Literatürde “HR 62” koduyla bilinen ve kimyasal olarak tuhaflığı yeni keşfedilen yıldızın, Güneş’ten 5 kat daha kütleli, 10 kat daha büyük, 2 kat daha sıcak ve Dünya’dan yaklaşık bin 250 ışık yılı (12 katrilyon kilometre) uzaklıkta olduğu tespit edildi.
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolgahan Kılıçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi’ne 2016 yılında bir bilimsel araştırma projesi aracılığıyla teleskoplara takılan ve “tayfçeker” olarak isimlendirilen bir teknoloji sayesinde yıldız ışığından küçük bir gökkuşağı oluşturabildiklerini ve bu gökkuşağını inceleyerek onların doğalarına ilişkin çok sayıda bilgi elde edebildiklerini bildirdi.
‘Ağır elementler yüksek oranda tespit edilebiliyor’
Fransa’daki Sorbonne Üniversitesinden doktora tez danışmanı olan Prof. Richard Monier’in listesinde yer alan 100 şüpheli cismi iki yıl boyunca proje gecelerinde akşamdan sabaha kadar gözlemlediğini dile getiren Kılıçoğlu, gözlemlerinin ardından cisimlerden birinin bilim dünyasında pek çok ilki barındıran “kimyasal tuhaf” bir yıldız olduğunu keşfettiğini açıkladı.
Kılıçoğlu, keşfini yaptığı tuhaf yıldıza ilişkin şu bilgileri verdi:
“Yıldızlar, genelde kütlece yüzde 73 oranında hidrojen, yüzde 25 oranında helyum, geri kalan yüzde 2’lik küçük kısımda ise diğer elementlerden oluşuyor. Ancak ‘kimyasal tuhaf’ olarak adlandırılan ve evrende örnekleri az sayıda bulunan bazı yıldızların yüzeylerinde bol olması beklenmeyen krom, mangan, fosfor, baryum ve civa gibi bazı ağır elementler yüksek oranda tespit edilebiliyor.
Keşfettiğimiz yıldız, daha önce tanımlanan kimyasal tuhaf yıldızlarla karşılaştırıldığında farklı bir özelliğe sahip. Genellikle bu sıcaklığa sahip kimyasal tuhaf yıldızlar çapları Güneş ile kıyaslanabilir olan cüce yıldızlarda bulunabiliyordu. Ancak kimyasal tuhaf olduğunu keşfettiğimiz yıldız, öncekilerden farklı olarak hem sıcak hem de dev olma özelliğine sahip. Bu özellikleri ile evrende benzerine çok nadir rastlanabilecek bir yıldızın doğasını rasathanemizdeki cihazlarla su yüzüne çıkartmış olduk.”
90 milyon yıl yaşında olduğunu tahmin ettikleri tuhaf yıldızın, kütle olarak Güneş’in kütlesinin 5 katı, çap olarak ise Güneş’in kabaca 10 katı büyüklüğünde olduğu bilgisini veren Kılıçoğlu, “Yüzeyinin sıcaklığı Güneş’in sıcaklığı olan 5 bin 500 derecenin iki katından fazla ve 12 bin derecede, yani oldukça sıcak ve mavi renkli bir yıldız. Ayrıca, Güneş’in uzaya yaydığı ışınımdan 2 bin 100 kat daha fazla ışınım yayıyor. Dünya’ya ise bin 250 ışık yılı, yani 12 katrilyon kilometre uzaklıkta.” dedi.
“Yeni teoriler geliştirilecek”
Dev yıldızın teorilerin çok fazla öngörmediği bir bölgede bulunduğuna işaret eden Kılıçoğlu, “HR 62 kodlu kimyasal tuhaf olduğu keşfedilen yıldızın, yıldızlara ilişkin yeni teorilerin geliştirilmesinde anahtar bir rol oynayacağını düşünüyorum.” diye konuştu. Daha önce kendisinin de birlikte çalıştığı, yıldızlardaki kimyasal tuhaflıklara ilişkin teorilerin bir bölümünü ortaya atan Kanada ve Fransa’daki önemli bilim insanları tarafından buluşun heyecanla karşılandığını belirten Kılıçoğlu, bu şekilde mevcut yıldız teorilerinde bazı değişikliklere gitmelerinin gerekebileceğini ifade etti.
Kılıçoğlu, “Tuhaf olduğunu keşfettiğimiz yıldız, öne sürülen teorilerle tam olarak uyuşmuyor. Keşfimiz, uzayda daha önce bilinmeyen sırların aydınlatılması açısından bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu sebeple bilim dünyasında yeni heyecanlar yarattı.” diye konuştu.
Paris Sorbonne Üniversitesinde yapılan bir konferansa katılan diğer bilim insanlarının ilk sonuçları açıklanan yıldızı ilgi çekici bulduklarını, ayrıca bu tebliğe ek olarak uluslararası bir yayınla keşfi bilim dünyasına duyurduklarını dile getiren Kılıçoğlu, şöyle konuştu:
“Daha önce tuhaf olduğunu keşfettiğimiz başka bir yıldız daha oldu. O da ilginç özelliklere sahipti. Ancak daha önce az sayıda da olsa benzerlerinin varlığı keşfedilmişti. Adı ‘HR 8844’ olan bu yıldıza ilişkin yaptığımız çalışma kısa sürede önemli atıflar aldı. Kanada’da bir gözlemevindeki araştırmacılarla kurulan bir ortaklık çerçevesinde yıldıza ilişkin yeni gözlem verileriyle daha ayrıntılı analizler yaparak yeni keşfettiğimiz tuhaf yıldız üzerine bir çalışma daha hazırlamaktayız.”
“Başarılı çalışmalar, yeni teknolojilerle devam edecek”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ise keşfe ilişkin yaptığı değerlendirmede, astronomi bölümünün ve bununla entegre çalışan rasathanenin üniversitenin gurur duyduğu birimlerinden biri olduğunu ifade etti.
Uluslararası iş birliği ve çalışma yönünden öncü çalışmalar yapan bölümde her yıl önemli başarılara imza atıldığını dile getiren İbiş, “2 yıl önce yeni bir gezegen keşfeden Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim elemanlarımız, yakın zamanda da iki yıldızı uluslararası arenada keşif listelerine eklediler. Üniversitemizin Türkiye ve dünyada ses getiren, astronomi ve uzay ile ilgili başarılı çalışmalarına rasathanemizde sağladığımız yeni teknoloji ile artarak devam edeceğine inanıyorum.” dedi.