Raporu… Yıllarca Karayolları’nda kontrol şefi olarak yollar yapan, Mezitler tünelinin kontrol sorumluluğu üstlendiği için “Bursa bölgesindeki tek tünel mühendisi” olan İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl hazırladı.
Şantiyeciliği yanında araştırmaya önem veren, yol konulu bilimsel gelişmeleri izleyip kongrelere katılan Bingöl, hazırladığı raporda Bursa’nın trafik sorununa çarpıcı rakamlarla teşhis koyuyor.
Başlangıç bölümünde…
Bursa’nın coğrafi konum olarak Türkiye’nin en önemli sanayi ve cazibe merkezi olduğunu vurgulayan M. Tözün Bingöl şu gerçeğin de altını çiziyor:
“Ülkemizdeki kentleşme sürecinde Bursa sanayisi, enerjisi, dinamizmi, genç ve eğitimli nüfusuyla en önemli odaklardan biri haline geldi.”
Devamında…
Bunun artarak sürdüğünü söylerken, kentin gelişimiyle birlikte yaşadığı trafik sıkışıklığı sorununu rakamlarla ortaya koyuyor:
Bir…
“Nüfusu 80 milyon olan Türkiye’de 21 milyon 268 bin 879 araç trafiğe kayıtlı. Yani her 1000 kişiye ortalama 265 araç, 140 otomobil düşüyor.”
İki…
“Bursa’da Şubat 2017 sonunda trafiğe kayıtlı araç sayısı 797 bin 078’e ulaştı. Nüfusu 3 milyon kabul edersek, her 1000 kişiye ortalama 265 araç ve 148 otomobil düşüyor.”
Şuna dikkat çekiyor:
“Her 1000 kişiye düşen araç ve otomobil sayısı aşağı yukarı Türkiye ortalamasıyla aynı.”
Bu karşılaştırma…
Bursa’daki trafik sıkışıklığı sorununun kaynağını da gösteriyor.
Ardından…
Avrupa Birliği’nde her 1000 kişiye 600 araç düştüğünü anımsatıp, “Araç sayımız AB ortalamasının yarısından az olmasına karşın neden ulaşım ve trafikte sorun yaşıyoruz?” diye soruyor.
Cevabı da veriyor:
“En büyük problem, çoğu tek kişi olan, yani yalnızca sürücünün kullandığı otomobillerin trafiğe çıkması. Bu araçlar ciddi bir alan kaplıyorlar.”
Sonra da…
Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Sürdürülebilir Kentsel Ulaşımın Temel İlkeleri planına paralel görüş belirtiyor:
“Tek çare, yolları verimli kullanmak. Bunu da toplu taşımayı özendirerek yapmak zorundayız.”
Ulaşım sorununa Ankara’dan destek gelmedi
Bursa’nın özellikleri dinamik kent olmayı getiriyor, ama şehirleşme hızını arttırması yeni sorunlara yol açıyor.
İşte…
Bu durum ulaşım ve trafik sorunu getiriyor. İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl tam da bu noktada şuna dikkat çekiyor:
“İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde iç göçün ağır yüküne karşın merkezi hükümet desteğiyle bazı büyük projeler şehir içi ulaşımın olumsuz etkilerini azalttı.”
İşaret ettiği şu:
“Bursa Ankara desteğinde diğer büyük şehirlerin gerisinde kaldı.”
Trafik sıkışıklığı artışında İzmir’i geçtik
Rakamlar çarpıcı bir gerçeği de ortaya çıkarıyor. O gerçeğe İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl hazırladığı ulaşım konulu raporda işaret ediyor:
“Bursa trafik sıkışıklığında İstanbul, Ankara ve İzmir’in arkasından dördüncü sıradaydı. Fakat İzmir’le aynı noktaya geldi.”
Şu rakam da çarpıcı:
“Geçen yıl İzmir’in trafik sıkışıklığı yüzde 1 artarak yüzde 30’a yükselirken Bursa yüzde 2 arttı. Böylece trafik sıkışıklığı artışında İzmir’i geçti.”
Bursa’nın sorunu: Bireysel taşıma toplu taşımaya tercih edildi
Çok hızlı şehirleşme sorunu yaşayan Bursa’da, trafik sorunu olmayan yılların ulaşım alışkanlığı hala hafızalarda. Bursaray’ın başladığı 90’lı yılların ikinci yarısına kadar tüm belediye otobüsleri ve dolmuşlar Heykel’den geçerdi.
Bugün o uygulama sürmese bile, kentin geçmişinden gelen ulaşım anlayışı sorunları var.
İşte…
O soruna İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl şöyle dikkat çekiyor:
“Bursa’da ulaşım sorununun temelinde eksik veya hatalı planlama ile yanlış tercihler var. Bireysel taşımacılığı toplu ulaşıma tercih etmişiz.”
Aslında…
Parmak bastığı noktaya bu sütunların okurları yabancı değil.
Çünkü…
21 Haziran günü “Hazır mısınız? Metrolu kent için ulaşım anlayışı değişiyor” başlıklı ve 23 Haziran günü “İşte yeni ulaşım: Otomobil değil, yaya öncelikli düzen” başlıklı yazılarımızda Büyükşehir Belediyesi ulaşım felsefesindeki değişimi anlattık.
Nitekim…
Bingöl de raporunda “toplu ulaşım güvenli, erişilebilir, konforlu ve ucuz olmalı” dedikten sonra Büyükşehir’in yeni felsefesine destek veriyor:
“Ulaşım sorunu çözümünde önceliğimiz aracı ya da yükü değil, insanı ulaştırmak olmalı. Onun için de toplu ulaşımın mutlaka özendirilmeli.”
Önerisi şu:
“Merkezi yönetim, yerel yönetim, üniversite, ilgili meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yeni bir ulaşım ana planı yapılmalı.”
Bursa’yı bekleyen tehlike: İstanbul çevre planı
İstanbul İl Çevre Düzeni Planı 2009’da onaylanıp yürürlüğe girdiğinde Bursa’da tartışmalar ve tepkiler yaşanmıştı.
İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl hazırladığı Bursa’nın ulaşımı raporunda bu plana dikkat çekiyor:
“İstanbul’u ticaret, kültür, finans merkezi tanımlayan plan sanayi ve kirletici unsurları bölge illerine taşımayı öngörüyor. En fazla Bursa’ya etkisi olacağı da aşikar.”
Uyarısı şu:
“Olumsuz etkileri şimdiden hissedilen plana karşı kent içi ulaşımında önlem alınmalı.”
Açık otopark projelerinde örnek alınması gereken bir görüntü
Fotoğraf internette dolaşıyor. Paylaşımlarda nerede çekildiğine dair bilgi yok, ama Google’ın fotoğraf tanıma uygulaması Ukrayna’da bir alışveriş merkezi otoparkı olduğunu söylüyor.
Aslında…
Fotoğrafın nerede çekildiğini pek de önemi yok. Önemli olan açık otoparkta araçların kolay park edebilmeleri ve park yerinden kolay çıkabilmeleri.
Nitekim…
Bizdeki açık otoparklarda araçlar yan yana ve sıralar halinde arka arkaya park ettikleri için, girerken de çıkarken de çok sayıda manevra yapmak zorunda kalınıyor.
Oysa…
Fotoğraftaki açık otopark balık sırtı deseninde planlandığı için araçlar tek harekette girip ve çıkabiliyorlar.
Bizdeki otopark projelerine örnek olabileceği umudu taşıyoruz.