Shanghai-Taizhou/ÇİN
 

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu arayıp da “Çin’e program yapıyoruz, geziye katılmanı istiyorum” dediğinde bin türlü mazeret ürettik.

“Yol uzun” dedik, “Program süresi çok uzun” dedik, “Benim gibi boğazına düşkünlerin Çin mutfağıyla uyumu sorun olur” dedik.

Yalnızca…

“Bu çok farklı bir gezi, unutamayacaksın” demekle yetindi. Çaresiz kabul edince, Bursa’dan, İstanbul’dan ve Ankara’dan bir grup gazeteci arkadaşımızla birlikte Çin Halk Cumhuriyeti’nin resmi konukları olarak yollara düşüp geldik.

Ne var ki…

Daveti yapan Çavuşoğlu gelemedi.

Programın…

Bir çok paydaş ayağı var. İnceleme gezilerini Çin Uluslararası Radyosu organize etmiş. Türkiye ile bağlantıda Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü var. Çin’in Ankara Büyükelçiliği de koordinasyonu sağlıyor.

İşte…

Hazırlık aşamaları böyle yaşanan gezinin amacı, gelişmekte olan Türkiye-Çin ilişkilerini güçlendirmek ve Çin’de yaşanan büyük değişimi Türk kamuoyuna anlatmak olarak yansıyor.

Gerçekten de…

İlk 2 gün gördüğümüz büyük bir değişim yaşanıyor Çin’de.

Gelenekler ülkesi olarak bilinen Çin’in, artık kendi kabuğundan çıkıp dünya liderliği için büyük bir adım attığı görülüyor.

Gerçi…

Çin gezimizin başlangıç durağı olan Shanghai daha çok ticaret merkezi olarak bilindiği için çok özel bir kent.Caddelerde gezerken karşılaştığınız markalar Amerika ya da Avrupa kentleri izlenimi veriyor.

Dahası…

Shanghai için gökdelenler kenti demek bile mümkün. Çünkü, 4 binin üstünde gökdelen var ve inanılmaz sayıda yenileri yapılıyor. Her yer gökdelen inşaatı. Hele kentle havaalanı arasındaki bölgede çok sayıda yeni kentler yükseliyor.

Aynı durum…

Diğer kentler için de geçerli. Shaghai’den başlayıp 3.5 saat süren hızlı tren yolculuğumuz sırasında geçtiğimiz Jiaxing, Hangzhou, Nigbo gibi büyük kentler yanında, tüm kasaba ve köylerde de gökdelen kent inşaatları yükseliyor.

Üstelik…

Bazı yapılar tamamlanmış, ama içleri boş olsa da gördüğümüz kadarıyla her yer adeta gökdelenler şantiyesine dönmüş.

Gelenekleriyle biline, gözümüzün önünde özel mimarileriyle canlanan Çin kent yaşamı çok hızlı bir dönüşümle modernleşiyor.

Gelip de görünce daveti yapan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’na hak verdik. Gezinin  ilk 2 gününde “iyi ki gelmişim” dedik.

 

Çinli Türkler bize Çin’i gezdirip anlatıyor

 

Türk gazetecilerin Çin gezisi organizasyonun başında Çin Uluslararası Radyosu Asya-Afrika Direktörü Xia Yongmin var. Murat olarak tanınıyor ve Ankara Basın Yayın mezunu, Türkiye’de 10 yıl yaşamış.

Yine…

Radyonun editörü, herkesin Hakan olarak tanıdığı Tang Jiankun rehberlik ediyor. Kafile başkanlığını da gencecik bir Türk kızı Feray Fan Xun yapıyor.

Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi’nde çalışan Bursalı genç gazeteci Sedat Aydın da bir başka sürprizimiz oldu.

Bizlere refakat için Çin’e gelen Ankara’daki Çin Büyükelçiliği Basın Müşaviri Ümran Şatana’ya “Yemek sorunu olur mu?” diye sorduğumuzda, “Kilo alıp gelirsiniz” demişti. O da haklıymış.

 

30 milyonluk gökdelenler kenti Shanghai’ın sorunu: Trafik

 

Bursa’da son yıllarda trafikle yatıp trafikle kalkıyoruz. Çin’in 30 milyon nüfuslu gökdelenler kenti Shanghai’ın trafiğini görünce, bizim trafik dere gibi akıcı geldi.

Üstelik…

Kente ulaşım adına her şeyi  yapmışlar. Ana caddeler 5’er şerit. Bir çok yerde iki ve üç katlı yollar var, viyadükler baş döndürücü.

Gelin görün ki…

Gecenin yarısında da, sabahın 07.00’sinde de adım atılamayan bir trafik var.

Buna karşın…

Shanghai sürücüleri çok saygılı. Kimse kimseye korna çalmıyor. Kimse şerit değiştirmiyor, kimse sağdan soldan geçip makas atmıyor. Uzun kırmızı ışık beklemelerinde bile kimse rahatsızlık göstermiyor.

Dahası…

Yolların en sol şeridi, bir dönem İstanbul caddelerinde dolaşan traleybüs sisteminin moderni olan elektrikli otobüs için ayrılmış. Burasaray gibi üstten geçen elektrik hattından enerjisi sağlayan elektrikli otobüs gelmese ve yolu boş olsa bile hiçbir araç sürücüsü girmiyor.

Yani…

Trafik kurnazları olmadığı için kimse trafik haksızlığına uğramıyor.

Yine de…

Havaalanından otele 1 saat 50 dakikada ulaşabildiğimiz Shanghai trafiği anlatılabilecek gibi değil.

 

Sanayide Çin gerçeği: Taklit mallardan teknoloji üretimine

 

Çin gezimizin ikinci ayağında 30 milyonluk Shanghai’den 6 milyonluk Taizhou’ya geçince gözümüzde Bursa canlandı.

Dev sanayi tesisleriyle bir üretim kenti olan Taizhou bir çok yönden Bursa’ya benziyor. Dev tesisleri gezerken de şunu düşündük:

Yakın süre öncesine kadar Çin malı denince akla taklit ürünler ve ucuz fiyatları geliyordu. Taizhou’da gördük ki, Çin’in büyük yürüyüşünde teknolojiye dayalı sanayi gelişiminin de çok büyük önemi var.

Nitekim…

Hem gezdiğimiz plastik sanayi ürünleri kalıp fabrikasında, hem de akıllı klozetler üreten seramik fabrikasında en üst düzeyde teknoloji var. Bu ürünler dünyanın her yerine ihraç edilirken, yeni pazarlar da artıyor.

Üstelik…

Robotların çalıştığı fabrikalarda, dev tezgahların başında kimse yok.

Hele…

Kurulmakta olan bir Kalp Üretim Kenti projesi var ki, bittiğinde 100 bin kişi çalışacak. Üretim alanları dışında yaşam alanları da proje içinde yürüyor. Bu da Taizhou sanayisinde sektörel bir kümelenme olarak yeni bir sanayi kenti ortaya çıkaracak.

Akıllı klozetlerse hijyen özelliğinden su tasarrufuna, hatta ısıtma özelliğine kadar apayrı bir teknoloji.