Aslında…
Türkiye’de yakın geçmişe baktığımızda yerel seçimlerin mart, genel seçimlerin dekasım ayına planlandığını görüyoruz. Yani yaz aylarında seçim arzu edilen bir durum değil..
Ne var ki…
2007’de AK Parti’nin adayı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyen gelişmeler yaşanınca, iktidar çoğunluğunu elinde bulunduran AK Parti erken seçim kararı aldı. Böylece 22 Temmuz 2007’de erken genel seçim yapılırken, ilk kez yaz aylarında sandık başına gidilmiş oldu.
Sonrasında…
2011 genel seçimine 9 ay kala Erdoğan turizm sezonu nedeniyle erken genel seçimin temmuz ayı yerine haziran ayında yapılacağını açıkladı.
Böylece…
11 Haziran 2011’de genel seçim yapıldı.
Yani…
Hep kasım ayında yapılan genel seçim 2007 yılında siyaset zorlaması ile kasım ayından temmuz ayına, 2011 yılında da 1 ay öne çekilip haziran ayına geldi.
Fakat…
Haziran ayı seçim için hiç de uygun değil. Nedenlerin başında tarımda hasat dönemi olması geliyor. Ayrıca, haziran ayı iç turizmin de canlandığı bir dönem ve seçimden turizm ciddi şekilde etkileniyor.
Dahası…
Orta öğretim öğrencilerinin nisan sonunda başlayan sınav maratonu haziran sonunda bitiyor. Sınav takvimiyle seçimin çakışması da bir başka olumsuzluk.
İşte…
Tüm bu etkenleri göz önüne alan AK Parti Genel Merkezi şu sıralarda seçimi erkene alma hesapları yapıyor.
Önceleri…
Milletvekili genel seçiminin bir ay erkene alınıp mayıs ayında yapılması düşünüldü. Ama olumsuz etkenler açısından haziran ile mayıs arasında pek fark olmadığı görüldü.
Sonunda…
Seçimin, sınav takvimi başlamadan nisan ayı ortasına yapılması düşüncesi ağırlık kazandı. Bu tarih, AK Parti’nin il kongrelerini tamamlaması bakımından da avantaj kabul edildi.
Gerçi…
Konu henüz gündeme taşınmadı. Fakat Ankara’dan gelen haberler, nisan ayında erken genel seçim düşüncesininAK Parti Genel Merkezi’nde olgunlaşmaya başladığını gösteriyor.
O bakımdan…
Adaylık hesabı yapanların hesaplarını erkene almaları gerekiyor.
***
Urfa’da Bursa modeli bayramlaşma
Bursa’da Kültürpark’ta bayramlaşma geleneğini DYP İl Başkanı olduğu dönemde, 1988 yılında Turhan Tayanbaşlattı. Diğer partiler de katılınca Kültürpark her bayram siyaset festivali görüntüleri sergiledi.
Böyle bir bayramlaşma modeli başka ilde yok. Daha doğrusu, yoktu. Bayramın ikinci günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’le birlikte Şanlıurfa’ya gittiğimizde, AK Parti bayramlaşmasının büyük bir çay bahçsinede yapıldığını gördük.
Siyasette düne kadar Bursa modeli olan bayramlaşma geleneği, Çelik’le birlikte Urfa’ya taşınmış. Bir anlamda,Bursa’dan Urfa’ya bayramlaşma modeli ihraç etmişiz.
***
Eylemler, Türkiye Kobane’ye çekilemediği için mi?
Suriye’nin Türkiye sınırındaki Kobane kentinin Işid tarafından kuşatıldığı günlerde, internette Kürtçe yayınlananKurdish info adlı haber sitesinde, Abdullah Öcalan’ın bir mesajı yayınlandı.
Mesajda…
Kobane’de Işid’le savaşan Kürt gruplarına destek için “Türkiye’nin sürece sürüklenmesi” isteniyordu.
Sonrasında…
HDP sözcülerini de kapsayan Kürt gruplardan “Türkiye’nin sınırı geçip Kobane’de Işid’le savaşması” istekleri yükseldi.
Bu isteğe…
Şanlıurfa ve Suruç ziyareti sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in dönüş yolunda verdiği cevabı pazartesi günü yayınladık:
“İyi hesap edilmeyen bir müdahalenin sonucu kestirilemez. Türkiye maceraya girmez.”
Sınırın öbür tarafında yaşanan çatışmaları izlerken şu bilgiyi aldık:
“Türkiye topraklarına top ve havan mermileri düşüyor, ama Işid’le başa çıkamayan PYD de Türkiye’yi işin içine çekmek için uzun namlulu silahlarla bu tarafa rastgele ateş açıyor.”
Karşıdan PYD’lilerin Türk topraklarına ateş açmasının bir nedeni de, kaçarken kullanmak için Türkiye tarafından tampon bölge oluşturma isteği.
Ama Türkiye bu oyuna gelmiyor.
Nitekim…
Pazartesi günü bu sütunlarda okuduğunuz yazının son cümlesinde vurguladık:
Buralardan görülemeyen başka bir dünya var ve çok ilginç şeyler oluyor.
Ama…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm gücü ve soğukkanlılığıyla duruma hakim.
Bir şey daha…
Gerek Suruç sokaklarında yerli halk ile görüşmelerde, gerek görevlilerle temasta PYD ve PKK’nın kaybeden tarafolmaları nedeniyle prestiji kaybettiklerini fark ettik.
Dahası…
PKK baskısından bıkan halkta, sırf PKK ile savaştığı için Işid’e sempatinin arttığını gördük. Benzer durum batıdaki kentlerde de hissediliyor.
O gün…
Küçücük Suruç’un dar caddelerinde Türkiye’nin hemen her bölgesinden gelmiş plakalı araçların konvoy halinde gezerken Türkiye’ye baskı amaçlıyorlardı.
Dün ise…
Gece İstanbul’da başlayan ve çevreye zarar veren gösterilerin Bursa’ya sıçradığını hep birlikte izledik.
Kobane’de kaybedilen prestijin telafisi için talimat gereği eylemlerin yaygınlaştırıldığı anlaşılıyor. “İşin içine Türkiye’yi çekme projesi” devrede.
Bursa bu tür eylemlere alışık değil. Onun için, herkes dikkatli ve soğukkanlı olmalı. Ama şu da bir gerçek ki, Kürtgruplar bu tür eylemlerle kendilerine zarar veriyorlar.
***
Yaşamı Artvin mücadelesiyle geçti
Bazı insanlar vardır, kendilerini davalarına adarlar. Ömer Ayık öyle biriydi. Bursa’yı çok severdi, ama Artvin için nefes alırdı. Yaşamı da Artvin mücadelesiyle geçti.
İnsanlarla kolay diyalog kurardı. Artvin Vakfı’nda başlayan sosyal faaliyetleri, Dünya Artvinliler Federasyonu ile ileri boyuta ulaştı. Siyaseti de denedi, MHP Milletvekili Aday Adayı olarak kamuoyu önüne çıktı.
Zaman zaman ziyarete gelir, gelemediğinde telefonla arar sohbet ederdik.
Yaşamını yitirdiğini sosyal medyada görünce hüzünlendik. Allah’tan rahmet, ailesi başta olmak üzere Artvin camiasına başsağlığı diliyoruz.