Marmara Denizi, deniz salyası tehdidi altında. Uzmanlar, Marmara’nın kirlenmeyle deniz salyasında artışın gözlendiğini ifade ediyor. Uzmanların dikkat çektiği noktalar ise atık su arıtma tesisleri.

“BOĞAZ’DAKİ EN KİRLİ 5 NOKTA”

Bilim 2 gemisi ile incelemelere katılan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, atık suların özellikle Boğaz’da boğaz alt suyuna deşarj verildiğini anlattı.

Salihoğlu, “Bunların Karadeniz’e gideceği varsayılıyor. Alt su Karadeniz’e geçiyor ama bunun ciddi bir kısmı üst suya karışıyor ve Marmara’ya geri dönüyor. Biz hem bakanlıkla hem de belediyelerle yakın çalışıyoruz. Nerelerde arıtmalar var biliyoruz, hangi seviyede arıtıldığını biliyoruz. Örneğin Kadıköy, Yenikapı, Üsküdar, Baltalimanı ve Paşabahçe ön arıtma tesislerinde iyileşme planlarının yapılması önerilerimiz arasında. Sadece deşarjlar değil nehirlerde çok önemli özellikle Susurluk havzasındaki tüm akarsularda onların kirlilik oranlarını düşürmeye yönelik çalışmalar yapılmalı. Bunlar önerilerimiz arasında” dedi. Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise, Marmara Denizi’nde yoğun olarak görülen deniz salyasının yapılan yoğun deşarjın neden olduğunu söyledi. Öztürk, “Özellikle derin deniz deşarjı ile Marmara Denizi’nin çevresinde ciddi deşarjlar yapılıyor. Yani fiziksel ve ön arıtma dediğimiz arıtmayla Marmara Denizi’ne atık sular deşarj ediliyor. Ayrıca tarımsal atık sular, yani dereler, akarsular yoluyla gelen hayvancılık ve tarımsal atık sular ve zeytincilik gibi yayılı kaynaklar dediğimiz atık sularla da Marmara Denizi’ne ciddi atık sular gelir. Hatta Marmara Denizi’nin çevresindeki derelerin ve akarsuların çoğu sanki açık kanalizasyon sistemi gibi akıyor. Bunlarda Marmara Denizi’nin kirliliğinin artmasına vesile oluyor.” diye konuştu.

“YILLARCA BİRİKEN PİSLİK GÜN YÜZÜNE ÇIKTI”

Boğaz’a atık suların derin deşarj ile deniz suyuna verilen noktalar ve bu noktalardaki kirlilik DHA tarafından görüntülendi. İstanbul’da 5 kirli noktadan olan ve artıma tesislerinin bulunduğu Yenikapı ve Kadıköy açıkları dikkat çekiyor. Yine bu noktalarda atık borularının olduğu görülüyor. Özellikle Yenikapı açıklarında deniz salyası da bulunuyor. Kirliliğe neden olan etmenlerden olan gemi trafiği yine bu noktada yoğun olarak bulunuyor. Balıkçılık faaliyetleri de buralarda yoğun olarak yapılıyor. Uzmanların ilk incelemelerinde Kadıköy, Yenikapı, Üsküdar, Baltalimanı ve Paşabahçe noktalarını İstanbul’da en çok deniz dibinde kirliliğin bulunduğu, oksijen seviyesinin en düşük olduğu noktalar olarak belirledi.

Sahilde bulunanlarda deniz salyası ve kirlilikten tedirgin. Bir an önce yetkililerden duruma müdahale etmesini beklediklerini söyleyen sahildeki bir kişi, “İnsanların bıraktığı pislik işte. Teknelerin bıraktığı pislikten de oluşuyor. Yıllarca biriken kirlilik en sonunda gün yüzüne çıktı. Oltalara gelen pislikler oluyor. Aslında boğazda pek bir şey yok. Çanakkale gibi güzide bir şehirde gidin bakın artık balık yok. Herkesi tedirgin etmesi lazım. Hayvanlar nefes alamıyor. Nefes alamayınca ne olacak ölümler olacak. Buna devletin de bir an önce çözüm bulması lazım. Bunun sonu iyi değil” diye konuştu. Balık tutmaya gelen Yalçın Karaçam ise “Yaklaşık 30 senedir İstanbul’dayım ben ilk kez görüyorum. Deniz kenarında da 15-20 senedir bulunuyoruz. Tedirgin oluyoruz. Marmara çok kötü durumda. İnşallah toparlanır” dedi.

DHA