Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Ankara havası AK Parti-CHP koalisyonundan yana ısınıyor

Öncesinde yaşananlar farklı bir seçim ortaya koymuştu… Vatandaş sandıkta oyunu kullandı, ama çıkan sonuçtan nasıl bir siyasi tablo oluşacağı henüz belli olmadığı için, sonrasıyla da farklı bir seçim yaşanıyor.

Çünkü…

Vatandaşın yaptığı siyasi tercih tek başına iktidar çıkarmadığı gibi, Meclis’e giren 4 parti arasından çıkacak koalisyon için de seçenekler sınırlı.

Gerçi…

Seçimin ilk sonuçlarının ortaya çıkmaya başladığı 7 Haziran gecesinden itibaren koalisyon formülleri yorumlar ve beklentiler olarak ortaya konmaya başlamıştı.

O süreçte…

Seçim gecesi Olay Televizyonu’nda meslektaşımız Esat Kaplan’ın sorusu üzerine yaptığımız ilk değerlendirmede söylediklerimizi bu sütunlarda da 9 Haziran günü paylaştık:

Kimin kiminle koalisyon yapacağına ya da yapmayacağına dair beklenti ve spekülasyonlar farklı. Oysa AK Parti ile CHP koalisyonu toplumda oluşan gerginliği giderir, Türkiye’yi rahatlatır.”

O günlerde…

Seçim sonuçlarının sıcaklığıyla “AK Parti’siz koalisyon” heyecanı sergileniyordu.

Şimdilerdeyse…

İlk günlerin heyecanı geride kaldı. Zaman zaman bağlayıcı açıklamalar gündeme geliyor, ama siyasi partilerin temsil düzeyinde yöneticileri bu tür açıklamalardan artık uzaklaştılar.

Nitekim…

Cuma akşamı Olay Televizyonu’nun Ankara Stüdyosu’ndan yayınlanan Her Açıdan programına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yaptığı açıklama tam da buna işaret ediyordu:

Bu tür diyalog ortamlarında kırmızı çizgiyle işe başlanmaz. Daha masaya oturmadan, diyalog oluşmadan kırmızı çizgiyle başlarsanız, ‘Diyalogdan yana değilim’ dersiniz. Kullanacağınız dil çok önemli.”

İşte…

Gerek cuma günü televizyon programı için gittiğimizde Ankara’daki dostlarla yaptığımız görüşmelerde, gerek hafta sonu dinlediklerimizde şunu gördük:

Bir…

Ankara’da AK Parti’siz koalisyonun yürümesi pek mümkün görülmüyor.

İki…

Ankara’da AK Parti ile koalisyon için iki seçenek üzerinde duruluyor.

Dahası…

Edindiğimiz izlenimlere göre, iki seçenek ile ilgili olarak bazı siyasal altyapı çalışmaları ya da girişimlerine de başlanmış.

Bunlardan…

Birinci seçenek olarak AK Parti-CHP koalisyonu üzerinde neredeyse genel bir beklenti oluşmuş durumda. Siyasetin merkezinde olan bir dostumuz kulisleri bir adım ileri taşıyan duyumunu şu yorumu yaparak paylaştı:

“Duyduğuma göre… CHP Dışişleri ve Milli Eğitim bakanlıklarını istemiş. Eskiden İçişleri ve Adalet bakanlıklarını önemserlerdi. Bu da bir çeşit hedef değişimi.”

Yanı sıra…

Başkent kulisleri ikinci seçenek olarak da AK Parti-MHP koalisyonu bekliyorlar.

Bu noktada…

AK Parti-CHP koalisyonu altyapı görüşmeleri başlamış birinci seçenek kabul edilse de, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dünkü “Cumhurbaşkanı, Davutoğlu’na hükümeti kurma görevi verirse görüşmelere hazırız” açıklaması önümüzdeki süreç için rahatlatan bir adım oldu.

Şimdi Ankara’da bu adımların çok daha hızlanması bekleniyor.

 

Bursa’da mazbatalar yarın alınıyor

 

7 Haziran’da yapılan seçimin ardından itiraz incelemelerini tamamlayan bazı illerde seçilen milletvekilleri mazbatalarını aldılar ve Ankara’nın yolunu tutup TBMM’de kayıtlarını yaptırmaya başladılar.

Bursa’da da İl Seçim Kurulu hem itirazları, hem de çalışmalarını tamamladı. İl Seçim Kurulu, geçmiş yıllardaki seçimlerde olduğu gibi, yarın tüm milletvekillerinin bir araya gelecekleri törenle mazbatalarını verecek.

 

Siyasette diyalog ve uzlaşı denince akla onun adı geliyor!

 

Siyasette değişik yöntemler var. Kimileri şahin siyaseti ile sert rüzgarlar estirmeyi seviyor, kimileri de güvercin siyaseti adı altında daha yapıcı ve onarıcı olmayı tercih ediyor.

Fakat…

Benimsenen tarz ne olursa olsun, siyasetin temeli diyaloğa ve uzlaşıya dayanıyor. Toplumla diyalog, siyaset kurumlarıyla diyalog, siyasetçilerle diyalog hatta kendi partisiyle diyalog bu nedenle her zaman için gerekli oluyor.

Diyalog siyaseti ise karşısındakini sabırla dinlemeyi ve çözüm üretmeyi gerektiriyor.

İşte…,

Bu noktada, diyalog siyaseti denildiğinde akla gelen isimlerden biri de daima Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik oluyor.

İzlediğimiz kadarıyla…

7 Haziran’dan beri milletvekili olmasa da, AK Parti adına diyalog gerektiren konularda Çelik yine devrede.

Nitekim…

Cuma akşamı Olay Televizyonu’ndaki Her Açıdan programımıza konuk olduğunda AK Parti Genel Merkezi’nde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptığı baş başa görüşmeden çıkıp Olay Ankara Bürosu’na geldi.

Çelik’in çok uzun yıllardır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki siyasilerden biri olduğunu ve sürekli temasını biliyoruz.

Grup Başkanvekili olduğu dönemde diğer partilerle geliştirdiği diyalog, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak en zor ve sıkıntılı yasaların Meclis ittifakı ile çıkmasını da sağladı.

O bakımdan…

Diğer partilerde de diyalog ortamları için Faruk Çelik tercihi her zaman öne çıkıyor.

Nitekim…

Kendisi söylemiyor, ama Çelik’in bu yeni süreçte de koalisyon için siyasal altyapı görüşmelerinde devrede olduğu hissediliyor.

 

AK Parti ilk kez özeleştiri yaptı!

 

Seçim sonuçlarının siyasette değişikliklere yol açtığı her alanda görülüyor. Örneğin, AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun’un çağrısıyla cumartesi günü yapılan ilçe ve belediye başkanları toplantısından da dışarı özeleştiri yansıdı.

Kulağımıza gelenlere göre…

Seçim sonuçlarına yönelik ayrıntılı değerlendirme toplantısında söz alan kimi başkanlar, “Yerelde ve genelde adayların hem teşkilatlarla, hem de toplumla bütünleşemedikleri” yönünde özeleştiriler dile getirdiler.

Bu da…

AK Parti’deki siyaset açısından yaşanan bir ilk oldu.

 

Rakamlar küçük ama AK Parti’ye maliyeti çok büyük!

 

Tablo ortada… AK Parti aldığı yüzde 41 oyla seçimden birinci parti çıktı. Kendinden sonra gelen iki partinin toplamı kadar oy aldı. Ama iktidarı kaybetti.

Bu kaybedişe yol açan çarpıcı sonuçlar var. Onu da, AK Parti İnegöl kurucuları arasında yer alan İnegöl Belediye Meclisi eski üyelerinden Ergün Çağlar çok özel bir çalışmayla ortaya çıkarmış.

Diyor ki:

“AK Parti’ye tek başına iktidarı kaybettiren oy sayısı, Türkiye genelinde yalnızca 90 bin 340 oydur.”

Ardından da…

İllerde seçim sistemi nedeniyle milletvekili kaybedilen küçük oy farklarını sıralayıp büyük siyasi maliyeti gözler önüne seriyor:

Ankara 2. Bölge’de 10 bin 207 oyla CHP’ye, Aydın’da 1.859 oyla CHP’ye, Balıkesir’de 2 bin 128 oyla MHP’ye, Burdur’da 2 bin 421 oyla MHP’ye, Denizli’de 10 bin 937 oyla CHP’ye, Diyarbakır’da 8 bin 044 oyla HDP’ye, Erzincan’da 815 oyla CHP’ye, Gümüşhane’de 1.916 oyla MHP’ye, İstanbul 1. Bölge’de 5 bin 363 oyla CHP’ye, İstanbul 2. Bölge’de 3 bin 203 oyla CHP’ye, İstanbul 3. Bölge’de 8 bin 092 oyla HDP’ye, Kayseri’de 3 bin 258 oyla MHP’ye, Kahramanmaraş’ta 6 bin 584 oyla MHP’ye, Kastamonu’da 5 bin 883 oyla MHP’ye, Ordu’da 3 bin 484 oyla CHP’ye, Sivas’ta 1.995 oyla CHP’ye, Van’da 5 bin 249 oyla HDP’ye birer milletvekili kaybedilmiş.

Bu kentlerde toplam 90 bin 340 oy daha alınsaydı nasıl bir Meclis ortaya çıkacaktı, onun da hesabını yapmış:

AK Parti 276, CHP 124, HDP 76, MHP 74.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X