Son yıllarda ülkemizin en tanınmış dervişlerinden birisi olan “HALVATİ ŞABANİ KASIM BABA” Karadeniz’de, Marmara’da, Trakya’da, Ege bölgesinde sevilen tanına bir dervişti. Çok hizmet eder, çok gezer, çok sevilirdi. Bu sene mart ayında 89 yaşında rahmetli oldu. Cenazesi İstanbul’da Fatih Camisi’nde sevenlerinin ve Reisi Cumhurumuz Sn. Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla kılındı.
Kasım Baba çok mütevazi, sevecen, cömert bir hoca efendiydi. Yine Anadolu’nun bir köyünde seyahat ederken onu tanımayan bir hoca amca:
– Selamün Aleyküm, hocam sen ne iş yaparsın…? Kasım hoca tebessüm ederek, “Çok şükür, benim çok güzel bir işim var.”
– Neymiş bu güzel işin?
– Hocam ben her zaman Rabbimin rızasını kazanmaya çalışıyorum, benim işim gücüm bu
– Rabbinin rızasını nasıl kazanıyorsun?
– Rabbime kulluk ederek rızasını kazanmaya çalışıyorum. Hacı amca tebessüm ederek, “Rabbini nerede bulup ta ona kulluk ediyorsun?”
– Kasım hoca sorunun güzelliğinden memnun olmuştu, tebessüm ederek “Hacı amca, kullarına kulluk ederek O’nun razı olduğu kul olmaya çalışıyorum.
– Hacı amca kullarına kulluk etmek nasıl oluyor?
– Kasım Hoca, “Allah cc kullarını yarattı da onları yalnız bırakmadı ki, her daim kullarıyla beraber. Ben kullarıma damarlarından daha yakınım buyuruyor. Bu nedenle;
YUNUS EMRE…
“Ben gelmedim dava için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim…” diyor
Hocam Hakikat-i Muhammediyeyi (Tevhidi) bilip sevdin mi, kime iyilik yapar, gönüllerde seyredersen, esasında Hakk’ın rızasını kazanıp O’na kulluk etmiş olursun…
Kasım Baba Giresun’un Alucra kazasında komşumuzdu, çocukluğumuz gençliğimiz beraber geçti, kendisinden çok şey öğrendik. Sohbetlerinde anlattığı çok güzel menkıbeler var idi.
Gazneli Mahmut Han (Afganistan 998-1030) zamanında ülkesinde hırsızlık olayları oluyor, ama hırsızlığı yapan bir türlü yakalanamıyor. Gazneli Mahmut Han başvezirini çağırarak, “Vezirim bu hırsız yakalanmalı, yoksa ikimiz içinde iyi olmaz…”
Günler sonra köyler arasında çerçilik yapıp öteberi satan yaşlı bir adamı hırsız diye yakalayıp zindana atmışlar ve hırsızı yakaladık diye haber vermişler. O gece Gazneli Mahmut Han rüyasında sarayının başına yıkıldığını görüyor, uyanıyor ve tekrar yatıyor, rüyasında tekrar sarayının yine başına yıkıldığını görüyor. Rüyasında sarayı 3 defa başına yıkılıyor.
Gazneli Mahmut Han sabahleyin hapishane gardiyanını yanına çağırıp: “Dün yakaladığınız hırsız ne yapıyor?”
– Sultanım sabaha kadar namaz kılıp, dua edip ağladı.
– Gazneli Mahmut Han “O’nu bana getirin” dedi.
Yaşlı adamı getirdiler. Adam ağlayarak, “Sultanım ben senelerdir köylerimiz arasında çerçilik yaparak öteberi satarım. Çoluk çocuğum beni merak etmiştir.”
Sultan Mahmut bir yanlışlık olduğunu, sarayının başına bu nedenle yıkıldığını anlıyor, özür diliyor. 4000 altın verip helallik istiyor ve “Bundan böyle bir ihtiyacın olunca bana gel” diyor.
Yaşlı Adam: “Sultanım hakkımı helal ettim, hediyeni kabul ettim ama bir ihtiyacım olursa size gelmem.”
Sultan Mahmut: “Niye bana gelemeyeceksin ki !!”
– Sultanım iki rekat namaz, iki damla gözyaşı ile sarayını başına yıkan RABBİM varken, ben kimseden bir şey istemem.

Flipboard