Şimdilerde…
Armutlu’nun üstlerinden başlayıp Kapaklı’ya kadar geniş bir alana yayıldı.
Yalova’nın il olmasından önce Bursa’ya bağlı bölge, kısa adıyla RES olarak bilinenrüzgar enerjisi santrallarıyla böylece tanıştı.
Konu enerji olunca, hele RES olunca Bursa’da bu işin uzmanı sayılabilecek bir kişi var:İlhan Parseker.
Uzun yıllar siyasetçi olarak kent için çalışan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlığı yapan Parseker şimdilerde yeni enerji ya da temiz enerji olarak adlandırılan enerji yatırımları yapıyor.

Örneğin…
Yenişehir’deki Boğazköy’de kısa adı HES olan hidroelektrik santralı kurdu.
Ayrıca…
Türkiye’nin ilk RES, yani rüzgar enerjisi santralarından birini Bandırma’da faaliyete geçirdi. Kuruluşunda 10 direkle 25 megawat olan Bandırma RES yeni yatırımla 17 direkte 42 megawata çıkıyor.
Armutlu-Kapaklı arasındaki tepelerde sayıları artan rüzgar santrallarını sorduğumuzda şunu söyledi:
“Aslında bu santralların ihaleleri daha önce yapılmıştı. Fakat rüzgardan elde edilen elektrik enerjisini her trafoya bağlayamıyorsunuz. Çünkü rüzgar stabil değil ve durma riski var. Rüzgar durduğunda elektrik üretimi olmadığı için, doğrudan bir kenti ya da trafoyu bağlayamıyorsunuz.”
Şunu vurguladı:
“Enerji Bakanlığı şimdi sorunu çözdü ve rüzgar santrallarından gelen elektriği enterkonnekte sisteme veriyor. Bu sistem giderek genişliyor. O nedenle, lisansları daha önce alınmış yatırımlar devreye giriyor.”
Peki…
Rüzgar santralı Bursa için uygun mu? İlhan Parseker bir RES yatırımcısı olarak şunu söyledi:
“Olmaz mı, Bursa’da çok iyi rüzgar alan yerler var. Örneğin Karacabey bölgesi çok iyi rüzgar alıyor. O nedenle Bursa’ya kesinlikle öneriyorum.”
Düşüncesi şu:
“Temiz enerji giderek önem kazanıyor. Türkiye’nin de rüzgar ve güneş enerjisinden daha fazla yararlanması gerekir. Onun için Enerji Bakanlığı’nın yeni rüzgar enerjisi santraları ihalesini önemsiyorum.”

***

Avrupa’dan temiz enerjiye destek, termik için ek fatura!

Elektrik enerjisi için biz Türkiye’de üretim çeşidi tartışmaları yapıyoruz, ama Avrupa bu konu için daha farklı kriterleruyguluyor. Örneğin, temiz enerjiyi destekleyip ödüllendirirken, termikle üretime fatura çıkarıyor.
Dün…
İlhan Parseker’le konuşurken şunu söyledi:
“Elbette termik de lazım. Fakat termik santrallar yerinde ve uygun şekillerde yapılmalı. Üretim yeri çok önemli olduğu için çok iyi hesap edilmeli.”
Şunu açıkladı:
“Bandırma’daki rüzgar santralı nedeniyle, karbon salınımını azalttığımız için bizim temiz enerji sertifikamız var. Her yıl yenilenen bu sertifikanın değeri üretim miktarına göre belirleniyor. Biz 100 tonluk belge sahibiyiz ve Avrupa borsalarında bunu satma hakkımız var.”
Belgeyi kimlerin aldığını ise şöyle açıkladı:
“Örneğin, termik santralla enerji elde edenler bu sertifikayı borsadan girip almak zorundalar. Bize sertifikayı borsada satma hakkı tanınıp temiz enerji üretimi için destek verilirken, üretimi sırasında karbon salınımı yapan termik santrallara belge satın alma zorunluluğu getirilerek önlerine bir anlamda ek fatura konuyor.”
Şunu dikkat çekti:
“Amaç belli… Sanayiciler temiz elektrik olarak adlandırılan RES ve GES’lerden elde edilen elektriğe yönlendiriliyor. Elinde temiz elektrik sertifikası olan sanayiciler tercih ediliyor. O nedenle dış piyasadaki gidişatı iyi görüp okumak gerekiyor.”
Ardından…
Hava kirliliğine yol açmayan, görüntü kirliliği de yapmayan rüzgar santralarının  gelişimini anımsatıp şu uyarıyı da yaptı:
“Uluslararası enerji piyasasına Amerika ve Çin henüz girmediler. Bu iki ülke dünyada en çok elektrik tüketen ülke. O nedenle, onlar girdiklerinde sertifika fiyatları daha farklı olacak.”

***

Fabrikaların üstüne güneş enerjisi

İlhan Parseker’in kariyerinde, BTSO Meclis Başkanlığı yanında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği de var. Sanayi üretimine hakim olduğundan ucuz ve temiz enerji için öneride bulundu:
“Fabrikaların boş olan çatılarına kurulacak güneş panelleriyle temiz enerji üretilebilir. Üstelik 1 megawata kadar olan, yani fabrikanın kendi ihtiyacını karşılayan elektrik üretimi için lisans zorunluluğu yok.”
Şu uyarıyı da yaptı:
“Ancak güneş panelleri çok önemli olduğu için teknolojisi iyi araştırılmalı.”

***

Bugünün fotoğrafı: Bağımlılıktan Bağımsızlığa Gençlik

Sivil toplum örgütlerinin, özellikle de hemşeri derneklerinin temsil ettikleri kitleye sosyal sorumlulukları var. Bu aslında sivil toplum örgütlenmesinin gereği.
Nitekim…
Bursa Yozgatlılar Derneği Başkanı Ahmet Aslan yönetiminden Harun Şahin, Maşallah Akın, Arif Çelenk, Yalçın Özer’le ziyarete geldiklerinde sosyal sorumluluğu konuştuk.
Gördük ki…
Günümüzün fotoğrafını yansıtan bir organizasyon için harekete geçmişler. Onu da Yozgatlılar Derneği Başkanı Aslan şöyle açıkladı:
“Bağımlılık denildiğinde akla sigara, alkol, uyuşturucu geliyor. Fakat, yaşamın her alanında bağımlılık var. Örneğin bilgisayar, cep telefonu, talih oyunları bağımlılığı gibi.”
Şu bilgiyi verdi:
“Biz de sosyal sorumluluk duygusuyla Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın konuşmacı olacağı Bağımlılıktan Bağımsızlığa Gençlik konulu konferans düzenledik.”
İlk kez bu tür bir organizasyon için harekete geçen Bursa Yozgatlılar Derneği’nin konferansı 1 Kasım Cumartesi günü saat 19.00’da Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu’nda.