Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan AA Finans Analisti İslam Memiş, tatil sezonun devam ettiği bugünlerde Türkiye’de yabancı turist sayısında ciddi artışlar gözlemlendiğini, yabancı ziyaretçilerin ekonomiye katkı sunmaya devam ettiğini, ancak aralarında bulunan bazı kalpazanların hedeflerinde esnafın olduğunu kaydetti.
Turist görünümlü yabancı kalpazanların, Alman rafinelerinin 24 ayar külçe altın kalıplarını taklit ettiğine dikkati çeken Memiş, “24 ayar altın kaplama külçenin içine taş maden koyup altın diye satıyorlar. Dışına da 999.9 patenti vuruyor. Dışı tamamen altın kaplama olan külçenin içi taş maden dolu.” diye konuştu.
Memiş, kalpazanların gram altınların sahtesini yapmaya 5 yıl önce başladığını aktararak, bu konuda hem kuyumcu esnafını hem de vatandaşları her zaman dikkatli olmaları konusunda uyardıklarını ifade etti.
İçi taş dolu sahte külçe altınların, Türkiye’deki merdiven altı atölyelerde hazırlandığını düşündüğünü anlatan Memiş, şunları kaydetti:
“Çünkü başka ülkelerin patent ve markalarını kullanılarak hazırlanan sahte altınların Türkiye’ye sokulma ihtimali çok zayıf. Yani 3-5 tane sokulduğunu düşenebilirsiniz ama bunu meslek haline getirmek, piyasada satmak, yabancı turistleri kullanmak bir ekip işidir. Bundan dolayı bu sahte kalıplar ve altınların Türkiye’de sahte atölyelerde hazırlandığını düşünüyorum. Turist görünümlü kalpazanlar, genelde tatil bölgelerinde kuyumcu esnaflarını ya da bölgede ticaret yapan esnafları hedef alıyor. Dışı 24 ayar kaplama olan sahte külçeler, kesilmedikten sonra sahte olduğu hiç anlaşılmıyor. Dışından ayar suyu ile kontrol edildiğinde sorun yok, ancak kesildiğinde içinin maden olduğunu anlaşılıyor.”
“100 gramlık külçenin 65,7 gramı taş”
İslam Memiş, turist görünümlü kalpazanların külçe altın bozmak istediğinde, kuyumcu esnafının müşterinin yabancı olması nedeniyle kendisine getirilen külçe altının da yabancı marka olmasını normal karşıladığını dile getirdi.
Bu turistlerin inandırıcı olmak adına başka kuyumculara giderek fiyat aldığına da işaret eden Memiş, “Kalpazanlar elindeki sahte altının az bir miktarını TL’ye kalanını ise dövize çeviriyor. Kuyumcu esnafı yoğunluk ya da ihmalden dolayı bu külçe altını kesmemiş ise ciddi anlamda dolandırılmış oluyor.” dedi.
En son bir kuyumcu arkadaşının başına gelen bir olayı da anlatan Memiş, şöyle devam etti:
“Bu hafta bir kuyumcu arkadaşımızın başına aynı olay geldi. 2 kadın turist ellerinde bulunan Alman marka patentli 100 gram 24 ayar külçe altını bozdurmuş. Daha sonra eritmeye giden 100 gramlık külçenin içi tamamen taş dolu olduğu anlaşılıyor ama iş işten geçiyor. 100 gram külçe altının 34,28 gramı altın, 65,72 gramı taş. Yani bugünkü değerde 100 gramlık 24 ayar külçe altının yaklaşık 24 bin lira olduğunu düşünürsek kuyumcu esnafı ihmalinden dolayı yaklaşık 16 bin liraya yakın dolandırılmış oldu.”
Memiş, Türkiye genelinde kuyumcu meslek odalarının bu dolandırıcılık olayının önünü maalesef alamadıklarını belirterek, atölyelerin sık sık denetlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Kalpazanların kullanmış oldukları atölyelerin belki de resmi çalışma ruhsatlarının da olabileceğini ifade eden Memiş, şunları kaydetti:
“Polis, zabıta ve oda görevlileri böyle denetlemeler yaparlarsa sektörü korumuş olurlar. Altın fiyatlarının aşırı yükselmesi, taksitli satışların iptal olması ve iç piyasalarda durgunluğun olmasından sebep kuyumcu esnafları zaten zor günler geçiriyor. Bir de hırsızlık, dolandırıcılık olayları yaşanınca esnafların psikolojisi daha da bozuluyor. “