TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üçüncü köprüden otomobillerin, ticari araçların ve ağır vasıtaların geçeceğini vurgulayarak, birinci ve ikinci köprüye şu anda aşırı yüklenme olduğunu söyledi.

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Ulaştırma Anabilim Dalı Öğretim Üyeliği ve Bahçeşehir Üniversitesi Ulaştırma Mühendisliği Bölüm Başkanlığı da yapan, ulaştırma konularında araştırmaları bulunan Ilıcalı, farklı illerden veya yurt dışından İstanbul’a gelen veya burayı transit geçiş olarak kullanmak isteyen ağır vasıtaların günün her saatinde yeni köprüden geçebileceğini hatırlattı.

Ilıcalı, Yavuz Sultan Köprüsü’nün açılmasıyla diğer boğaz köprülerinden geçecek araçların azalacağına değinerek, “Zaten şu anda birinci köprüden sadece hafif araçlar geçiyor. Ağır vasıtalar ikinci köprüden belirli zamanlarda geçebiliyor. Artık ağır taşıtların üçüncü köprüden geçmesini bekliyoruz. Bunları İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME), ilerleyen zamanlarda belirleyerek açıklayacak” diye konuştu. 

Üçüncü köprünün ağır ticari araçların geçebileceği şekilde planlandığını, ikinci köprüden hafif araçların ve otomobillerin geçmesiyle buradaki trafik yoğunluğunun azalacağını ifade eden Ilıcalı, böylece sağlanacak zaman ve yakıt tasarrufuna dikkati çekti. 

“2 şeritli demiryolu en az 15 şeritli karayolu değerinde” 

Ilıcalı, şu anda kullanılan Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet (FSM) köprülerinin toplam günlük araç kapasitelerinin 250 bin olduğunu kaydederek, “Ancak 600 bin ile zorlanıyor. Yani kapasitenin 2,5 katı talep var. Şu anda günde ortalama FSM’den 250 bin, Boğaziçi Köprüsü’nden 200 bin araç geçiyor. Talebi azaltmak için hali hazırda bazı kısıtlamalar getiriliyor. Üçüncü köprüden, 4 gidiş 4 geliş olmak üzere 8 şeritten araçlar aynı anda geçebilecek. 300 bin araç geçebilecek kapasitede olacak. Toplam 3 köprünün normal akıcı trafik kapasitesi 500 bini aşacak, 550 bine ulaşacak” bilgilerini verdi. 

Köprü üzerindeki iki şeritli raylı sistemin gözardı edildiğinin altını çizen Ilıcalı, bu raylı sistemin, önemli olan köprüyü çok daha önemli hale getirdiğini vurguladı. 

Ilıcalı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Aslında o iki şeritli demir yolu taşıdığı yolcu itibarıyla 15-20 şeritli otomobil yolu gibi. Saatte o demiryolu ile rahatlıkla tek yönde 40-60 bin yolcu taşınabiliyor. Her iki yönde 80-120 bin yolcu demek. O sayıda yolcuyu taşımak için 15-20 şerit yol yetmez. Otobüslerin ağırlıklı olduğu bir yolda, tahmini otomobil eş değeri ile bir şeritten saatte en fazla 2 bin araç geçer. 2 bin de dönüşü sayarsak 4 bin. Her otomobilde 2 kişi olduğunu varsayalım, 8 bin. Biz bunun neredeyse 10 katı yolcu geçiriyoruz. Demiryoluna ayırdığımız 2 şeritten geçen yolcuyu karayolu ile en az 15 şeritten anca geçirebiliriz.”

“Yılda normal trafikte 110 milyon araç geçecek” 

Ilıcalı, Marmaray’ın kullanılmasıyla 2015’te köprülerden geçen araç sayısının azaldığını anımsatarak, üçüncü köprüdeki demiryolu sayesinde araç kullanımının toplu taşımaya kayabileceğini aktardı.

Yine de her geçen gün trafiğe yeni araç girdiğini ve talebin arttığını belirten Ilıcalı, “5-10 sene 3 köprü de kapasitesi zorlanmadan hizmet verecek. Günde 300 bin araç kapasiteli olacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden yılda en az 110 milyon araç geçmesi bekleniyor. Bu söylediğim normal trafik akışında. Trafik sıkıştığında daha fazla geçebilir” ifadelerini kullandı. 

“3 milyar liralık kayıp ortadan kalkacak” 

Ilıcalı, İstanbul genelindeki trafik sıkışıklığının yıllık maliyetinin akaryakıt ve iş gücü kaybı ile havaya yayılan emisyon açısından 7 milyar lira olduğuna işaret ederek, bu konuda yaptıkları araştırmaların ve düzenledikleri raporun bu çarpıcı rakamı ortaya koyduğunu anlattı. 

Köprü sayesinde akıcılık azalacağı için şehir içi trafiğinin de rahatlayacağını dile getiren Ilıcalı, “Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili raporlarına göre, birinci ve ikinci köprüye kapasitesinin 2,5 katı yüklenilmesi nedeniyle ortaya çıkan akaryakıt ve iş gücü kaybından doğan yıllık 3 milyar liralık zarar ortadan kalkacak” diye konuştu. 

Ilıcalı, her geçen gün uzayan araç kuyruklarının milli kayba yol açtığını ve bu kaybın ortadan kaldırılmasının ekonomik açıdan hem ülkeye hem kişilere faydası olacağını kaydetti. 

“Üçüncü köprünün en önemli 3 faydası” 

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 3 önemli faydasına dikkati çeken Ilıcalı, “Kent içi trafiği rahatlatacak. Ulusal ve uluslararası trafiğe büyük rahatlama sağlayacak” dedi. 

Ilıcalı, şu anda İstanbul’da günün 24 saatinin 20’sinin “zirve veya pik” denilen sıkışık dönem olduğunun altını çizerek, artık bir günün 20 saatinde trafik haritasının yoğunluk manasına gelen “kırmızı” renkte olduğunu söyledi. 

Üçüncü Köprü ile TEM ve D-100’deki sıkışıklıkların önemli ölçüde azalacağını belirten Ilıcalı, günün her saati olmasa da belli saatlerde yoğunlaşan trafiğin rahatlayacağını ifade etti. 

Ilıcalı, Nevşehir’den, Erzurum’dan, Antalya’dan ürün getirerek hale gitmek isteyenlerin ürünlerinin de taze bir şekilde beklemeden hale ulaştırılacağını vurgulayarak, “Ayrıca uluslararası transit trafiği de hızlanacak. İran’dan yükünü alıp Avrupa’ya ulaştırmak isteyenler artık beklemeyecek. Bu sayede alternatif yol aramadan İstanbul kullanılacak ve bunların geçişlerinden de vergi gibi farklı ücretler alınacak” değerlendirmesinde bulundu.

“Devlete maliyeti ‘sıfır’ lira” 

Ilıcalı, IC İçtaş – Astaldi JV tarafından üstlenilen Üçüncü Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında yapımı devam eden köprünün yanı sıra Odayeri-Paşaköy kesiminde 19 kavşak ve bağlantı yoluna sahip yaklaşık 115 kilometrelik otoyol da inşa edileceğini hatırlattı. 

Projenin toplam maliyetinin 4,5 milyar lirayı bulacağını anımsatan Ilıcalı, üstlenici konsorsiyumun 10 yıl 2 ay 20 gün işlettikten sonra 3. köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına teslim edeceğini aktardı. 

Ilıcalı, “Kamu kaynağı kullanmadan bu kadar düşük bir rakama, bu kadar büyük bir proje hayata geçiriliyor. Kamunun bir lirası alınmadan ortaya konulan şahane bir proje” görüşünü paylaştı.

“Teknik yönden mükemmel” 

Köprünün teknik ve estetik açıdan da mükemmel bir özelliğe sahip olduğunu söyleyen Ilıcalı, böylesine ağır yük taşıyan köprülerde böyle bir estetiğe ve teknolojiye rastlanılamayacağını belirtti.

Ilıcalı, köprünün hizmet ömrünün uzun olacağını da sözlerine ekledi.