Türkiye’nin ekonomi ve nüfus bakımından en gelişmiş iki bölgesini birbirine bağlayacak otoyolun İstanbul’dan Bursa’ya kadar olan bölümü açıldı, Bursa-İstanbul ulaşımı rahatladı.
Şimdi…
Bursa’dan Karacabey’e kadar olan bölümün yapımı büyük bir hızla sürüyor. Bir yandan da, İzmir’den başlayan otoyol Sabuncubeli geçidini tünelle aşarak Manisa’ya doğru ilerliyor.
Projenin…
İstanbul-Bursa arasındaki bölümde, Gemlik Serbest Bölge çıkışı başlangıçta Engürücük’e düşünülmüştü. O Çıkış noktası için de 2 kilometre yeni yol yapılması planlanmıştı.
Oysa…
Serbest Bölge çıkışı doğrudan otoyola bağlandığında, 2 kilometre yeni yola gerek kalmayacağı gibi mesafe 1 kilometre kısalacaktı.
Projedeki sorunu ilk olarak 14 Eylül 2011 günü bu sütunlarda gündeme getirdik. Siyasetçiler başta olmak üzere Karayolları ve Otoyol A.Ş. öneriyi önemseyince Serbest Bölge bağlantısının değiştiğini 31 Aralık 2011 günü yine bu sütunlardan duyurduk.
Gemlik’teki sorunun bir benzeri, belki de daha kritik olanı şimdi Karacabey bölgesi için geçerli.
Onu da…
Yaşamını Karayolları’na adamış, yapımı duran Çevre Yolu’nu bulduğu formülle tamamlamayı başarmış, Samanlı bağlantı yolunu yapmış ve Bursa’nın çevre illere bağlantılarını sağlamış bir Karayolcu olan Karayolları eski Bölge Müdürü Turgay Mesci uyardı.
Daha doğrusu…
Deneyimli bir yol mühendisi olarak erken uyarı yaptı.
Söylediği şu:
“Bursa-Karacabey karayolu üzerinde Tekstil OSB, Deri OSB, KOTİYAK ve TEKNOSAB olarak 4 yeni organize sanayi bölgesi yapılıyor. Hatta, onların yanında Karacabey sanayisi de var.”
Bakışı şu:
“Yani trafik yoğunluğu yüksek yeni OSB’ler devreye girecek. Fakat bu OSB’lerle yapımı süren otoyol arasında bağlantı yok. Bence büyük eksik.”
Bu noktada…
“Otoyol ulaşılabilir, ama erişme kontrollü olmak zorunda” dedi ve uyardı:
“Otoyol tamamlanmadan, proje düzeltilerek organize sanayi bölgelerine bağlantı yolu yapılmalı. Bunu bir an önce yapmakta yarar var.”
Otoyola bir bağlantı da Yunuseli’nden olmalı
Karayolları 14. Bölge eski Müdürü, deneyimli Karayolcu olan Turgay Mesci ile sohbet ederken bir noktaya daha dikkat çekti:
“Kentin Batı’sındaki trafik yoğunluğuna nedeniyle Acemler-Mudanya kavşakları trafiğini azaltmak için yeni bağlantı yolları yapılıyor.”
Önerisi şu:
“Soğukkuyu’dan havaalanı ve Yunuseli yönüne çok güzel bir bulvar yapıldı. Sonra da Yunuseli-Dereçavuş yolu var. Biraz çalışılırsa bu yoldan otoyola bağlantı sağlanabilir. Böylece Acemler ve kent içi trafiği rahatlar.”
Nilüferköy-Terminal yolu da önemli alternatif
Gerçi… Turgay Mesci ile sohbetimizde gündeme gelmedi, ama Batı bölgesinde doğrudan bağlantı özelliği taşıyan bir yol daha var: Nilüferköy-Terminal yolu.
Geçmişte daha dar olan bu yol, Orhan Taşanlar’ın Bursa Valililiği döneminde genişletilip asfaltlanmıştı. Ama yeterli değil.
Oysa…
Biraz genişletilip düzeltilebilse, Mudanya Yolu ile İstanbul Caddeleri arasında çok önemli alternatif olacak.
O bakımdan…
İkinci Ova Bulvarı olabilecek Nilüferköy-Terminal yolunun da gündeme alınmasını bekliyoruz.
Vefatından 12 yıl sonra bile birleştirici olmayı sürdürüyor!
Ne mutlu bizlere ki, Şükrü Şankaya gibi bir büyüğümüzün yanında çalışmak, ondan yaşam dersleri almak nasip oldu.
Çünkü…
Şükrü Abi bu kentin tartışmasız akil adamı olarak herkesin saygısını kazanmıştı ve nerede ihtilaflı konu varsa, ya da gergin kongre oluyorsa son sözü onun söylemesi istenirdi. Şükrü Şankaya’nın sözünü de herkes kabullenirdi.
Bursaspor’un başkanlığını yapmıştı, onlarca derneğin ya kurucusu olmuş, ya da himayesine almıştı. Kazandığını topluma yardım olarak dağıtan cömert bir eli vardı.
Öyle ki…
Ailesi bile yaptığı yardımların bir çoğunu vefatından sonra öğrendi.
Yani…
Yaşamı boyunca Bursa’nın hayırseveri, uzlaştırıcı ve birleştirici ismi, akil adamı oldu.
Üstelik…
Bu özelliğini…
Vefatından 12 yıl sonra bile sürdürdüğünü dün bir kez daha gördük. Ahmetpaşa Mezarlığı’ndaki kabri başında yıllardır sayıca hiç eksilmeyen bir toplulukla Şükrü Abimizi andık, ruhu için dua ettik.
Yeğeni Cavit Çağlar’ın, onu anlatan konuşmasıyla da duygulandık. Törende Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de bizi yalnız bırakmadı.
Yağlı güreş özleyenleri Dağ-Der yarın Botanik’e çağırıyor
Şu bir gerçek ki… Toplumumuzun kökeninde yağlı güreş var. Ne var ki, yakın geçmişte neredeyse her köyde güreş etkinliği yapılırken, kentleşme sorunları çayırı da etkilediği için toplum alışkanlıklarını özlüyor.
İşte…
Yağlı güreşi özleyip çayırda iddialı güreşler izlemek isteyenler için Dağ-Der heyecan verici bir organizasyona imza atıyor. 8 Ekim Pazar, yani yarın Botanik Park’ta saat 11.00’de başlayacak büyük bir yağlı güreş etkinliği var.
Dağ-Der Başkanı Prof. Dr. Ali Kaya, yönetim kurulundan Sedat Akar ve güreşlerin organizasyonunu üstlenen Mustafakemalpaşalı Pehlivan İsmail Varol’la ziyarete geldiğinde şunu söyledi:
“Kırkpınar’dan sonra yöremizdeki en büyük yağlı güreş organizasyonunu yapıyoruz. Pazar günü 200 güreşçi çayıra çıkacak. Kırkpınar cazgırları ve davul-zurna ekibi de eşlik edecek.”
Neden yağlı güreş organizasyonu yaptıklarını şöyle açıkladı:
“Bursa’da büyük bir yağlı güreş potansiyeli var. Fakat organizasyon fazla yok. Biz bu potansiyeli görüp özlemleri gidermek istedik.”