Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, vergi ve ödemelerin tüm sektörler ile tüm işletmeleri kapsayacak şekilde genişletilmesini istedi.
Akkol, küresel bir salgın olan yeni tip koronavirüsün (Covid-19) olumsuz etkilerinin giderek arttığını belirtti. Aldıkları önlemlerin üye sendikalar ile bağlı işletmeleri nezdinde duyurulması ve uygulanması için titizlikle hareket ettiklerini kaydeden Akkol, virüsün yayılmaması için gerekli sosyal mesafe nedeniyle ekonominin yavaşladığını vurguladı. Akkol, ‘’Birçok iş yeri faaliyetine ara vermiş ya da çalışma kapasitesini önemli oranda azaltmış, çalışanlar izne çıkarılmış, sektörlerdeki ulusal ve uluslararası talebin azalmasıyla da üretim kapasiteleri düşürülmüştür” dedi.
İŞLETMELER DURMA NOKTASINDA
Ekonomik İstikrar Kalkanı paketindeki tedbirler arasında muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin nisan, mayıs, haziran ödemelerini 6’şar ay ertelenmesinin AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik, ulaşım, tekstil konfeksiyon, etkinlik organizasyon sektörlerini kapsadığını anlatan Akkol, ülkedeki tüm sektörlerin aynı problemli süreçlerle karşılaştığını ifade etti. Akkol, ‘’Toplum sağlığına ilişkin alınan önlemler nedeniyle işletmeler durma noktasına gelmiştir. Domino etkisiyle tüm ülkeler ve sektörleri sıkıntıya sokan bu süreçte, devletimizce birçok sektör önlem paketi kapsamına alınmış olsa da ülke ekonomisinde önemli paya sahip diğer sektörler bu paketin dışında kalmıştır. Paketteki muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin nisan, mayıs, haziran ödemelerini 6’şar ay erteleme tedbirinin ülkemizde faaliyet gösteren tüm sektörleri ve tüm işletmeleri kapsayacak şekilde genişletilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
FONUN SINIRI % 35’E ÇIKMALI
Bu süreçte tüm önlemlerin devletten beklenmemesi gerektiğinin altını çizen Akkol, şöyle devam etti: ‘’İşveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm bulunmak ve şartları genel kurul kararıyla belirlenmek kaydıyla, işçilerin sigorta primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılmak ve nakit mevcudunun yüzde 25’ini aşmamak üzere, karşılıksız yardıma dayalı dayanışma ve yardım fonu oluşturulabiliyor. Madde ile belirlenmiş olan yüzde 25’lik oranın içinden geçtiğimiz bu dönem içerisinde özellikle devletimizce bu yönde getirilmiş olan tedbirler de dikkate alındığında yetersiz olduğu düşünüyoruz. İşveren sendikalarının kuracakları yardımlaşma ve dayanışma fonu sınırının, nakit mevcutlarının yüzde 25’inden yüzde 35’ine yükseltilmesini istiyoruz.’