Her şey… Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem’in salı akşamı AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu’nu aramasıyla başladı.

Bayram kutlamasıyla başlayan sohbet sırasında da soğan üreticisinin karşı karşıya kaldığı sıkıntıyı anlattı:

“Sayın Bakanım… Soğan üreticisi olarak koronavirüas nedeniyle ihracatımız sıkıntıya girdi, verilen izni de yeterli olmadı. O nedenle iç pazardan başka şansımız kalmadı, ama başka bölgeler de soğan üretiyor.”

Örnek verdi:

“Bugüne kadar hep kış soğanı üreten Ankara bölgesi bu yıl ilk kez erkenci soğanla yaz soğanı üretince iç pazarımız da iyice daraldı. ”

Sözlerini de…

“Karacabeyli soğan üreticisi mağdur, çünkü soğan elinde kaldı” diye bitirdi.

Bunun üzerine…

Çavuşoğlu hemen Tarım ve Orman bakanı Bekir Pakdemirli’yi aradı. O da, Bitkisel Üretim Genel Müdürü’nü harekete geçirdi. Aynı gece, Ankara’dan başlayıp Bursa’da İl Tarım ve ardından Karacabey İlçe Tarım Müdürü’nün devreye girmesiyle çok hızlı bir şekilde iletişim zinciri kuruldu.

İlk olarak da…

Bakanlık bünyesindeki dijital tarım pazarı hareketlendirildi, çarşamba sabahı soğan üreticileri buraya kaydolmaya başladılar. İşlem ler öyle hızlı ilerledi ki, daha o akşam Migros ve Tarım Kredi Kooperatifleri gibi büyük alıcılarla soğan üreticileri dijital ortamda buluşup görüşmeler yapmaya başladılar.

İşte…

Bu hızlı sürecin ardından Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem gelinen noktayı anlatırken söze “Hakan Çavuşoğlu Bakanımızı arayıp durumu anlattım. Allah ondan razı olsun, gece vakti Tarım Bakanı’nı aradı, o da bürokrasiyi harekete geçirdi. Gece de sık sık beni arayıp bilgi aldı, işin takibini bir dakika bile olsun bırakmadı” diye başladı.

Sonra da şunu söyledi:

“İhracat şansı azalan soğanın tarlada ve üreticinin elinde kalmaması için bir gecede öylesine hızlı adımlar atıldı ki, bugüne kadar böyle bir şey görülmedi.Bbu hızla devam edilirse üreticinin elinde hiç soğan kalmayacak, mağdur da olmayacak.”

Açıkçası…

Bir gecede yaşanan baş döndürücü görüşme trafiğinin ardından üreticinin yüzünün güldüğünü görmek çok güzel.

 

En büyük sorun tarımsal planlama

1977-1978 yıllarıydı… Dönemin Teknik Ziraat Müdürü olan Recai Dinçer’in kapısını sık sık çalardık. O da. duvardaki Bursa haritasının başına geçip bölge bölge tarımsal üretimi anlatır, her defasında aynı cümleyle bitirirdi:

“Üretimde planlama çok önemli. Bunu başarmalıyız.”

Bu sözler…

Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem’le konuşurken kulağımızda çınladı. Çünkü, o de aynı şeyi söylüyor:

“Planlama süslü kelime, ama Ziraat Odası Başkanı olarak Karacabey’deki üretimi bilmiyorum. En büyük sorun bu.”

 

Maskesini taktı, sosyal mesafeyi korudu, sahaya çıkıp çarşı turu yaptı

Yıllar önce… Bursa’nın tek merkezi Atatürk Caddesi ve çarşıydı. Kentin neresinde yaşanırsa yaşansın, alışverişten sosyal ve kültürel alana kadar her şey için Heykel’e çıkılır ve merkeze gidilirdi.

Günümüzde…

Bursa büyüdü, cazibe merkezleri çoğaldı, ama Heykel bölgesi olarak Atatürk Caddesi ve çarşı önemini hiç kaybetmedi. Eski yoğunluk olmasa da Bursa’nın kalbi hala çarşıda, Heykel’de, Atatürk Caddesi’nde atıyor.

Bunu en iyi bilenlerden biri, geçmiş dönem Başbakan Yardımcısı olarak hükümette yer alan AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu.

Her fırsatta çarşı turunu önemsiyor.

Uzunçarşı’da, Kapalıçarşı’da, merkez pazaryerinde, köylü pazarında dolaşıyor. İnsanlarla sohbet edip, esnafı dinliyor.

Nitekim…

Bayramın hemen ardından, çarşamba günü ihmal etmediği çarşı turlarından birini daha yaptı ve esnaf ziyaretleriyle Bursa’nın nabzını tuttu.

 

Bursa’nın ‘Gazi’ milletvekili

Cumhuriyetin 100. yılı etkinlikleri kapsamında oluşturulan Yüzyıllık Vefa hareketi 15 Temmuz gecesi TBMM’de bulunan 107 milletvekili Gazi olarak kabul etti.

O gece…

Meclis’te bulunanlar arasında Bursa milletvekillerinden Hakan Çavuşoğlu ve Bennur Karaburun da vardı. Karaburun parlamentoda değil, ama Çavuşoğlu devam ediyor.

Yüzyıllık Vefa hareketi de, milletvekilliği devam edenler için hazırlattığı Gazi Milletvekili anı flamalarından birini Hakan Çavuşoğlu’na verecek.

 

Tren yolu için tarla ve bahçelere giden yolu kapattılar, köylü mağdur

Bursa beklediği tren projesinin mağdurları da var. Özellikle, demiryolu hattının geçeceği ova köyleri çok etkilendiler.

İlk anda…

İnşaat olmamasına karşın, kamulaştırılan bahçelerdeki ağaçları meyveleriyle sökmek isteyen inşaat firması, TCDD’nin araya girmesiyle meyvelerin toplanmasını bekledi.

Bayrama kadar…

Ahmetbey ve Aksungur köylerinden bahçelere giden ve demiryolu hattından geçen yolu kullanan köylüler, bahçelerine gidiyor ve ilaçlama ve sulama yapıyor, meyvelerini topluyordu. Fakat bahçelere giden yol bayramda kapatılınca Dereçavuş’tan dolaşmak zorunda kaldılar.

O sorunu…

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın aktarırken, “Bahçelerine ulaşamayan köylüler traktörleriyle fazladan 10 kilometre yol yapıyorlar. Bu da maliyet demek” deyip şunu önerdi:

“İnşaat şirketi için kepçeyle o yolu açmak 10 dakikalık iş. Tren ortada olmadığına göre, ilaçlama ve bakım zamanı köylüye bu çok görülmemeli.”

 

Meyve bahçeleri toza bulandı

Şu günlerde… Demiryolu hattı için inşaatın yeniden başlaması kent için heyecan oldu, bu işin bir de sıkıntılı yanı var.

o da şu:

Demiryolu inşaatı için çalışan kamyonlar ve mikserler, toprak servis yollarından geçerken çok toz kaldırıyorlar. Çevrede bulunan meyve bahçeleri de bu tozdan aşırı derecede etkileniyor.

Dereçavuş bölgesinden elimize ulaşan fotoğrafa bakarken biz de tedirgin olduk, Toprak servis yolunun geçtiği yerdeki bahçelerde bulunan meyvelerin durumu hiç hoş gözükmüyor.