RÖPORTAJ: ÜNAL ÖZBAY

İbrahim Tatlıses’in Derya Tuna ile evliliğinden olan İdo, çocukluğundan beri Türkiye’nin bu ailenin içinde tanıdığı en belirgin isim oldu. Doğuştan gelen şöhreti doğru kullanıp bir süre önce müzik dünyasına adım atan İdo, çıkardığı single’larla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Her ne kadar İbrahim Tatlıses ve Derya Tuna’nın oğlu olma etiketinden sıyrılamasa da müzikte iddialı işler yapma derdinde olan İdo, bir yandan Tatlıses soyadının getirdiği reddedilemez şöhreti kullanıp diğer yandan da bu durumun kendisinde yarattığı olumsuzluklardan kurtulma çabasında. Babasının şöhreti nedeniyle ne iş yaparsa yapsın insanların ‘İbrahim Tatlıses’in oğlu’ ön yargısıyla kendisine yaklaştığını iyi bilen İdo, yine de kendini kanıtlamak için çalışacağını söylüyor. 

Son şarkın Hadi Boşver güzel bir ilgi gördü. İlgiden memnun musun?

‘Evet 15 milyon oldu izlenme rakamı. Bu da beni mutlu ediyor. Gerçi şu sıralar herkes bu izlenme rakamları organik mi tartışmasının içinde ama ben kendi klibim bile olsa bilmiyorum organik mi değilmi? Ama sonuç olarak mutluyuz.’

Peki başka sanatçıların çok abartılı izlenme rakamlarının gerçekliğine sen inanıyor musun?

‘Olabilir neden olmasın? Buna yorum yapabilecek kadar bilgili değlim bu konuda. Ama ne güzel bir şey ki bir Türk sanatçının videosu 100 milyona yakın izleniyor.’

Müzik yolculuğuna başlarken babandan ne oranda destek gördün?

‘Valla hiç destek almadım. Sıfır destek. Hatta tam tersi bana zararından başka birşey dokunmadı adının. Çünkü bir önyargı oluştu. Bu yüzden bazı yerler beni çalmadı bile. Dolayısıyla babamın bana pek te bana yararı dokundu diyemem. Ama elbette ikinci, üçüncü işten sonra artık yavaş yavaş sormaya başladı. Zaten destek olmasını da istemedim. Çünkü ben ne yapsam İbrahim Tatlıses yaptı olacaktı. Benim kendi başıma yapmam daha iyi oldu. Bir Derya Uluğ olamasak ta oldu.’ 

Ama adın zaten çocukluğundan beri babanla birlikte anılıyor. Bunu avantaja çevirmek mümkün değil mi?

‘Bunu daha ne kadar avantaja çevirebilirim bilmiyorum ama ne avantaja ne de dezavantaja çevirmek istemiyorum. Önemli olan bu soyadı doğru şekilde taşımak. Babamın ismi zaten bir marka. Ben o isme yakışır mıyım benim için önemli olan bu…’

Fakat bilmiyoruz ki baban seninle gurur duyuyor…

‘Ben de aynı şekilde onunla duyuyorum.’

Peki Kardashian ailesi gibi reality şov hazırlama planın vardı. Ne oldu?

‘Çekimleri yapıyoruz. 2 hafta oldu. Devam etmek istiyorum ama bakaım kısmet…’

Ailede kimleri bir araya getirdin?

‘Herkes var hayatımda olan. Annem de var, babam da var. Dilan var. Tam bir curcuna yani…’

Başka kimleri dahil edeceksin?

‘Bizimki reality şov olacağı için senaryo gibi yazıp şu gelsin bu gelsin şeklinde değil de günlük hayatımızda nasılsak öyle görsünler istiyorum. Zaten sosyal medyada en doğal hallerimi paylaşıyorum. Bizim hayatımız gerçekten çok renkli geçiyor. Hem iyi hem de kötü anlamda…’

Kötü neler oluyor?

‘Her ailede olduğu gibi bizde de kavga oluyor. Elbette bizim hayatımızda günlük güneşlik değil…’ 

İbrahim Tatlıses sende en çok neye kızıyor?

‘Bende hiçbirşeye kızmaz. Çünkü kızacağı bir şey yapmıyorum’

Kardeşin Dilan’la enerjiniz tutuğu görünüyor. Peki diğer kardeşlerinle aran nasıl? Mesela Bursa’da yaşayan Elif Ada? Onu görüyor musun?

‘Tabii ki Dilan’la enerjimiz çok tuttu ama işlerimiz yoğun. Onların da işi var. Ailedeki herkes çok yoğun. Dolayısıyla her dakika görüşemiyoruz. Elif Ada yeni yeni dile gelmeye başladı. İnşalah büyüyünce o da abisine yardımcı olacaktır.’

Oyunculuk tekliflerinin geldiğini bilyorum. Nasıl bakıyorsun?

‘Tekilfler geliyor, onları profesyonel bir şekilde ekibimle değerlendiriyoruz. Yapmam demiyorum. Hayatta bir şey öğrendim. Yapmam dediğim herşeyi yaptırıyor hayat bana. Oyunculuğu da yaparım ama herşeyi dozunda.’