Bursaspor, Spor Toto 3. Lig ekibi 1461 Trabzon’a kendi sahasında kaybetti ve kupadan elendi

Bravo size REZALETİN TARİHİNİ YAZDINIZ: 1-2

Umut Nayir’le öne geçtiği karşılaşmada turu çantada keklik gören yeşil beyazlılar, önce Vergini’nin kendi kalesine attığı golle sarsıldı, ardından 117’de sahneye çıkan Safa’yla yerle bir oldu.

Şu tür maçlarda canımızın yanmasından bıktık artık.

Yok oyuncuyu konsantre etmek zormuş, yok fazla sallamazlarmış, yok rakibi küçümserlermiş, vs…

Hele ki, rakip alt liglerdense kupa maçları için söylenen klasik ifadelerdir bunlar.

Geçin hepsini.

Bursaspor’un kendi sahasında Spor Toto 3. Lig temsilcisine elenmesini bana kimse anlatamaz.

Samet Aybaba’ya sadece şunu hatırlatmak isterim. Hamza Hamzaoğlu ile Bursaspor arasındaki bütün bağlar bir kupa maçı sonrası kopmuştu.

Burak Kapacak haricinde sahada bir tane iş yapan oyuncu yoktu.

Bunun nedenini teknik kadro açıklayacak.

KAPATIN O ZAMAN VAKIFKÖY’Ü…

19 yaşındaki çocuk canını dişine taktı, gayret gösterdi, diğerlerinden bir tane reaksiyon veren olmadı.

Vergini diye bir stoper alınmış.

Hem de 900 bin dolara. Bu para nasıl verilmiş şaşırıyorum.

Ya da verenler para saymayı falan bilmiyor.

Bir özelliğini göremediğim ve 2 milyon TL verilen Umut Nayir niçin transfer edilmiş onu da anlamadım.

Bursaspor altyapısında ondan iyileri yoksa kapatın Vakıfköy’ü gitsin.

Yusuf’tan nasıl bir beklentin var merak ediyorum Samet Hoca.

Nasıl Jires Kembo’yu oynatmıyorsan, onu da oynatmayacaktın.

ONLARI DA UNUTMAYIN

Belli ki, artık burada falan değil. Israr etmenin ne anlamı var.

Oynatsaydın Çağatay’ı daha iyi olmaz mıydı?

Furkan Soyalp de salmış kendini. Futbolda kimsenin birbirine küsmeye, tavır yapmaya hakkı yok.

Bu kulübünde hiç kimsenin kaprisini çekme lüksü yok.

Bilmem farkında mısınız, geçen sezon Akhisar’ın yaptığını biz yıllardır yapamıyoruz.

Şimdi devre arasında operasyon olacak.

Vakıfköy’e göndermeden, oyuncunun değerini bitirmeden, bu işin çaresini bulun sayın Başkan.

Tabii ki 350’şer bin Euro aldıkları için fazla üzerinde durmadığınız Joshua John ve Boban Jovic’i de unutmayın lütfen.