Aslında… CHP tabanı açısından ortada hem koskoca bir tüzük, hem de verilmiş sözler var. Her seferinde, önseçim dendi.

Yerel seçim öncesi…

Meclis üyeliği adaylıklarının belirlenmesinde önseçimle merkez yoklamasının karıştırılması olan fermuar sistemi uygulandı. Şimdi önümüzde milletvekili genel seçimi var.

Doğal olarak…

Daha az sayıda seçilebilinecek yer için, daha fazla partili, daha büyük mücadele vermek durumunda. Öyle olunca zemin sorunları da ortaya çıkıyor.

Nitekim…

CHP Genel Merkezi de bunu gözlemlediği için, “bazı ilçelerin üye yapıları sağlıklı olmadığı” gerekçesiyle önseçim düşünmediğini fısıldamaya başladı.

Biz de…

Ankara’dan kulağımıza çalınan bu yeni durumu geçtiğimiz hafta bu sütunlarda paylaştık. Arkasından, CHP tabanından önseçim istekleri gelmeye başladı.

İlk olarak da…

Meslektaşımız Yusuf Kayışoğlu pazar günü Olay’daki köşesinde CHP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca’nın sözlerine yer verdi.

Karaca cuma akşamı düzenlenen örgüt yemeğinde “Önseçim olursa adayım” deyip CHP İl Başkanı Metin Çelik’e şu çağrıyı yapıyordu:

“İl Başkanı önseçim istediğini birkaç kez açıkladı. Sözlerine sahip çıkmasını istiyorum.”

Gerçi…

Bu sözlerden iki başkan arasında soğuk esinti havası yansıyor, ama bunu daha kapsamlı bir örgüt kampanyası için çağrı izledi.

Kıvılcımı da…

İl Bilgi ve İletişim Sorumlusu Hasan Taşkut sosyal medyadan ateşledi:

“…hep demokrasi için, parti içi demokrasi için yıllarımızı verdik. 2012 Temmuz ayından beri İl Yönetimi’nde bu ilkelerin önemi için çalıştım.”

Şu tespiti paylaştı:

“Uzun süredir parti üyelerimizle görüşmelerimizde, fikir alışverişinde, 15 yıldan beri özlenen ve parti içi demokrasinin basamaklarından olan üyelerle önseçim isteği çok ağır basıyor.”

İsteği şu:

“Yıllardır demokrasi için mücadele eden arkadaşınız olarak bu isteğe saygı duyulması ve sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum.”

Ardından…

CHP üyelerinin bu süreci başarıyla tamamlayacaklarına inandığını ifade edip şu çağrıyı yaptı:

“CHP Bursa İl örgütü bu isteği hep birlikte, sevgi içinde, birlik ve dirlik içinde seslendirmeli, sahip çıkmalıdır.

 

 

Demiröz sosyal medya hesaplarının yarısını kurtardı

 

 

Bu sütunlarda duyurduk… CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün mail hesabıyla sosyal medyadaki Twitter ve Facebook hesapları 3 Aralık Çarşamba günü hacklendi ve internet korsanlarının eline geçti.

Hesapları ele geçiren kişi ya da kişiler önce Demiröz’ün CHP’den istifa ettiği, sonra da Osman Pamukoğlu’nun lideri olduğu Hepar’a katıldığı açıklamalarını kendi ağzından yayınladılar.

Ayrıca Demiröz’ün ağzından Kılıçdaroğlu’na hakaret edilirken bazı ırkçı söylemler dile getirildi.

Hafta sonu da aynı rumuzlu internet korsanı Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sosyal medya hesaplarını ele geçirip benzer ırkçı yayınlar yaptı. Demiröz’le Küçükkaya arasında hayali diyaloglar yayınlandı.

Küçükkkaya korsan saldırısını pazar günü telafi etti, ama Demiröz’ün sorunu çözmesi kolay olmadı. Çünkü, geçen hafta çarşamba günü sosyal medya hesapları hackerların eline geçen Demiröz, bunlardan Gmail ve Twitter hesaplarını dün ele geçirilişlerinin dördüncü gününde kurtarabildi. Fakat Facebook hesabında hala korsanların mesajları duruyor.

CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz dün de Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

 

 

Kozağacı ve Tüfekçikonağı için çok kritik 2 açıklama

 

 

 

Bakanlıkların bütçeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na gelmeden önce Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülüp tartışılıyor.

20 Kasım 2014 günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken, CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz konuk olarak katılıp Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’ye sorular yöneltti.

Sorulardan…

Keles’in Kozağacı bölgesiyle ilgili olanına Bakan Güllüce’den yüreklere su serpen açıklama geldi:

“…Çelikler Keles Termik Santralı ile ilgili olarak; Bakanlığımıza 04.06.2013 tarihinde başvuru yapılmıştır. ÇED Raporu Özel Formatı 23.07.2014 tarihinden itibaren 6 ay ek süre verilmiştir. ÇED süreci Bakanlığımızda devam etmekte olup henüz verilmiş bir karar bulunmamaktadır.”

Bu noktada…

Kozağacı’nın farklı durumunu anımsamakta yarar var. Proje sembolleşmiş adıyla termik santral olarak anılıyor, fakat sorun termik santral değil.

Sorun, termik santralda yakılacak kömürü çıkarmak için 7 köyün ve bu köylerin arazilerindeki kiraz bahçelerinin kaldırılması. Köyler ve kirazlar gittikten sonra bölgeye termik santral yapılsa ne olur, yapılmasa ne olur.

Yanı sıra…

İnegöl’ün Tüfekçikonağı Köyü’nde yapılması planlanan hidroelektrik santral için de Bakan Güllüce önce şu bilgiyi verdi:

“Tüfekçikonak Hidroelektrik Santralı (5.4 MWm/5,184 MWe) Regülatör İlavesi ve Proje Değişikliği projesiyle ilgili olara ÇED Yönetmeliği kapsamında; 07.10.2013 tarihinde ÇED Başvuru Dosyası Bakanlığımıza sunulmuştur.”

Bilgilendirme şöyle devam etti:

“14.11.2013 tarihinde Bursa İli’nde Halkın Katılımı Toplantısı yapılmış, 17.04.2014 tarihinde de ÇED Raporu bakanlığımıza sunulmuştur. 02.06.2014 I. İnceleme Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirilerek komisyon tarafından ÇED Raporu’na son şekil verilmiş ve komisyon çalışmalarına son verilmiştir.”

Kararı şöyle açıkladı:

“31.07.2014 tarihinde son şekli verilen ÇED Raporu askıdan indirilmiştir. 15.08.2014 tarihinde nihai ÇED Raporu Bakanlığımıza sunulmuş ve 01.10.2014 tarihinde de Bakanlığımız tarafından ÇED Olumlu kararı verilmiştir.”