Türkiye’yi bekleyen tehlike

Küresel ısınma, iklim değişikliği ve kuraklıkla ilgili okumalarım oldu son günlerde.Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun, ‘Türkiye’de İklim Değişikliği ve Risk Yönetimi’ başlıklı çalışmasında son derece sarsıcı tespitler var.Bugün o çalışmadan alıntılar yapacağım. Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal yazdı…

Türkiye’yi bekleyen tehlike

Önce iklim değişikliğinin yarattığı afetlerin, ekonomik boyutu…

Nitekim Türkiye’de, iklim değişikliğine bağlı olarak sellerin neden olduğu ekonomik kayıplar depremlerin kayıplarına eşit hale gelmiş.

Sadece fırtınalarla birlikte görülen can kayıplarının son yıllarda büyük artış göstererek 400’e ulaştığı verilerle tespit edilmiş.

Buna bağlı olarak 2000’li yıllarda meydana gelen meteorolojik afetlerin sayısında 1960’lı yıllara göre 3 kat, sigorta kayıpları açısından 15 kat ve ekonomik kayıplar açısından 9 kat artış olmuş.

 

***

 

 

Türkiye’de 1963 yılında 140 civarında sel yaşanmışken, 2010 yılında 160’dan fazla sel meydana geldi.

Her yıl yaşanan 200 civarında sel afeti nedeniyle yılda ortalama 100 milyon dolar maddi kayıp yaşanıyor.

Böylece 1995 yılında Türkiye’nin GSYH’nin yüzde 0,5’ine ulaşan sellerin neden olduğu maddi kayıplar son yıllarda hızla artarak depremlerin neden olduğu kayıplara ulaştı.

Sadece fırtınalarla birlikte görülen yıldırımların Türkiye’de neden olduğu can kaybı sayısı son yıllarda 400 kişiyi aştı.

 

***

 

Türkiye genelinde 1940-2010 arasında meydana gelen dolu yağışlarına baktığımızda 1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren dolu yağışlı gün sayısı 50’lerden 200’ün üzerine çıkmış.

 

***

 

90’lı yıllardaki iklim şartlarına göre Türkiye’de bir yılda kişi başına düşen su miktarı 3,070 metreküptü.

Artan nüfusla birlikte küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle daha kurak bir iklime sahip olacağımız göz önüne alındığında 2050’de Türkiye’de bir yılda kişi başına düşen su miktarının 700 metreküpe kadar düşeceği tahmin ediliyor!

Diğer bir deyişle değişen iklimimiz ve artan nüfusumuzla 2050 yılında Türkiye su fakiri ülkelerden biri olabilir.

Mustafa Özdal’ın yazısının devamı için tıklayın

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X