Irak’ta etkisi azalmaya başlayan ABD’nin “Sünni Anbar Özerk Bölgesini” kurma çabalarını yeniden hızlandırdığını savunan uzmanlar, böyle bir planın uygulanmaya konulmasıyla Irak’ın tamamen parçalanacağını, bölgenin etnik ve mezhepsel çatışmalarla dolu bir kaos ortamına sürükleneceği uyarısını yapıyor.
AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Cengiz Tomar, Irak’ta Sünnilerin dışlanması ve dışlanan bu grupların DEAŞ gibi terör örgütlerine dönüşmesinden sonra Irak’ta bir Sünni özerk bölge iddialarının ortaya atıldığını hatırlattı. “Bu plan özellikle İranlı General Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesinin hemen ardından tekrar gündeme geldi.” diyen Tomar, “Bağdat hükümetinin ABD birliklerini ülkeden çıkarma kararından sonra, Beyaz Saray uzun yıllar önce hazırladığı Irak’ta “Sünni Enbar Özerk Bölgesini’ kurma planını yeniden devreye soktu” yorumunu yaptı.
İran’ın Irak üzerinden Suriye, Lübnan ve Hizbullah’a uzanması ve bu yolla İsrail’i tehdit etmesinin bu projeyi yeniden tetiklediğini kaydeden Tomar, şöyle konuştu:
“Bu yolla, ABD, Irak’taki en önemli müttefiki Kürtler ile ilişkilerini sürdürebileceği gibi, Şii ağırlıklı Irak merkezi yönetimi tarafından kendilerini dışlanmış hisseden Sünni bölgesinde hakimiyet kurarak İran’ın Suriye’ye ulaşmasını da engellemiş olacak. Bu aynı zamanda Irak’ın batısında DEAŞ gibi örgütlerin neşv-ü nema bulmasını engelleyecek bir proje olarak da görülüyor. ABD’liler, Kürtlerin ve Sünnilerin; Şii yönetimin ve İran’ın baskısı karşısında bunu kabul edeceklerini öngörüyor. Irak’ta ‘Sünni Anbar Özerk Bölgesini’ kurma görevinin Suudi Arabistan’a verildiğine dair iddialar da var. Ama ben burada uygulamadan ziyade Suudi Arabistan’dan maddi destek alınacağını düşünüyorum. Uygulamayı ABD yapacaktır. ABD başkanı bunun faturasını Körfez ülkelerine ödetmek isteyecektir. Bu konuda toplantılar yapıldığı doğrudur. Böylece İran’a ve Şii etkisine karşı, Kürtler, Sünniler ve Körfez’i birleştirerek Irak’ta ABD yönetiminde bir Sünni yapılanma öngörülüyor.”
“Pamuk ipliğine bağlı”
Irak’ta Sünni Anbar Özerk Bölgesini kurma planının gerçekleşmesi durumunda Irak’ın bölünebileceğine dair endişelerle ilgili değerlendirmede bulunan Tomar şu ifadeleri kullandı:
“Şayet bu proje uygulamaya konulursa zaten pamuk ipliğiyle birbirine bağlı olan Irak 3 parçaya bölünmüş olur. Bu parçalanmayı sadece Suudi Arabistan’a yüklemek yanlış olur. Bu, ABD’nin isteği ve ABD bunu Körfez’in maddi desteğiyle yapmayı planlıyor. Çünkü ABD, İsrail ve Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez ülkeleri, İran’ın nüfuzundan rahatsız. Irak içerisinde ise hem Kürtler hem de Sünniler Şii ağırlıklı merkezi hükümetten rahatsızlar. ABD, İran etkisinden rahatsız olan bu ‘beş benzemez’den İran karşıtı bir konsorsiyum oluşturmaya çalışıyor. Tabii bir de Suriye’nin doğusundaki müttefikleri PYD/YPG var. Böylece İran’ı göstererek hepsini koruma altına almış oluyor.”
Prof. Dr. Cengiz Tomar, ABD’nin, Irak’ta Sünni Anbar Özerk Bölgesini kurma planının gerçekleşmesi durumunda Irak’ın tamamen parçalanacağını, bunun da tüm bölgeyi etkileyeceğini kaydetti.
Bu durumun İran’ın kara yoluyla Suriye ve Lübnan’a yani Akdeniz’e çıkma planlarını alt üst edeceğini savunan Tomar, şöyle devam etti:
“Bölünme Irak’ın üniter yapısını destekleyen Türkiye’nin çıkarlarına da aykırı. Türkiye’nin engellemeye çalışacağı bir senaryo bu. Plan, benim hep bahsettiğim ABD tarafından oluşturulan ve Güney cephesi adını verdiğim Körfez ülkeleri, Mısır ile bunlara eklemlenmiş İsrail üzerinden bir ABD projesi. Şimdi akıllara ‘kavga Suriye’de değil Irak’ta mı sürecek?’ sorusu geliyor. Suriye’de şimdilik İdlib hariç bir konsolidasyon oldu. Ancak özellikle Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden hemen önce Irak’ta ABD çıkarlarına İran tarafından yapılan saldırılar ve ABD’nin buna Kasım Süleymani ile cevap vermesi cepheyi Irak’a kaydırdı. İran’a karşı mücadele, şimdiki bilgilerimizle, Irak üzerinde yapılacak gibi görünüyor.”
“5 ülkeden 14 devlet çıkarma haritaları hazır”
İstanbul Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Barış Ertem ise ABD’nin 3 özerk parçadan oluşan bölünmüş bir Irak düşüncesinin ortaya çıkışının yaklaşık 15 yıl öncesine dayandığını belirtti.
ABD Harp Akademisi’nden emekli bir yarbay ve askerî analist olan Ralph Peters’ın hazırladığı ve 2006 yılında ABD’nin prestijli dergilerinden Armed Forces’da yayımlanan bir haritada, birçok Orta Doğu ülkesi gibi Irak’ın da parçalanmış olarak gösterildiğini hatırlatan Dr. Ertem, “Haritada Irak’ın kuzeyi ‘Free Kurdistan’ (Bağımsız Kürdistan), Basra kıyıları ‘Arab Shia State’ (Şii Arap Devleti) ve batısı da Anbar Eyaleti merkez olacak şekilde ‘Sunni Iraq’ olarak adlandırılmıştır.” dedi.
Benzer bir haritanın 2013 yılında ABD’nin New York Times Gazetesi’nde de yayımlandığını da hatırlatan Dr. Erten şu bilgileri paylaştı:,
“New York Times’ın ünlü yazar ve analistlerinden Robin Wright, ‘How 5 Countries Could Become 14’ (5 ülke nasıl 14 ülke olur?) başlıklı yazısında, Irak’ın Ralph Peters’ınkine benzer şekilde 3 parçaya bölündüğü bir Orta Doğu haritası yayımlamıştır. Haritada ülkenin batısı ‘Sünnistan’ olarak adlandırılmıştı. Aynı yazıda, Orta Doğu’da Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu 5 ülkenin bölünerek 14 yeni ülkenin ortaya çıkabileceği iddiası da yer almıştı.”
Dr. Ertem, ABD’nin Irak’ın batısındaki Selahaddin bölgesinde özerk bir “Sünni devlet’ kurmak istemesinin en önemli sebeplerinden birinin de zengin petrol rezervlerini kontrol altına almak olduğunu savundu.
Irak’ta istikrarı bozacak ve mezhep çatışmasını daha da şiddetlendirecek olan böyle bir gelişmenin, Türkiye’nin sınır güvenliği ve bölgeye yönelik planları açısından son derece olumsuz sonuçlara neden olacağının altını çizen Dr. Ertem, sözlerini şöyle tamamladı:
“Son zamanlarda gerçekleşen birkaç gelişmeye bakılırsa, Irak’ın batısında Anbar Eyaleti merkezli bir Sünni özerk bölge kurulması şeklindeki ABD planının yürütmesini Suudi Arabistan’ın devraldığını söylemek mümkündür. Suudi Arabistan’da bu amaçla birkaç toplantı yapıldığı bilinmektedir. Bu toplantıların ilki 2019 yılının Mayıs ayında, Anbar Eyaleti’nden bazı politikacı ve iş adamlarının da katılımıyla gerçekleşmiştir. Toplantının, Suudi Arabistan Körfez İşleri Bakanı tarafından organize edildiği düşünülmektedir. Üç hafta kadar sonra Amman’da yapılan ikinci bir toplantının ardından, bu konudaki üçüncü ve son toplantı bu Ocak ayında Dubai’de düzenlenmiştir. Toplantıya Irak Meclisi Başkanı Muhammed el-Halbusi de katılmıştır. “Gizli” olduğu iddialarına karşın, bu toplantıyla ilgili haberler ve katılımcı listesinin bir kısmı bazı medya kanallarında da yer almıştır.”
AA