Koronavirüsle siyaset de sahadan çekilince akşamları televizyonlarda öneri ve uyarıda bulunan hocaları dinliyorduk.

Bombayı…

İYİ Parti’de olduğu gibi DEVA ve Gelecek partilerine de geçici milletvekili verebileceklerini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu patlattı.

Gündemin ana konusu da bir anda kiralık milletvekilleri oldu.

Biz de…

Siyasi boyutunun yanında, milletvekillerinin iradeleri dışında geliştiği için insan hakları boyutu da olan konuyu AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ile konuştuk.

Söze…

“Siyaset ciddi iştir, ilkeler ve prensipler gerekir. Bizzat siyasetçinin kendisi, siyaseti itibarsızlaştırmaktan kaçınmalı” diye başlayıp şunu söyledi:

“Her fırsatta Meclis’teki AK Parti Grubu’na dönüp, milletvekillerine kendi iradeleriyle hareket edemedikleri iftirasını atanların, kendi milletvekillerini bir eşya gibi gördükleri ortaya çıktı.”

Bunun milli irade ve seçilmişlikle ilgisi olmadığını, seçmen tercihine saygısızlık olduğunu vurguladı:

“Milletin iradesine aykırı bir şekilde siyaset mühendisliği hiçbir zaman için Türkiye’de başarılı olmamıştır. Bazen başarı gibi görülse dahi bir süre sonra daha ağır neticelerle karşı karşıya kalınmasına vesile olur.”

Önemsediği şu:

“Muhalefet yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Meclis’in değersizleştiğini ifade ediyordu. Fakat Meclis yeni sistemle değil, muhalefet partilerinin milletvekillerinin iradesini hiçe sayarak bir mal emtia gibi oradan oraya gönderilmesiyle zaafiyete uğratılıyor ve itibarı zedeleniyor.”

Ardından…

“Muhalefet partileri parlamenter sisteme dönmek hedeflerinden bahsediyorlar. Bizim bu hükümet sistemini değiştirmekteki en önemli nedenlerimizden birini hatırlayın” dedi ve şuna dikkat çekti:

“Meclis aritmetiğiyle oynayıp, Güneş Motel olayı gibi milletvekillerini satın almak, kiralamak ya da korkutup göndererek milletin iradesine muhalif hükümet çıkarmayı önlemek ve parlamenter sistemin üzerinden vesayeti kaldırmak için yeni sistemi getirdik. Ne kadar haklı olduğumuz görülüyor.”

Şunu da ekledi:

“Görüyoruz ki, CHP’nin muradı parlamenter sistem ve milli egemenlik değil, vesayet zihniyetini sürdürmek istiyor.”

 

Kiralık vekiller insan hakları suçu mu?

Sohbetimiz sırasında… AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu başkanı Hakan Çavuşoğlu’na şunu sorduk:

“Partisi tarafından geçeci süreyle bir başka partiyle gönderilen milletvekili başkanı olduğunuz komisyona başvurursa ne olur?”

Aslında…

Sorudan çok espri olan olasılık tablosuna Çavuşoğlu da şu cevabı verdi:

“Aslında böyle bir durum; zorla çalıştırma yasağı kapsamında bağımsız düşünce hürriyetine aykırı olur. Seçme ve seçilme hürriyetine de aykırı.”

 

Sistemin gerekçesini Çavuşoğlu açıkladı: Demokraside vesayet olmaz

Geçmiş dönem Başbakan Yardımcısı olan, AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu siyasetçi olması yanında, aynı zamanda bir hukukçu.

Değerlendirmesini de…

Siyasetçi-insan hakları uygulamacısı-hukukçu ekseninde yaptı:

“Muhalefet partileri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’ni eleştirerek parlamenter sisteme geçmeyi savunuyorlar. Fakat bizim bu sisteme geçme maksadımız, vesayet altındaki kırılgan hükümetlerdi.”

Gelişmelerden…

Muhalefetin “millet iradesi üzerinde vesayeti özlediğinin anlaşıldığını” vurgulayan Çavuşoğlu, 2018 genel seçimi öncesinde yaşananları anımsattı:

“O seçim öncesinde CHP bazı milletvekillerini başka partiye gönderirken onların tercihlerini ve düşüncelerini sormamıştı. Sadece parti kararı tebliğ edilmişti. Bugün de aynı şekilde olacağını ve fikirlerinin sorulmayacağını düşünüyorum. Oysa demokraside vesayet olmaz.”

Kaygısı şu:

“Burada milletvekillerinin onuru, haysiyeti, şerefiyle oynanıyor.”

 

İşin muhatabı olacak partilerin sesi çıkmıyor

Kamuoyunun “milletvekili kiralama” olarak algıladığı uygulama 2018 genel seçimi öncesi denendi. Şimdi yeni kurulan partimler için bir kez daha olabilirliği tartışılıyor.

AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu konuya kiki cepheden bakmaktan yana.

Dedi ki:

“Konu, milletvekillerini gönderebileceğini söyleyen partiler üzerinden konuşulup tartışılıyor. Enteresan olan, bu işin muhatabı olacak partilerin hiç seslerinin çıkmaması.”

 

Büyükşehir çarşıya ‘dezenfektan çeşmesi’ kurdu, herkese maske dağıttı

Sanki… Koronavirüs salgını hiç olmamış gibi, kimse 2.5 ay evine kapanmamış gibi bir görüntü var çarşılarda. Son sokağa çıkma yasağını ardından evinden fırlayanlar, geçmiş yıllardaki gibi bayram alışverişi için çarşıları doldurdu.

Toplu taşıma yerine özel araçların yol açtığı trafik sıkışıklığı anlaşılıyor, ama Kapalıçarşı’nın yanı sıra tarihi Uzun Çarşı ve Okçular Çarşısı’nda iğne atılsa yere düşmeyecek kadar kalabalık vardı.

İşte…

Bu yoğunluğa müdahale Büyükşehir Belediyesi’nden geldi. Sağlık İşleri Daire Başkanlığı hızla koordine olarak tüm çarşıların girişlerine dezenfektan çeşmesi olarak da adlandırılabilecek şekilde dezenfektan mekanizmaları kurdular.

Ayrıca…

Herkese maske dağıtırken, vatandaşlara “Sosyal mesafe kurallarına mutlaka uyun” çağrısında bulundular.

Açıkçası…

Çarşıların girişlerine konan dezenfektan çeşmeleri çok ilgimizi çekti. Vatandaşın da ilgi göstermesi teselli edici.

 

Dubaları çekip yeni asfalta çıkıyorlar

Videoyu… Mudanya Belediyesi sosyal medya hesaplarından paylaşmış, fakat sanıyoruz sorun tüm belediyeler için geçerli.

Konu şu…

Bazı sürücüler, asfalt çalışması yapılan yolun bayına konan dubaları çekip araçlarıyla yeni asfalta çıkıyorlar ve gidecekleri yere ulaşmaya çalışıyorlar. İnsanların evlerine ya da başka bir yere ulaşmalarını engellemek elbette mümkün değil, ama döküleli daha birkaç dakika olmuş, dumanı tüten asfalta çıkıp bozmanın da anlamı yok.

Lütfen biraz sabır ve duyarlılık.