Son dönemde… Sık sık “düşünce ve ifade suçları” kapsamında verilen cezalar gündeme geldi, bu alandaki tartışmalar gazetelerin haber sayfalarını, televizyon programlarını kapladı.
İşte…
Son dönemin bu çok tartışılan konusu, dün yeni dönem çalışmalarına başlayan TBMM’nin gündemindeki öncelikli konu olan Yargı Reformu paketinin belki de ana gövdesini oluşturuyor.
İşte…
Meclis’in yeni döneme başlarken öncelikli ele alacağı Yargı Reformu’nu hazırlayanlar arasında AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu da vardı.
Hazırlığı…
Öncelikle kendi alanından ele aldı ve “Yeni yargı reformu ile beraber insan hakları alanında demokrasimizi güçlendirecek adımlar atılmaya devam edecek” dedi.
Ardından…
2002’de AK Parti iktidarıyla birlikte demokratikleşme adımlarının başladığını vurgulayıp “tabu kabul edildiği için konuşulmayan, suç teşkil ettiği için de herkesin sindiği” konularda önemli gelişmeler yaşandığını söyledi.
Örnek de verdi:
“Başka dil ve başka lehçede yayın yasağı kalktı. Annelerin cezaevlerinde çocuklarıyla Kürtçe konuşmalarının engellenmesi de ortadan kalktı.”
Sonra da…
“Türkiye’nin netameli konularına düzenlemeler getiren” 38 maddelik Yargı Reformu’nun bazı temel konularını açıkladı:
“Özellikle ifade özgürlüğü ve düşünceyi açıklama hürriyeti ile ilgili alanları daha genişletecek bir zemin hazırlamaya çalışıyoruz. İfade hürriyeti bağlamında İstinaf sürecinde kesinleşen suçlara temiz yoluna açıyoruz.”
Devam etti:
“Bir başka değişiklikle, haber verme sınırlarını ve eleştiri mahiyetini aşmayan her türlü ifadenin suç olmayacağını daha da güçlü tekrarlıyoruz.”
Bunun ne anlama geldiğini de açıkladı:
“Bir vak’a hakkında görüşünü, düşüncesini serbestçe açıklama hürriyetidir. Ama bunun istisnası var. Şiddeti teşvik etmeyecek ve meşru göstermeyecek bir eleştiri olması gerekir.”
Özel durum da şu:
“Elbette ki tüm bunlar eleştiri sınırları içinde kalmış olacak.”
İnternette site değil, sayfa kapanacak
Yargı Reformu’ndaki önemli bir maddeyi AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu açıkladı:
“Mevcut uygulamada, internette herhangi bir suç unsuru olduğunda o web sitesi bütünüyle kapatılıp engelleniyor. Bu eleştiri konusuydu. Şimdi Yargı Reformu’yla uygulama değişiyor.”
Yeni uygulama şu:
“Artık içerik suç teşkil ediyorsa, kapatılması gerekiyorsa o içerik ve bulunduğu sayfa kapatılacak. Site kapanmayacak.”
Tutukluluk Asliye Ceza’da 6 ay, Ağır Ceza’da ise 1 yılı geçmeyecek
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, önümüzdeki günlerde Meclis’in görüşeceği Yargı Reformu ile ilgili bilgi verirken, önemli bir maddeye dikkat çekti:
“Tutukluluk süreleri ceza kanunumuzda azami sınır olarak belirlenmiş. Oysa tutukluluk istisnai bir güvencedir, bir yöntemdir.”
Şunu anımsattı:
“Tutukluluk süreleri Asliye Ceza mahkemelerinde bir yıl, 6 ay daha uzatılabilir denmiş. Ağır Ceza mahkemelerinde 2 yıl, ama 5 yıla uzatılabilir denmiş. Toplu işlenen suçlarda 2 yıl, fakat 7 yıla uzatılabilir denmiş .”
Bu noktada…
Geçmişte, “iddianame hazırlanmadan çok uzun süre tutuklu kaldılar” gibisinden eleştiriler olduğunu anımsatıp “Soruşturma aşamasında savcının daha seri hareket etmesini sağlayacak” düzenleme getirildiğini söyledi.
O düzenlemeyi de açıkladı:
“Asliye Ceza mahkemelerindeki davalarda tutukluluk süresi 6 ayı, Ağır Ceza mahkemelerindeyse 1 yılı geçemeyecek.”
Çocuk mağdura koruma, avukata yeşil pasaport
Meclis’e gelen Yargı Reformu’ndaki mağdur hakları konusunu Hakan Çavuşoğlu şöyle açıkladı:
“Mağdur haklarının güçlendirilmesiyle ilgili önemli konular var. Özellikle çocuk mağdurların çocuk izleme merkezlerinde uzmanlarca dinlenmesi sağlanacak.”
Devam etti:
“Sanıkla mağdurun bir araya gelmesinin sakıncalı bulduğu durumlarda savcı ya da hakim adliye görüşme odalarında yetişkinlerin görüşmesine imkan sağlayacak.”
Şunu da ekledi:
“Avukatlara da yeşil pasaport veriyoruz.”
Cilimboz’da su altında kalan binalar yıkılıp park oldu, bir o kaldı!
Doğa afetlerinden depremi geçen hafta fazlasıyla hissettik ve korktuğumuz için de çok tartıştık. Fakat, kent merkezinde su baskını gibi başka doğa afetlerine karşı alınacak önlemler var.
Örneğin…
Bu gibi konuların yakından takipçisi olan vatandaş diyor ki:
“Ekim 2010’da ve 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan sel felaketi ardından, sel baskınları yaşanan Cilimboz Deresi çevresinde Büyükşehir sağlıklaştırma çalışmasıyla 45 parselde kamulaştırma yapıp su altındaki binaları yıktı.”
Bu noktada…
Derenin her iki yanında bulunan binaların ortadan kaldırılmasıyla Alacahırka ve Pınarbaşı’nda çirkin görüntünün bittiğini, yerine rekreasyon alanı ve park yapıldığını anımsatan vatandaş şu öneriyi getiriyor:
“Hepsi güzel. Fakat dere yatağındaki Aile Sağlığı Merkezi su baskını riski altında. Başka bir yere taşınmazsa, her an büyük tehlike yaşayabilir.”
Bursa derbisi, yabancı karması
Açıkçası… Basketbolda Bursa derbisi izlemeyi özlemişiz. Yıllarca Tofaş ve Oyak Renault spor kulüpleri arasında amansız rekabete dayalı iddialı basketbol maçlarının heyecanını yaşamış biri olarak, ekran başında olsa bile Bursaspor’un şampiyon armalı Tofaş’ı yendiği maçta heyecanlandık.
Ancak…
Maçın başında, sahadaki takımlar da dikkat çekiciydi. Bursaspor’un 5, Tofaş’ın 4 yabancıyla çıktığı maç, aynı zamanda yabancılar karması maçı gibi oldu.