olan uygulama üzerine iş akdini tek taraflı feshetti.
İşçiye ihbar tazminatı ödendi.Bursa 9. İş Mahkemesi’nde işveren hakkında dava açan tatil mağduru işçi, kağıt üzerinde işveren değişikliği yapıldığını, çalışma yerinin değişmediğini, her iki davalının işini aynı işyerinde yaptığını, iş akdini haklı nedenlerle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret farkı alacaklarının davalılardan tahsilini istedi.
Mahkemede savunma yapan davalı patron, iş akdinin davacı tarafça yıllık izin kullandırılmadığı gerekçesiyle feshedildiğini, fesih sebebinin İş Kanunu’nun 24. maddesinde sayılan haklı nedenle fesih halleri arasında bulunmadığını öne sürdü. Davacının fesih sebebiyle bağlı olduğunu, bu nedenle haklı fesih söz konusu olmadığını savunarak davanın reddi ile ihbar tazminatının davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etti. Mahkeme, davacının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve bununla bağlı olarak karşı davada ihbar tazminatının davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verdi. Kararı davacı-karşı davalı vekili temyiz etti.
Emsal olacak karar
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda, davacıya ait fesih bildiriminde, şirketin sağladığı tatil olanağından faydalanmak üzere gerekli izin tarihlerini yönetime ve insan kaynakları departmanına bildirerek, otel rezervasyonu ve ödemelerini yaptırdığına dikkat çekildi.
Son gün yeni yönetim tarafından izin hakkını kullanamayacağının tarafına bildirildiği, bu haksız ve eşitlik ilkesine aykırı olan yazı nedeniyle iş akdinin tazminatları ödenerek fesih edilmesinin istendiğinin bildirildiği hatırlatıldı.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Davalı taraf, yıllık izin kullanma zamanını belirlemenin işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğunu, ihbar öneli verilmeden davacı işçi tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiğini savunmuştur. Yıllık ücretli iznin kullandırılmasının şekil ve zamanı işverenin yönetim hakkı kapsamında işverenin insiyatifindedir. İş sözleşmesi, personel yönetmeliği, TİS gibi taraflarca belirli tarih ve şekiller kararlaştırılmamış ise işçinin ne zaman ücretli izne çıkarılacağını belirleme yetkisi işverene aittir. Bu kapsamda yıllık ücretli izinlerin kullandırılmaması kural olarak işçiye haklı fesih imkanı vermez.
Ancak işveren bu yönetim hakkını diğer hususlarda olduğu gibi iyi niyet kuralları içerisinde kullanmak zorundadır. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece, yıllık izin kullandırılmamasının İş Kanunu’nda sayılan haklı nedenle fesih sebepleri arasında yer almadığı ve bu nedenle davacı işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haksız olduğu gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı talebi reddedilmiş ise de, verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayanmaktadır. Mahkemece; davalı işyerindeki izin uygulamasının nasıl olduğu araştırılmalı, davacının fesih bildiriminde belirtilen ilgili yıllık izin belgeleri istenmeli, otel rezervasyon ve ödeme belgeleri davacıdan istenmelidir. Davacının ne zaman yıllık izin talep ettiği, davalı tarafından yıllık izin verilip verilmediği hususları tespit edildikten sonra güven teorisi de dikkate alınarak varılacak sonuca göre asıl dava ve karşı dava hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”