‘Türkiye olağan takvimini işletmeli’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terörün hedefine ulaşmaması için Türkiye’nin 1 Kasım seçimlerine giderken olağan takvimini işletmesi gerektiğini belirtti.

‘Türkiye olağan takvimini işletmeli’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, “Türkiye’de seçim sürecine çok az bir zaman kala toplumsal dinamikleri şekillendirmek, siyasi dinamikleri şekillendirmek, 1 Kasım’da oluşacak yönetim şemasına bir şekil vermek için terörün bir hedef gözettiğini de görüyoruz. Bu bağlamda bakıldığında terörün toplumsal dinamikleri hedef almak, teslim almak, siyasi dinamikleri şekillendirmek şeklindeki hedefine ulaşmaması için de Türkiye’nin 1 Kasım seçimlerine giderkenki olağan takvimini işletmesi gerekiyor” dedi. 

Çelik, parti genel merkezinde yaptığı düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çelik, Ankara Garı’nda meydana gelen Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör eyleminden sonra AK Parti olarak bir, iki mitingi teröre karşı birlik, dirlik ve kardeşlik mitingi şeklinde yapma kararları olduğunu, bunu da büyük bir başarı ile gerçekleştirdiklerini ifade etti. 

“Olağan takvim işlemeli”

Terörün önemli hedeflerinden bir tanesinin de toplumsal hayatı teslim almak olduğuna dikkati çeken Çelik,  şunları söyledi:

“Türkiye’de seçim sürecine çok az bir zaman kala toplumsal dinamikleri şekillendirmek, siyasi dinamikleri şekillendirmek, 1 Kasım’da oluşacak yönetim şemasına bir şekil vermek için terörün bir hedef gözettiğini de görüyoruz. Bu bağlamda bakıldığında terörün toplumsal dinamikleri hedef almak, teslim almak, siyasi dinamikleri şekillendirmek şeklindeki hedefine ulaşmaması için de Türkiye’nin 1 Kasım seçimlerine giderkenki olağan takvimini işletmesi gerekiyor. Bu sebeple gündelik hayatı durdurmaya, siyasi hayatı durdurmaya, mitingleri erteletmeye dönük çağrıları çok doğru bulmadığımızı, bunun Türkiye’de ulaşmak istediği hedeflerden bir tanesi olduğunu, buna verilecek en iyi cevabınsa olağan toplumsal yaşamın ve siyasi yaşamı devam ettirmek olduğunu ifade ettik ve bu şekilde de Türkiye 1 Kasım’a doğru ilerliyor.” 

“AK Parti’nin tek başına iktidar ışığını yakaladığını gözlemliyoruz”

AK Parti’nin bütün teşkilatlarıyla, adaylarıyla sahaya çıktığını anlatan Ömer Çelik, “Tüm gücüyle çalışıyor. 7 Haziran’dan sonra AK Parti’nin oylarında gözle görülür, her geçen gün bir öncekine göre daha iyi durumda olan bir iyileşme var. 7 Haziran sonrasına göre AK Parti’nin tek başına iktidar ışığını yakaladığını, tek başına iktidara ulaşma konusunda çok az bir mesafesi kaldığını gözlemliyoruz” diye konuştu. 

Doğu Avrupa’daki rejimler çökerken ve Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra ortaya çıkan demokrasi talebinin Türkiye’nin bölgesinde bugünküne benzer bir hareketliliğe neden olduğuna vurgu yapan Çelik, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“Ama Doğu Avrupa’daki rejimlerin demokrasi talebine verilen olumlu tepki bölgemizdeki gelişmelere verilmedi. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra yeni bir demokrasi kavgası yükseldi. Türkiye bununla ilgili olarak herkesin bu demokrasi dalgasına olumlu tepki vermesi gerektiğini ifade etti. Ama maalesef uluslararası toplum bu konuda da yeterli bir destek içerisinde olmadı. O zamanlar Suriye rejimi ile görüşmelerle bölgedeki rejimlerle görüşmeler onların reform yapmalarına katkı sağlamak ve bu dönüşümü gerçekleştirerek ‘bugün yaşadığımız kaostan uzak durulabilir mi’ diye bir takım gayretler içeriyordu. Nitekim bu reformlarla ilgili de bir takım sonuçlar alındı. Ama netice itibariyle uluslararası toplumun yeterli destek vermemesi sonucunda bu çatışmalar başladı ve bugün geldiğimiz noktada bölge büyük bir dramla karşı karşıya.”

“Bu konuda yeterince hassasiyet göstermediler”

Bu çatışmalar ilk ortaya çıktığında Türkiye’nin, Esed rejimine karşı uluslararası toplumun tepki vermesi gerektiğini ve bu katliamın durdurulmasını istediğini anımsatan Çelik, “Özellikle Avrupalı dostlarımız bu konuda yeterince hassasiyet göstermediler. Hatta bu mülteci akını başladığı zaman Türkiye burada bir uçuşa yasak bölgenin oluşması, Suriye topraklarında güvenli bölge oluşmasını dillendirdi, fakat bu da nihayetinde bunun insani ve finansal maliyeti sadece Türkiye üzerinde gözüktüğü için yeterince destek bulmadı” dedi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X