Bursa nüfusunun yüzde birinin okuma alışkanlığı olduğunu söyleyen BKM Kitap`ın sahibi Kutbettin Bingölbalı, okuyucu profilinin farklılaştığını da ekliyor: “Çok ilginç, aşk kitabıyla dini kitabı alan aynı, fantezi kitapla dini kitabı alan da aynı insan. Bunu ayırt edemiyoruz son zamanlarda. Çizgi karıştı.”
Kendilerine “Bursa`nın kitapçısı” diyorlar. Gelişim çizgilerine baktığınızda bunun haksız bir söylem olmadığını görüyorsunuz. Bursa Kültür Merkezi ya da bilinen kısa adıyla BKM Kitap. Esas kurucusu Bursa`nın siyaset ve eğitim dünyasından yakından tanıdığı Gıyasettin Bingöl. 1988`de işi kardeşi Kutbettin Bingölbalı`na devrediyor. Size de tuhaf gelebilir, bu iki isim kardeş ise neden soyadları farklı, diye. Kutbettin Bey`in anlattığına göre uzun bir soyadına sahip olmanın hayatta türlü zorlukları oluyormuş. Kısaltmak istemişler. Gıyasettin Bey`in nüfus kütüğü Bursa`da olduğu için o kolayca kısalttırmış, ailenin diğer bireylerinin kütükleri Muş`ta olduğu için hayli zaman almış bu iş ve kısalttıramamışlar.
Bu küçük bilginin ardından konumuza dönelim. Bursa Kitapçılar Çarşısı`nda on altı metrekareyle başlayan serüven bugün Nilüfer Esentepe`deki iki bin metrekarelik devasa ikinci şubeyle adeta başarı öyküsüne dönüşmüş. Üç yüz bin çeşit ve bir milyon küsûr adet kitap da bunun kanıtı olsa gerek. Fakat belirtmeden geçemeyeceğim, bu bir milyon küsûr kitap arasında sanırım bir tek benim aradığım kitap yoktu. Bingölbalı, bunun da yanıtını verdi hemen: Elimizde o baskısı kalmamıştır. Eh, ne diyeyim, sağlık olsun! Dükkanın içinde bir de kafe açmışlar, orada konuşuyoruz; derinden gelen caz müziğininin sesi eşliğinde.
BKM Kitap`ın kuruluş öyküsüyle başlayalım mı?
Ağabeyim 1984`te Bursa`da Kitapçılar Çarşısı`nda dükkan açtı. 1988`de ben devraldım. Sönmez İş Sarayı`nın alt katlarında Bursa Kitapçılar Çarşısı`nda on altı metrekareyle başladık. Zaman içinde ağabeyimle Avrupa`da gezerken gördük ki kitap o şehrin en güzel yerlerinde. Böylece Heykel`de Basak Caddesi`ne dönen köşede Ekim 2000`de şubemizi açtık. 2001 Şubat`ta kriz oldu. Orada battık. Yeniden Sönmez İş Sarayı`na fakat bu kez yol üstündeki köşesine taşındık. Yüz otuz beş metrekare ile başladık ama yayınevleri kitap, kırtasiye vermedi. Biz de dükkânın önünde alabildiğimiz kadarıyla kitap-kırtasiye satarken bir taraftan da su, dondurma ve oyuncak sattık. Yüz otuz beş metrekareden, bin sekiz yüz metrekare kapalı alana ulaştık. Bursa halkının çok ciddi desteği ve iş ciddiyetimizle. İflas etmemizin etkisiyle çok ciddi işler öğrendik.
Ne gibi işler?
Reklamın iyisi kötüsü olmaz ya bu şekilde tanışmış olduk, yayınevleri ile diyalogumuzu geliştirdik, borçlarımızı ödeyeceğimizi söyledik. İnandırıcı buldular ve tekrar kapılar açıldı. Daha tedbirli ticaret yapmaya başladık. Halkımız da bize destek oldu. Bir de günde on üç- on dört saat çalışarak, tezgahta durarak, müşteriyi dinleyerek bunu başardık. Ama asıl nedeni biz yokluktan geldik, ağabeyim de ben de kalemsiz, kırtasiyesiz kaldık. Mesela hiç kalemimiz yokken şu anda Bursa halkına kalem satıyoruz. Böyle bir kader işte.
Nilüfer Şubesi`ne nasıl karar verdiniz?
İflas ettiğimiz dönemlerde BKM Bursa`ya fazla geliyordu. Nüfus üç milyona yaklaşınca, BKM Bursa`ya yetmemeye başladı. Beş yıldır bunun farkındaydık. Batıda çok ciddi bir boşluk vardı ama hayalimizdeki kitapevi en az iki bin metrekare ve her şeyin olduğu bir yer şeklindeydi. Çünkü müşterinin zihnindeki imajımız; BKM`ye gittiğimde her şeyimi alır gelirim şeklinde… Af edersiniz hamilelikten başlayıp ölüme kadar, ne çeşit istiyorsanız; hobi, kırtasiye, hediyelik, oyuncak, kırtasiye, her tür kitap… Mayısta burayı tuttuk, ağustosta da açılışını yaptık. Resmi açılış henüz olmadı ama çok ciddi talep var.
Çözüm sürecini biz 2000`lerde başlattık
Ağabeyinizin AKP ile ilişkileri, tüketiciyi, AKP tabanını size yöneltmiş midir?
Asla değil. Ne bir ihaleye girmişizdir ne bir yere kitap satmışızdır ne de bir kapıya gitmişizdir. Ağabeyim de ben de asla böyle bir şey yapmamışızdır. BKM`nin sloganı “Bursa`nın kitapçısı”. Bizde dört tane ateist arkadaşımız çalışıyor. CHP`li, AKP`li, MHP`li, Kürt, Türk, Alevi arkadaşlarımız var. Asla ideolojik davranmıyoruz. Bu tutumumuz ekibe, ekipten çeşide, çeşitten müşteriye yansıyor. Aslında çözüm sürecini biz 2000`lerde başlattık, son üç yıl değil. Bir kitapçı ideolojik davranabilir mi davranabilir mi? Burada önyargılar yok. Bunun içindir ki bizde olmayan kitap, gelmeyen kitle yoktur.
Esas hayalim kitap AVM`si
Fiziki şartlar nasıl yeni şubede?
Şu anda Türkiye`nin en büyük kitapevi. İki bin metrekare, şu anda otuz dört kişi çalışıyor. Saat 09.00-22.00 arasında açık olacak. Otopark sorunu yok, mağazanın altında ücretsiz bir otoparkımız var. Heykel`de dar çerçevede bir kafemiz var. Bize yetmiyordu. Biz istiyoruz ki bir kültür merkezi olsun. Esas hayalim on bin metrekarelik bir mağaza. Çocuk, kitap, oyuncak, hediyelik, kırtasiye, cep sineması, tiyatro, imza günleri, sanat galerisi, yemek, fast food, kafe, oyun parkı ile bir AVM.
Kitapla peynir aynı poşete konur mu?
Uzun yıllar korsan kitapla mücadele edildi. Bugün durum nasıl?
BKM`nin 2000`li yıllardaki iflasının bir nedeni de korsandır. Özellikle korsan kırtasiye ürünleri. Ne mücadeleler verdik? Sokaktan bu işi kurtardık. Ama biz de tam işimizi yapmıyorduk. Ne zaman ki tam işimizi yapmaya başladık, gittik yayınevinden uygun fiyata getirdik, korsan bitti. Kültür Bakanlığı da üzerinde durdu ama önceden de üzerinde duruyordu ama biz o boşluğu vermiştik. Ayrıca kırtasiye markette, manavda satılıyor. Tabii ki peynir de nimettir ama bir kitap, bir kırtasiye peynirle aynı poşete konulur mu? Pazarda kalem satılır mı?
Bir milyondan fazla kitabımız var
İnternetten de satış yapıyorsunuz.
Evet, www.bkmkitap.com adresinden, Türkiye`nin her yerine kitap satıyoruz. Çok talep görüyor. Bizim özelliğimiz rafta zaten kitabımızın olması, iki şubemizde toplam bir milyon küsur adet kitap var. Üç yüz bin çeşit var ve bunu internete yansıtıyoruz. Müşteriden de talep geliyor. Tüketici iki noktaya dikkat ediyor; aradığı her çeşidin olduğu bir site, uygun fiyat. Birinci şık daha geçerli. Biz de onu dikkate alıyoruz.
Kışın kültür kitapları
Satışlarınızın yüzde kaçı kırtasiye?
Yıllık yüzde kırkı kırtasiye, yüzde altmışı kitap. Kitapların da yüzde otuzu kültür, yüzde otuzu yardımcı kitaplar, KPSS, LYS, YGS, ÜDS gibi sınav grubuna ait. Kültür grubuna ilgi son bir yılda arttı. Yüzde kırkı bulmuş olabilir. Tüm dallarda tempomuz yüksek ama kültür kitapları ne kadar artarsa kazançtan çok ona memnun oluyoruz. Ama hepsinin bir dönemi var. Okullar açıldığında kırtasiye ağırlıklı. Yüz temel eser, kültür kitapları kışın daha çok satıyor.
Kadınlar daha çok okuyor
Bursa’nın okuma alışkanlığı ne düzeyde, nasıl bir okuyucu profili var?
Okuyucu profilinde bayanlar daha etkin. Bursa malum göç alan bir şehir. Gelenlerin Bursa`ya adapte olması gerekiyor. Çalıştığınız işyerinde ortamda yabancı olmamanız için kendinizi geliştirmeniz bunum için de okumanız gerekiyor. Bunu bayanlarda daha çok görüyorum. Kendini geliştirmek, bükük şehire adapte olmak, çalışktığı işyerinde arkadaşlarını daha iyi anlamak için kitap okuyor. Araştırmalarımız bunu ortaya koyuyor. Bursa halkı da son zamanlarda ciddi ciddi okumaya başladı. Ama tek bir tehlike var, acaba gerçekten kaliteli kitap okunuyor mu?
Reklamı yapılan kitap ilgi görüyor
Ne tür kitaplar daha çok okunuyor?
Maalesef medyada konu edilen, reklamı yapılan kitaplar ilgi görüyor. Bazı müşteriler kitabın sadece kapağına ve ismine bakıyor. Son zamanlarda daha çok temel ciddi kitaplardan ziyade, medyada yer edinen aşk, fantezi kitaplarının daha çok revaçta söyleyebilirim.
Beslenme-diyet kitaplarında durum nasıl?
Çok yoğun ilgi var. Onun belli mevsimi var, özellikle nisan-mayıs-haziranda.
Televizyonların kadın kuşağında artan dini içerikli yayınların dini kitap satışına yansıması nasıl?
Çok satılıyor. Şöyle ki; tasavvuf diyeyim, mistik, Mevlana çizgisindeki kitaplar daha çok revaçta. Çok ilginç aşk kitabıyla dini kitabı alan aynı, fantezi kitapla dini kitabı alan da aynı. Bunu ayırt edemiyoruz son zamanlarda. Çizgi karıştı. Bir de çok ciddi çocuk ve genç kitapları satılmaya başlandı.
Çocuklar anne-babayı aştı
Anne-babaların hayata bakışı çocukların okuma tercihlerine nasıl yansıyor?
Çok güzel bir noktaya temas ettiniz. Çocuk aslında artık anne-babayı aşmış durumda. Televizyon, internet, sosyal medya yeni nesli çok ciddi etkiliyor. Şunu da görüyoruz. Anne baba istediği tarzda kitap almasını istiyor ama çocuk kabul etmiyor, hangi ideolojide olursa olsun, anne-babayı aşmış çocuk.
Çocuk neyi tercih ediyor?
Daha çok reklamdan etkilendiği kitaplar, sinema filmlerinin, çizgi filmlerin kitapları. Özellikle sinema çok etkiliyor çocukları ve gençleri. Çok ciddi fantastik kitaplar satmaya başladık. Genç yaşı dördüncü sınıfı kadar indi.
<h3 style="margin: 0px; padding: 0px; border: 0p