Aslında… Bursa’da 1 yıla yakın süredir Faruk Çelik’in siyasi geleceği ile ilgili spekülasyonlar yapılıp bazı yeni görev tahminleri dillendiriliyordu. Hükümet revizyonunda kabine dışı kalınca bunlar da hızlandı.
Öyle ki…
Kimi Ankara’da yeni pozisyonlar alabileceği tahminini ortaya koyarken, kimi 2019 hesapları üzerinden Bursa ile ilgili beklentiler de dillendiriliyor.
Bunlara da şaşırmamak gerekiyor.
Çünkü, Faruk Çelik üstlendiği görevlerde başarılı olmuş, taban siyasetini en iyi yapan ve teşkilatçı yönü güçlü bir siyasetçi.
O nedenle…
Sıkça karşılaştığımız “Faruk Çelik bundan sonra ne yapacak?” sorusunun cevabını merak edenlerin sayısı çok fazla. Anladığımız kadarıyla, bu sorular kendisine de yöneltildiği için, siyasete ve bu konulara yaklaşımını gizlemiyor.
Nitekim…
Çekimlerini Uludağ Sarıalan’da yaptığımız Olay Televizyonu’ndaki Her Açıdan programında kendini şu sözlerle tanımladı:
“Ben siyasette hep takım oyuncusu oldum. Takım içinde uyumlu ve verilen görevi en iyi şekilde yapma mücadelesi verdim.”
Şunu vurguladı:
“Vicdanıma sorduğum zaman kendime şu cevabı verebiliyorum: Çok şükür, verilen görevleri hakkıyla yerine getirdim.”
Şunu özellikle ekledi:
“Bu asil millete ve bu kadim devlete bu kadar uzun süre hizmet etme şerefine nail oldum.”
Vefasını da sergiledi:
“Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere başbakanlarımız Sayın Ahmet Davutoğlu ve Sayın Binali Yıldırım’a teşekkür ediyorum.”
Bir özel teşekkürü var:
“Ben merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan vasıtasıyla siyasete girdim. Onun okulunda ilk siyasi eğitimi aldım. Hocamızı rahmetle anıyorum.”
Devam etti:
“AK Parti’nin çok değerli teşkilatlarına teşekkür borcum var. 3 dönem Bursa, 2 dönem Şanlıurfa milletvekilliği yaptım.”
Sonra da…
“Önemli görevler üstlendik. Milletimizin beklediği hizmetleri yerine getirdik” dedi ve şu mesajı verdi:
“Helal oyların hakkını verdiğimi düşünüyorum, onun için doe gönül rahatlığı içindeyim.”
İzlenimimize gelince…
Üstlendiği görevler, siyasi deneyim ve çevrenin yanında siyasete getirdiği yorumlar Faruk Çelik’in artık başka bir siyaset liginde olduğunu gösteriyor.
Bakanlık sonrası neler yapıyor?
30 yıldır siyaset yapan Faruk Çelik 18 yıldır parlamentoda. Son 10 yıl aralıksız olarak Bakanlık yaptı. Öncesindeki 5 yıl da AK Parti Grup Başkanvekili’ydi.
Bugününü şöyle anlattı:
“10 yıl Bakanlık yaptım, ama yaşantım hiç değişmedi. Nasıl yaşıyorsam, Bakan olduğumda da öyle yaşadım, bugün yine aynı yaşıyorum.”
Şunu ekledi:
“Bakanlıktan alındım, ertesi günü Meclis’te vatandaşları kabul ettim. Genel Kurul’da oylamaya katıldım, Genel Merkez’e gittim, yeni Bakan arkadaşlara tebrik ziyareti yaptım.”
Faruk Çelik: 5-6 yıldır ağız tadıyla Bursa’ya gelemedim!
Olay Televizyonu’ndaki program sırasında, Faruk Çelik’e, kuruluşunda ve yapılanmasında emeğinin olduğu Bursa teşkilatındaki değişimi sorduk.
Önce…
“Değişimin Bursa boyutu yok, Türkiye genelinde bir değişim” düzeltmesi yaptı ve Cumhurbaşkanı’nın işareti üzerine bütün teşkilatların masada olduğunu söyledi.
Genel anlayışı şöyle özetledi:
“2019’a giderken, mümkün mertebe sıkıntı oluşturmayacak, toplumun geniş kesimlerini kucaklayacak teşkilatlar modeline gidilmesi gerekiyor.”
Sonrasında…
Bursa’da şu an için İl Başkanı düzeyinde ortaya çıkan değişime sözü getirdi ve “Öncelikle hizmet edenlere teşekkür ediyorum” dedi.
Ardından…
“Ama şunu ifade edeyim” deyip şunları söyledi:
“Ben Bursa’da 3 dönem milletvekilliği yaptım. Bu dönem içinde ne yazık ki, son 5-6 yıldır gelip de ağız tadıyla birikimlerimi Bursalı hemşerilerimle, teşkilatlarımızla paylaşma imkanı elde edemedim.”
Şunu da ekledi:
“Bu yaklaşımlar doğru değil.”
Usta’dan teşkilata kritik 2019 uyarısı
Faruk Çelik üstlendiği görevlerdin birikimi ve elde ettiği siyasi deneyimin ışığında “Bursa’nın bütününü kucaklayacak yapı lazım” dedi ve kritik bir uyarı yaptı:
“2019 seçiminde yüzde 50 artı 1 oyu yakalamanın güçlüğünün farkındaysak, herkesin kapısını çalıp kucaklamak ve meramımızı anlatmak zorundayız. Bir hata 2019’u tümden riskli hale getirir.”
Eskilere teşekkür edip şu uyarıyı ekledi:
“Lokal teşkilatçılık anlayışı önce yapana, sonra ülkeye kaybettirir. Buna da kimsenin hakkı yok.”
Tarımda her şey tartışılabilirken neden ette kavga çıkıyor?
Kuşkusuz… Her Bakanlık zor, ama Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı toplumun gıdasını doğrudan ilgilendiren konularla ilgilendiği için daha zor.
Programda…
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda yaptıklarını anlatırken, dikkatimizi çeken bir noktayı Faruk Çelik’e sorduk:
“Tarımsal üretimde her şey sakin tartışılabilirken, et fiyatlarına gelince ortam geriliyor, kavga çıkıyor. Böyle olmasında uluslararası tröstlerin mi rolü var, yoksa içerideki spekülatörler mi etkili?”
Gülümsedi ve şu bilgiyi verdi:
“Türkiye yıllık 1 milyon 150 bin ton et üretiyor, ama 150-200 bin ton et açığımız var. Bu da 500-600 bin hayvana tekabül ediyor. Bunu ithal etmek zorundasınız.”
Sonra…
“Peki bu ithalat nasıl olacak?” diye sordu ve seçenekleri sıraladı:
“Bir görüş, serbest piyasa getirsin diyor. Getirsin, ama fiyatlar artıyor. Bakanlık olarak; yine özel sektör getirsin, fakat fiyatı Et-Süt Kurumu koysun dedik.”
Bu noktada…
“O zaman da birileri çok şeyler kaybediyor” dedi ve şu bilgiyi verdi:
“Bakanlık olarak, 3.70 Euro’dan fazla veremeyiz dedik ve direndik. Canlı hayvanın kilosu 5.60 Euro’dan 3.70’e indi.”
Anlattıklarından…
Konu et fiyatlarına gelince neden kavga çıktığını da anlamış olduk. Pazar büyük.