Yakın geçmişte yaşadık gördük… Turgut Özal askeri dönem sonrası sivil cumhurbaşkanı olarak seçilirken partisini bıraktı, sonra bir daha bulamadı.
Aynı şekilde…
Özal’dan sonra Süleyman Demirel seçilip Çankaya’ya çıkarken bıraktığı partisini elinden kaçırdı.
Hatta…
Geriye doğru gidersek, Atatürk kurduğu CHP’yi İsmet İnönü’ye kaptırdığı hissiyle yaşadı.
O bakımdan…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu örnekler nedeniyle, seçildikten sonra partisiyle ilişkisi kesilirse neler olabileceğini biliyor.
O bakımdan…
Cumhurbaşkanı olmasına karşın gönül bağı olduğunu vurguladığı AK Parti ile ilişkisini kesemeyeceğini açık açık hep söyledi, ama Ahmet Davutoğlu döneminde olduğu gibi, uzaktan kumanda bazen sorunlara yol açabiliyor.
Değişen anayasayla birlikte cumhurbaşkanının partili olabilme fırsatını değerlendirip, kurucusu olduğu AK Parti’ye üye olarak dönmesi bu nedenle kendisi için önemli.
Dönerken…
AK Parti için “yuvam” dedi, “ailem” dedi, “aşkım” dedi ve kesmediği ilişkisini eve dönüş aşamasına taşımanın mutluluğunu dile getirdi.
Dahası…
21 Mayıs’taki kurultayda AK Parti Genel Başkanı Adayı gösterileceğini de Başbakan Binali Yıldırım açıkladı.
Bununla birlikte…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden AK Parti üyesi olduktan sonra yaptığı konuşmayı izlerken şunları düşündük:
Bir…
Parti teşkilatlarının cumhurbaşkanı seçilirken bıraktığı mukavemette olmadığının ve pek çok yerde hasbilikten hesabiliğe geçildiğinin farkında.
Onun için de…
Şimdiden 2019’u hedef gösteriyor ve yine şimdiden 2019 için kapı kapı çalışılmasını istiyor. Açık açık da bire bir insanla temas istiyor.
İki…
AK Parti’nin gelişinde İstanbul ve Ankara’dan başlamak üzere büyük kentlerin Büyükşehir Belediyelerini kazanmış olmasının büyük rolü var.
Şimdiyse…
Yerel yönetimlerin AK Parti’nin yükü olmaya başladığı yönünde algı oluştuğunu görüyor.
Üç…
Konuşmanın altı çizilecek önemdeki mesajlarından biri de öze dönüş işaretiydi. Bunu da AK Parti’nin kuruluş ve çıkış aşamasında önemsediği özgürlükler konusunda taviz vermeden ilerleme çağrısı yaparak gösterdi.
Çağrısı da yine teşkilatlara: Geleceğe iyi okuyamayan 2019’u göremez.
Oylara gerçekçi bakış
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 979 gün sonra AK Parti’ye dönüşü sırasında yaptığı değerlendirmede “geleceği iyi okuyamayan 2019’u göremez” mesajı AK Parti teşkilatları kadar diğer partiler için de uyarı özelliği taşıyor.
Nitekim…
Erdoğan bunu konuşmasında “Ne yüzde 51 bizim, ne de yüzde 48 CHP’nin” diyerek referandum oylarına ilişkin gerçekçi bakışla ortaya koydu.
Tepeden tırnağa değişim sinyalleri
Görünen o ki… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden AK Parti Genel Başkanı seçileceği 21 Mayıs olağanüstü kurultayı, aynı zamanda AK Parti’deki değişimin başlangıcı olacak.
Çünkü…
Erdoğan’ın konuşmasındaki satır aralarından; teşkilatlardan belediyelere, milletvekillerinden bakanlara ve parti üst yönetimine kadar tepeden tırnağa büyük bir değişimin ayak sesleri duyuluyor.
Baykal’ın çıkışı gündem oldu: Taş yerinden oynar mı?
Bu sütunlarda da aktardık… Hafta sonu yapılan il başkanları toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2018 Ocak’taki kurultay sürecini 2017 içinde tamamlamak istediğini söyledi. Bu da, mevcut delegelerle olağanüstü kurultay toplanmazsa, ilçe ve il kongrelerinin de öne çekilmesi anlamını taşıyor.
Bu adım konuşulurken gündeme CHP’nin eski genel başkanlarından Deniz Baykal damgasını vurdu.
CNN Türk’te katıldığı programda Ahmet Hakan’ın sorularını cevaplandırırken Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını açıklamasını isteyip “aday olursa arkasında dururuz” diyen Baykal hemen ardından “Abdullah Gül de değerlendirilebilir” şeklindeki sözleriyle kafaları ve gündemi karıştırdı.
Çünkü…
2007’de CHP Genel Başkanı olarak Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirmemek için mücadele veren Baykal’ın bugün referandumdaki yüzde 49 oyları sabitlemek adına Gül’ü birleştirici aday görmesi başka bir tartışmaya yol açacak.
Yanı sıra…
Baykal’ın özenle seçilmiş, ama farklı yorumlara açık ifadelerle “Kılıçdaroğlu’ndan partiyi ya da adaylığı kendisine bırakmasını” isteyip istemediği tartışması bir anda başladı.
Bunun üzerine…
Kılıçdaroğlu’nun “Parti içi mücadeleye imkan vermeyeceğim, gerekirse kapının önüne koyacağım” çıkışı da konuyu bambaşka bir noktaya getirdi.
Görünen o ki, CHP’nin kazanı kaynamaya başladı.
Akşener’in ziyaret programı da DP’yi heyecanlandırdı
DP İl Başkanı Ali Biliz’in sosyal medyadaki “Cuma günü bombayı patlatıyoruz, bizi izlemeye devam edin” paylaşımını görünce merak edip aradık.
O da açıkladı:
“Bilindiği gibi… Bir süredir Sayın Meral Akşener’e partimizde siyaset yapması için çağrıda bulunuyoruz. Meral Hanım da cuma günü Genel Başkanımız Gültekin Uysal’ı ziyaret ediyor.”
Beklentisini de açıkladı:
“Aldığım bilgiye göre, bu ziyaret kendisine rozet fırsatını getirecek.”
Bunun üzerine…
Akşener’in kurmay kadrosundaki Bursalı Ülkücüler arasında yer alan MHP’nin eski il başkanlarından Hasan Toktaş’ı aradık.
Şunu söyledi
“Meral Hanım, milletin beklentilerinin farkında. Bunun için de acele etmeden, kendisini destekleyen ekiplerle istişarede bulunuyor.”
Şunu özellikle vurguladı:
“Siyasette bir şey yapması gerektiğini biliyor. Mutlaka bir şey yapacak, ama aceleci de olmayacak.”
Şunu da ekledi:
“Bildiğim kadarıyla DP’yi ziyaret ettikten sonra, ertesi gün de Saadet Partisi’ni ziyaret edecek.”