‘Verem en çok ölüme neden olan 10 hastalıktan biri’

Türk Toraks Derneği Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı Dr. Onur Fevzi Erer, “ince hastalık” olarak bilinen veremin (tüberküloz) dünyada en çok ölüme yol açan 10 hastalıktan biri olduğunu, ancak tedaviye başlanan hastalarda bulaşıcılığın azaldığını belirtti.

‘Verem en çok ölüme neden olan 10 hastalıktan biri’

Erer, 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, halk arasında ince hastalık olarak adlandırılan veremin, insandan insana hava yoluyla bulaşan, öncelikle akciğerlerde olmak üzere tüm organlarda görülebilen bulaşıcı bir hastalık olduğunu ifade etti.

Erken tanı için 2-3 haftadan uzun süren öksürük, kanlı balgam, halsizlik, gece terlemesi, kilo kaybı ve verem hastasıyla uzun süre temas öyküsünün önemli bulgular olduğunu vurgulayan Erer, bu durumda vakit kaybedilmeden verem savaşı dispanseri veya göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması gerektiği uyarısında bulundu.

Erer, yeni tanı konmuş verem hastasının ilaçlarını 6 ay boyunca düzenli kullanması gerektiğine dikkati çekerek, tedaviye başlanan hastalarda bulaşıcılığın hızla azaldığını ifade etti. Dr. Erer, verem hastalarının tedavilerinin başarıyla tamamlanmasının, bulaşmayı önleyeceğinden veremden korunmada en etkin yöntem olduğunun altını çizdi.

“2016 yılında 10,4 milyon kişinin verem hastalığına yakalandı”

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) açıkladığı verilere göre, tüm dünyada 2016 yılında 10,4 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığını ve bu kişilerin 1,4 milyonunun yaşamını yitirdiğini ifade eden Erer, “Verem, dünyada en çok ölüme neden olan 10 hastalıktan biri olmaya devam etmektedir.” bilgisini verdi.

Erer, özellikle Asya ve Afrika’da tanı ve tedavi imkanlarının yetersizliğinin hasta sayısında ve ölümlerde artışa yol açtığını dile getirerek, “Türkiye’de yıllar içinde hasta sayısı düşmektedir. 2005’te hasta sayısı 20 bin 535, yıllık hasta hızı yüzbinde 28,5 iken 2016 yılında hasta sayısı 12 bin 417, yıllık hasta hızı yüzbinde 15,6 olmuştur. 2015 yılında tanı konulmuş hastaların yüzde 85,3’ünün tedavisi başarıyla tamamlandı.” ifadelerini kullandı.

Erer, verem hastalığının tedavisinde, hastaların sosyal statülerini kaybetmeden, ekonomik sıkıntı yaşamadan tedavilerini başarıyla tamamlamaları için psikolojik ve ekonomik yardım sağlanması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Dışlanma ve ekonomik kayba uğrama korkusunun hastalığın tanısının konmasında gecikmeye ve tedavi uyumunun bozulmasına yol açtığının altını çizen Erer, bu nedenle tedavideki hastaların, sosyal hak ve statülerinin korunmasının, tedaviyi kesintisiz bir şekilde sürdürebilmek için ihtiyacı olan hastalara da ekonomik destek verilmesinin önemine işaret etti.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X