Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci mektubu Rusya’yla ilişkilere iyi geldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de memnun kalmış olmalıydı ki, mektup haberinin hemen ardından Gazprom’dan Türk Akımı için diyalog çağrısı yapıldı.

Gazprom Sözcüsü Sergey Kupriyanov, “Her zaman olduğu gibi bugün de diyaloğa açığız” dedi.

***

Ruslar, Putin’e yazdığı ikinci mektupla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğru bir stratejik hamle yaptığını düşünüyorlar.

Çünkü bunun arkasından her iki taraf için de ekonomik ilişkilerin onarımı sürecine girilecek.

***

Ama ayrıca… Ortadoğu’da jeopolitik bir işbirliği kurma olanağı yaratılabilir mi? Suriye ve Irak politikalarında senkronize adımlar atılabilir mi?

Olasıdır ki, Ruslar bu konuda da hamle bekliyorlar.

***

Karadeniz İşbirliği Örgütü Dışişleri Bakanları 1 Temmuz’da Rusya’nın Soçi kentinde toplanacaklar.

Toplantıda Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da hazır bulunacak. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la ikili görüşme olur mu, belli değil.

***

TBMM’nin Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesi (KEİPA) üyeleri olan milletvekillerinin temaslarını da es geçmeyelim.

AK Parti, CHP, HDP ve MHP milletvekillerinden oluşan heyet, Moskova’daki KEİPA genel kuruluna katılacak.

24 Kasım 2015 tarihindeki uçak krizinden sonra Rusya’yla parlamenterler düzeyinde ilk buluşma. Önemli!

***

Ankara-Moskova ilişkisinin yeniden kuruluşu, İngiltere’deki Brexit kararını izledi. Tabii bu durum ilginç karşılanmış olabilir.

Türkiye ve Rusya’nın yakınlaşma sürecinin hızlanmasında AB’de oluşan negatif görüntünün payı yok mudur?

Moskova için “Brexit kararından memnuniyet duyduğu” yolunda yorumlar yapılıyor.

***

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry soluğu Avrupa’da aldı; Brüksel’de AB yönetimiyle görüşmeler yaptı ve “İngiltere’ye karşı intikamcı bir tavır takınılmasından rahatsızlık duyduklarını” bildirdi.

Washington, Brexit’in Avrupa’nın birliği kadar NATO’yu da negatif etkilemesinden kuşku duyuyor.

***

Beklenmedik gelişmeler yaşanıyor.

Brexit ve arkasından AB’nin sarsılması, ABD’nin telaşlanması, Türkiye-Rusya yakınlaşması, İsrail anlaşması…

Ve tüm bunlar sadece bir hafta içinde gerçekleşiyor.

İnsanı soluksuz bırakan baş döndürücü bir hız…

Anlaşılan o ki, tarih böyle zamanlarda yazılıyor.