Şuna alışkınız… Siyasi liderler geldiklerinde Bursa’ya dair sözler söylerler. Bunu da, ellerindeki yazılı metin, ya da önlerindeki nottan okuyup yaparlar.
Oysa…
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu dersine çalışıp gelmiş.
Gerçi…
Başbakanlığı döneminde Bursa için kullandığı Ulu Şehir ifadesi tuttu ve halen kullanılıyor, ama Bursa’ya özel ilgisi olduğu da ortada.
Nitekim…
Yakında yayınlanacak Medeniyetler-Şehirler kitabında İstanbul’dan sonra ikinci sırada Bursa’yı ele aldığını açıkladı.
Gelecek Partisi İl Başkanlığı’ndaki basın toplantısında Bursa’yla ilgili bilgileri de rakam detaylarıyla birlikte hafızasından söyledi.
Sözlerine…
Orman yangınları ve sel felaketleriyle ilgili değerlendirmelerle başladı. Krizlerin yönetiminde aksamalar olduğunu vurgularken, her felakette IBAN numarası verilip kampanya düzenlenmesini eleştirdi.
Bunun, “destek olmaktan çok felaketten kaynak oluşturma” anlamına geldiğini, “Türkiye’yi yönetenlerin halkın psikolojisinden koptuklarını” ve “fısıltıların önüne geçilemediğini” söyledi.
Bursa’ya gelince…
“Bir müze” ifadesini kullandığı Bursa’nın doğru planlanması gerektiğine özel vurgu yaptı. Şu ifadesinin de altını çizdik:
“Eskiye aynen dönmek mümkün değil. Dengeyi korumak gerek.”
Sanayinin kirleten değil teknoloji üreten olması gerektiğini, Uludağ’da turizm alanlarının korunmasının önemini anlattı.
Bakışı şu:
“Kimse Bursa’nın kaynaklarını ranta dönüştüremez.”
Stratejik gördüğü ulaşım konusuna değindi:
“T2 en temel mesele, demiryolu zaruret. Karayolları’nın ağır yükünü hafifletmenin tek yolu demiryolu.”
Sonrasında, kentsel dönüşüme değinirken, “TOKİ binalarını görünce ‘Bu cinayeti kim işledi?’ diye sordum” deyip ekledi:
“Kentsel dönüşüm adıyla rant dönüşümü yapılamaz. Bursa’nın arazilerini takibe aldık.”
Mesajı şu oldu:
“Gözümüz kulağımız Bursa’nın üstünde.”
Teşkilata ‘Bursa’nın hakları’ mesajı
2 günlük yoğun programla Bursa’ya gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun basın toplantısı kalabalıktı.
Fakat…
Partinin kurucularından, Bursa eski Milletvekili Mustafa Öztürk’ün yokluğu dikkat çekti.
Davutoğlu 12 ilçede teşkilatlandıklarını, 5 ilçenin yakında atanacağını ifade edip şu mesajı verdi:
“Bursa’da tertemiz kadromuz var. Bursa’nın haklarına zarar verecek tek bir şey olursa, gereğini yaparız.”
İşte felaket: Depremin yıkamayacağı binalar sel sularıyla nasıl çöktü?
Fotoğrafları… AK Parti Genel Merkezi Teşkilat Başkanlığı görevlendirmesi üzerine 5 milletvekiliyle sel bölgesine giden AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin’den istedik.
Geçen dönem…
AK Parti Karadeniz Koordinatörü olduğu için bölgeyi bilen Esgin’in Kastamonu fotoğrafları felaketi gözler önüne seriyor.
Akla gelen şu:
Depremlerin bile yıkamayacağı koca koca binalar sel sularıyla nasıl göçtü?
Ne yazık ki…
Kent planlamasında zaaflarımız var. Bursa’da geçen hafta yaşanan seldeki gibi, dere yatakları ya da kıyılarına bina yapıyoruz.
Buna…
Dere ıslahı adına yatağın daraltıp su akışını hızlandıran taş döşendiğinde, ortaya felaketler çıkıyor.
Bugüne kadar görülmemiş yağış ve sellerin ana nedeni, ama belediyelerin göz yumması da felaket olarak yansıyor.
Sel belki 100 yılda bir geliyor, ama sonuçları ağır oluyor.
Balat’ta eski mahallelerle sitelerin uyumu planı
Aslında… Balat son dönemde Bursa’nın yeni konut bölgesi olarak öne çıktı, yüksek katlı lüks konutlarla tanındı, ama orada bir de eski yerleşim ve mahalleler var.
Gördüğümüz kadarıyla…
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem her hafta farklı mahallede uyguladığı “Başkan Burada” projesinde bu hafta Balat’ı seçerken eski ve yeni bölgeler arasındaki uyumu hedefli.
Vatandaşı dinledi, yapılacakları anlattı.
Her şey bir fotoğrafla başladı… Anadolu’daki çocuklara umut veriyor
Onu… Bursa Kent Konseyi’ndeki çalışmalarında tanıdık. Bursa’nın geçmişinden bugününe pek çok proje üretti.
Şu sıralar…
Mehmet Emir Aksoy sosyal çalışmalara ağırlık verdi. O da, Şanlıurfa’da bir çocukla sohbetinde çekilen fotoğrafla başladı.
Doğu ve Güneydoğu gezileri izlenimlerini aktaran Aksoy’u en çok etkileyen şu:
“Kırsal bölgelerde ayağında ayakkabısı olmayan çocuklar gördüm. Ders kitapları yok, kırtasiyeleri yok. Onlar için bir şeyler yapmak istedim.”
Yapmaya da başlamış…
Bursa’daki dostları ve destek veren derneklerin katkılarıyla topladığı giysilerle kitap-defterleri Doğu ve Güneydoğu’daki köylerde yaşayan çocuklara gönderiyor.
Heyecanı şu:
“Onların en fazla umuda ihtiyacı var. Biz bu yardımları yaparak o çocuklara umut vermeye gönderiyoruz.”
Kampanyasının gördüğü ilgi de günden güne artıyor.
Mirza Bebek için seferberlik
Bir süre önce… Kentin değişik noktalarındaki bilbordlarda karşımıza çıktı. 1 yaşındaki Mirza’nın henüz 2.5 aylıkken SMA hastası olduğu anlaşıldı.
İyileşebilmesi için bir ilaç gerekiyor. Üretici firma 2 milyon 418 bin 250 Dolar teklif verdi. Teklifin süresi 31 Ağustos’ta bitecek.
İşte bu paranın toplanabilmesi için kampanyalar yapılıyor. 1 milyon 741 bin 320 Dolar toplandı ve yüzde 77’ye ulaşıldı, ama 100’er lira verecek 56 bin 622 kişi çıkarsa Mirza Bebek kurtulacak.