Bursa, Türkiye’nin sanayi ve üretim odaklı kalkınma hedeflerinde kritik bir rol üstleniyor. Marmara Havzası’nın kalbinde yer alan kent, üretim yetkinliği, girişimcilik ruhu ve güçlü ihracat kapasitesi ile Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumunda. Son yıllarda kentin hızlı sanayileşmesi, artan yatırım talepleri ve nüfus yoğunluğu, Bursa’nın planlı büyüme ihtiyacını gün yüzüne çıkardı. Kentteki sanayi alanlarının şehir merkezine sıkışmış olması, üretim tesislerinin altyapı, lojistik ve güvenlik standartları açısından yenilenmesini zorunlu kılıyor.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN ROTASI ÜRETİMDİR”
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin küresel ölçekteki hedeflerine ulaşmasında üretim ve verimliliğin kilit rol oynadığını vurguladı. Burkay, Bursa’nın güçlü ve kapsamlı bir mekânsal planlama ile yalnızca bölgesinde değil, uluslararası arenada da söz sahibi olabileceğini ifade etti. Kentin ihtiyaç duyduğu planlamanın Türkiye’nin kalkınmasına da doğrudan katkı sağlayacağını belirten Burkay, “Türkiye Yüzyılı’nın rotası üretimdir. Bursa, bu rotanın en güçlü pusulası olma yolunda emin adımlarla ilerleyecektir” diye konuştu.

“DÜNYANIN 17. BÜYÜK EKONOMİSİ OLDUK”
Son 20 yılda Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformlarla kişi başına gelirini 16 bin dolara, milli gelirini 1,3 trilyon doların üzerine ve ihracatını 260 milyar dolara taşıdığını hatırlatan Burkay, “Dünya ticaretinde payımızı ilk kez yüzde 1’in üzerine çıkardık ve dünyanın 17. büyük ekonomisi olduk. Ancak orta gelir tuzağını aşmak için yeni bir sıçramaya ihtiyacımız var” dedi. Bu noktada Bursa’nın Marmara Havzası’ndaki dönüştürücü gücüne dikkat çeken Burkay, kentin üretim yetkinliği, insan kaynağı ve girişimcilik ruhuyla Türkiye’nin kalkınma yolculuğunda kritik bir rol üstlendiğini ifade etti. Burkay, Bursa’nın 18,2 milyar dolar ihracat hacmi ve kilogram başına 3,69 dolarlık ihracat değeri ile ülke ortalamasının üzerinde performans sergilediğini belirterek, sanayinin kentin yüzölçümünde sadece binde 8 pay almasına rağmen ekonomiye yüzde 46 değer kattığını vurguladı.
60’TAN FAZLA MAKRO PROJE
BTSO olarak 2013 yılından bu yana stratejilerini nitelikli üretim, yerlileşme ve sürdürülebilir kalkınma üzerine kurduklarını söyleyen Burkay, TEKNOSAB, GUHEM, Model Fabrika ve BUTEKOM gibi 60’tan fazla makro projeyle Bursa’nın geleceğini şekillendirdiklerini aktardı. Özellikle TEKNOSAB’ın yüksek teknolojili üretime yön veren örnek bir proje olduğunu belirten Burkay, kentin yatırım altyapısını ve üretim kapasitesini güçlendirmeye devam ettiklerini ifade etti.

1/100 BİNLİK PLAN HAYATA GEÇİRİLMELİ
Başkan Burkay, Bursa’nın kalkınma yolculuğunda aşılması gereken sorunlara da değinerek, nüfusun üçte birinin eğitim ve istihdam dışında kalması, KOBİ’lerin alan ihtiyacı ve lojistik altyapı taleplerinin önemine işaret ederek, “Niteliğin öne çıktığı bir dünyada, çevreye duyarlı ve teknoloji odaklı üretim alanlarını hızla devreye sokmamız gerekiyor” dedi. Burkay, 1/100 binlik çevre düzeni planının sanayi üretimini, organize tarım, konut, serbest ticaret ve lojistik imkanlarını kapsayacak şekilde hızla hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bu sayede Bursa’nın sanayisini büyütüp lojistik maliyetlerini düşürecek, bölgesinde güçlenen bir şehir olacağını dile getirdi.

KOBİ OSB PROJESİYLE DEPREME DİRENÇLİ ŞEHİR
Deprem riskine de dikkat çeken Burkay, Bursa’nın şehir içinde sıkışmış, apartmanlarla ve yaşam alanlarıyla iç içe geçmiş 8 bin 500’ü aşkın üretim tesisine sahip olduğunu belirterek, bunun sadece trafik ve çevre sorunlarını değil, olası bir deprem anında kentin üretim gücü ve can güvenliği açısından büyük bir risk oluşturduğunu vurguladı. Bu sorunun çözümü için BTSO’nun KOBİ OSB projesiyle plansız ve riskli sanayi alanlarının modern altyapıya ve yüksek güvenlik standartlarına sahip yeni merkezlere taşınacağını kaydeden Burkay, projenin Bursa’nın üretim potansiyelini artıracağını ve depreme dirençli bir şehir olma hedefine ulaşmasını sağlayacağını söyledi.

BTSO’nun iştiraklerinden KFA Fuarcılık AŞ’nin yürüttüğü projelerle firmaların küresel pazarlarda görünürlüğünü artırdığını da belirten Burkay, bu kapsamda UR-GE ve HİSER projeleriyle yurt dışı iş gezilerine kadar birçok organizasyonun firmaları yeni pazarlara taşındığını dile getirdi. 2025’in ilk yarısında düzenlenen fuarlar arasında Junioshow Bebek ve Çocuk Hazır Giyim Fuarı ile Turkish Fashion Fabrics Fuarı, HOMETEX, Rising City Yapı ve Yaşam Fuarı ve IDEF 2025 yer aldı. Burkay, bu organizasyonların Bursa firmalarının küresel pazarlarda güçlenmesine, ihracat kapasitelerinin artmasına ve sektörlerin canlanmasına önemli katkı sağladığını ifade etti.>

Flipboard