Aksaray, Konya ve Ankara arasında yer alan, başta flamingolar olmak üzere binlerce kuşa ev sahipliği yapan Tuz Gölü’nde son yapılan araştırmayla sadece 9 bin hektarlık alanın suyla dolu olduğu belirlendi.
Göl alanı, küresel ısınmanın etkisiyle her geçen gün biraz daha daralıyor.
Göl ile ilgili araştırmalar yapan Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatim Elhatip, İç Anadolu Bölgesi’nin Türkiye’nin en az yağış alan yeri olduğunu söyledi.
Aksaray’ın da bu bölgenin içerisinde olduğunu belirten Elhatip, şöyle konuştu:
“2021’de bölgemiz bol yağış almıştı. Bu yağışlar hem yer altı hem de yer üstü sularına olumlu etkiler yaptı. Yer altı sularında 30-50 santimetre civarında bir yükselme söz konusu oldu. Küresel ısınmadan dolayı bu yıl tamamen kurak bir mevsim geçiriyoruz. Kuraklık analizlerini yaparken 50-60 yılları baz alıyoruz. Aksaray şu anda kuraklığın şiddetli bir şekilde etkisi altında. Ülkemizin birçok bölgesi bu dönemlerde karla dolardı ancak bu yıl yağış çok az. Kayak merkezlerini bile suni karla doldurabiliyoruz.”
Elhatip, Türkiye’nin küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte su kaynakları kıtlığı yaşanan ülkeler arasına girebileceğine dikkati çekti.
Başta Tuz Gölü olmak üzere kentteki birçok su havzasında ciddi anlamda kuraklık görüldüğünü vurgulayan Elhatip, şöyle devam etti:
“Tuz Gölü’nün 30-40 yıl önceki değerlerinde yüzey doluluk alanı 92 bin 652 hektardı. Yani neredeyse alanın hepsi su ile doluydu. Bu alan 2-3 ay öncesine kadar 32 bin 500 hektar alana kadar gerilemişti. Son yaptığımız araştırmalarda Tuz Gölü’nün su dolu alanı yüzde 10 seviyelerine kadar düştü. Yani 9 bin hektar civarında sulu bir alan kaldı. Bu seviye hem kuraklık hem de yer altı sularının çekilmesiyle ilgili bizlere bilgi veriyor.”
“2024-2029 döneminde şiddetli kuraklık göreceğiz.”
Elhatip, küresel ısınmanın etkilerini çok ciddi anlamda yaşadıklarını, Suudi Arabistan bölgesini sel götürmesinin buna örnek teşkil ettiğini dile getirdi.
Suudi Arabistan’da çöl bölgesi olmasına rağmen taşkınlar ve seller görülmeye başlandığını aktaran Elhatip, “Buzul bölgelerindeki buzların erimesi de bunlara örnektir. Elimizdeki su kaynaklarını artık çok dikkatli kullanmamız gerekiyor. Tarım arazilerini vahşi sulama şeklinde sulamaya devam edersek çok zarar verecek. Şu anda orta derecede kuraklık dönemi yaşıyoruz. 2024-2029 döneminde şiddetli kuraklık göreceğiz. Yani kırmızı alarm vereceğiz.” ifadelerini kullandı.
“2022’nin Ocak ve Şubat dönemini bol karlı ve yağışlı geçirmiştik”
Tuz Gölü’nü besleyen Akgöl’de suların çekilmesiyle küçükbaş hayvanlarını otlatan çoban Hasan Hüseyin Sanşav ise çocukluğunda göl çevresinde birçok su kaynağının olduğunu söyledi.
2000 yılından bu yana kademe kademe Akgöl’deki su miktarında azalma meydana geldiğini ve gölün kuruduğunu belirten Sanşav, “Şu anda meralarda hayvanlarımıza su bulamıyoruz. Hayvanlarımızı bu mevsimde bile otlatmaya çıkartıyoruz. 2022’nin Ocak ve Şubat dönemini bol karlı ve yağışlı geçirmiştik. Neredeyse şubat ayına girdik ancak ne yağmur var ne kar.” diye konuştu.
AA