► DERYA İZBUL
Bu hazinenin, hepsi birbirinden değerli tam 32 mücevheri var.
Uludağ’ın eşsiz hazinesini en iyi bilen isimlerden Prof. Dr. Gönül Kaynak dünya üzerinde sadece burada yetişen 32 bitki olduğunu söylüyor. Uludağ bu 32 türün yanısıra sadece Anadolu Yarımadası’nda rastlanan 140 türe de ev sahipliği yapıyor.
Uludağ Türkiye’nin en eski kış turizmi merkezi. İsmi geçtiğinde çoğumuzun aklına önce karlı zirveler ve kayak sporu geliyor. Oysa bu dağın kar ve kayak dışında bir çok farklı özelliği, bir çok zenginliği var. Uludağ sahip olduğu bitki çeşitliliğiyle bütün dünyada parmakla gösterilen bir coğrafya parçası.
Prof. Dr. Kaynak
Uludağ’ın bitki zenginliğini çok iyi bilen, bu muhteşem hazinenin her parçasını tek tek tanıyan bir bilim insanı var: Prof. Dr. Gönül Kaynak. Uludağ endemiği olarak tanımlanan, dünyanın başka hiç bir yerinde yetişmeyen çok özel bitkiler Prof. Dr. Kaynak’ın önemli çalışma alanları arasında yer alıyor. Yaklaşık 30 yıldır Uludağ’ın florasını inceleyen ve araştıran Gönül Kaynak, buranın dünya üstünde çok az yerde rastlanacak bir bitki çeşitliliğine sahip olduğunu söylüyor.
Carduus olympicus (Bornm.) Davis subsp. olympicus (Devedikeni)
Bilimsel kariyeri boyunca çok sayıda yayın hazırlayan ve Bursa Bitkileri adlı kapsamlı bir kitabı da bulunan Prof. Dr. Gönül Kaynak Anadolu’nun ve özellikle de Uludağ’ın bitki çeşitliliği açısından ne kadar zengin olduğunu rakamlarla şöyle anlatıyor:
Verbascum olympicum Boiss. (Sığır kuyruğu)
“Uludağ, sadece Türkiye’nin değil tüm Avrupa’nın zengin bitki ve habitat çeşitliğine sahip önemli alanlarından biri. Dolayısıyla Uludağ doğal bir botanik park ve biyolojik çeşitlilik merkezi. Yeni bitki türlerinin oluşması açısından da büyük bir potansiyele sahip olan Uludağ aynı zamanda bazı Avrupalı türlerin Türkiye’deki tek yaşam alanı. Bugünkü çalışmalara göre bin 300 bitki türüne ev sahipliği yapan Uludağ’da 32’ si Uludağ (Dünya’da sadece Uludağ’da yaşayan), 140’ı Türkiye (Dünya’da sadece Türkiye’de yaşayan) için endemik 172 bitki türü yetişiyor. Ayrıca, endemik olmayan ancak yayılışları ve populasyonları sınırlı olup nadir statüsünde yer alan 16 türün de Uludağ’da yayılışı bulunuyor. Uludağ, Dünya ölçeğinde nesli tehlike altında olan 3, Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında olan 54 bitki türünün yaşam alanı.”
Erodium sibthorpianum subsp. Boiss. sibthorpianum (Dönbaba)
Görüldüğü gibi Uludağ’ın büyük bir hazinesi var.
Peki bu hazine hak ettiği ilgi ve ihtimamı görüyor mu?
Maalesef hayır…
Gypsophila olympica Boiss. (Çöven)
Hayatının önemli bir bölümünü Uludağ bitkilerini incelemek ve araştırmakla geçiren Gönül Kaynak’a göre bu hazine aslında Uludağ’ın sahip olduğu turizm potansiyelini bugünkünden çok daha üst noktalara taşıyabilecek fırsatlar barındırıyor.
Senecio olympicus Boiss. (Kanaryaotu)
Mesleği gereği dünyanın bitki çeşitliliğiyle ön plana çıkan farklı bölgelerini tanıyan Kaynak, “Uludağ’ı doğal bir botanik parkı olarak lanse edebilirsek buraya çok sayıda nitelikli turist gelir” diyor.
Ancak Uludağ’ın bitki zenginliğinden yararlanmak bir yana biz bu zenginliği kendi ellerimizle ve yavaş yavaş yok ediyoruz. Uludağ’a ve doğaya bu kötülüğü nasıl yaptığımızı anlatmaya geçmeden önce yine Gönül Kaynak’ın aktardıklarından bitki çeşitliliğinin en çok hangi bölgelerde yoğunlaştığına bakalım.
Centaurea kaynakiae Daşkın & Yılmaz (Peygamber çiçeği) YENİ TÜR
Binlerce tür bitki, 140 Türkiye endemiği ve 32 Uludağ endemiği bölgenin geniş coğrafyasına yayışmış durumda. Ama özellikle oteller bölgesi ile göller bölgesi ve volfram madeni arasındaki alan bir kaç endemik türü birden barındırıyor. Bitki çeşitliliği açısından diğer önemli alanlar Sarıalan, Kirazlıyayla, Fatintepe, Soğukpınar, Keles Sorgun diye sıralanıyor.
Dianthus goekayi Kaynak, Yılmaz & Daşkın (Karanfil) YENİ TÜR
Ve işte tehlike. Biz Uludağ’ın kış turizmi potansiyelinden daha fazla yararlanmak isterken çok nadir bitki türlerini tehlike altına atabiliyoruz. Çünkü kış turizminin gelişmesi için yeni binalar yeni kayak pistleri yapılırken belki de çok nadide bir bitkinin yüzlerce bireyini yok etmiş oluyoruz.
Linum pamphylicum (Boiss.) Podp. subsp. olympicum G. Kaynak & Ö. Yılmaz (Keten) YENİ TÜR
Sonunda pek de parlak olmayan bugünkü tablo karşımıza çıkıyor. Bu tablo bize Uludağ’daki endemik türlerden 13’ünün çok büyük tehlike altında olduğunu, 19’unun ise tehlike altında olduğunu söylüyor. Yine tabloya göre Uludağ’daki 170 Türkiye endemiğinden 21’i yakın gelecekte zarar görebilir, 30’u tehlike altına girebilir ve 84’ü de az tehditle karşı karşıya kalabilir.
Bu değerli yaşam hazinesini tehdit eden unsurlar arasında belki ilk sırayı yapılaşma faaliyetleri alıyor ama küresel iklim değişikliği gibi tüm dünyayı tehdit eden dış faktörleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Tehdidi yaratan bir önemli faktör ise bitkilerin ticari amaçlı olarak insanlar tarafından toplanması. Oysa doğadan, hele Uludağ gibi Milli Park statüsüne sahip bir alandan bitki toplanmasına yasalar izin vermiyor.
Prometheum chrysanthum (Boiss.) ‘t Hart subsp. uludaghense Kaynak, Yılmaz & Daşkın (Ulukayagöbeği) YENİ TÜR
Birey sayısı 2 bin 500’ün altına düşmüş olan bitkilerin çok büyük tehlike altında olduğu kabul ediliyor. Yani yukarıdaki tabloya göre Uludağ’daki 13 türün birey sayısı artık 2 bin 500’den az. Bu aslında çok küçük bir sayı. Bir yol açılırken zarar gören binlerce bitki arasında çok büyük tehlike altında olan Uludağ endemiklerinden birisi neden olmasın? İşte bu ihtimal gerçekleştiğinde bir yol veya pist açmak uğruna belki de 32 endemik türden birini yok etmiş olacağız. Düşünmek bile ürkütücü.
Uludağ gerçekten büyük bir hazine barındırıyor ama dünya üstünde buraya yaklaşan zengin doğal alanlar da var. Prof. Dr. Gönül Kaynak bu bölgelerin büyük bir özenle korunduğunu ve çok büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz Uludağ’ı sadece kış turizmi ve piknik ortamı olarak kullanıyoruz. Oysa Uludağ’ın tamamını doğal bir botanik parkı olarak dünyaya tanıtmalıyız. İşte o zaman dünyanın dört yanından bilim insanları ve doğa tutkunu turistler Uludağ’a akın ederler. Ve bu nitelikli turizm hareketinden başta Uludağ’ın doğası olmak üzere herkes kazançlı çıkar.”