Engin Özpınar
Engin Özpınar

ABD/AB, 8 yıldır Libya’nın petrolünü çalıyor

Libya’nın, ABD/İngiltere ve Fransa tarafından parçalanmasının ve Kaddafi’nin öldürülmesinin üzerinden 8 yıl geçti.

Bu süre içinde ülke yağmalandı. Petrolü tüm dünyanın gözleri önünde çalındı.

Petrol hırsızları Batılılardı.

Bu yağma ve hırsızlık şu anda da devam ediyor. Üstelik El Kaide ve IŞİD gibi terör örgütlerini de besleyerek devam ediyor.

Sonra da teröristleri, istikrarını bozmak istedikleri ülkelere, örneğin Irak’a ve Suriye’ye gönderiyorlar.

Ne var ki, bu durum hep böyle devam edecek gibi de görünmüyor. İkiye bölünmüş durumda çünkü Libya.

Ülkenin biri Tobruk’ta, diğeri Trablus’ta iki ayrı hükümeti var.

Tobruk’taki General Halife Hafter yönetimindeki hükümeti ABD/AB’nin yanı sıra Suudi Arabistan ve Mısır gibi Arap ülkeleri destekliyor.

İslamcı örgütlerin kontrolündeki Trablus hükümetiyse, destek açısından bakıldığında zayıf kalıyor.

*

8 yıl geriye dönelim…

NATO güçlerinin desteğiyle ABD, İngiltere ve Fransa tarafından işgal edilen Libya’da iki soytarı sahne alıyor. Yer: Bingazi’nin Tahrir Meydanı. Soytarılar Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye İngiltere Başbakanı David Cameron. Meydanda küçük bir kalabalık… Fransız ve İngiliz bayrakları… Ve cılız bir tezahürat: “Merci Sarkozy, Thanks Cameron…”

İlk şovu Sarkozy yapıyor…

“Bingazili gençler, Libyalı gençler, Arap gençleri, Fransa size dostluğunu ve desteğini sunuyor. Barış istediniz, özgürlük istediniz, ekonomik kalkınma istediniz. Fransa, İngiltere ve Avrupa, Libya halkının yanında olacaktır.”

Ardından sahneye Cameron çıkıyor:

“Özgür bir Bingazi’de, özgür bir Libya’da bulunmak harika. İngiltere ve Fransa Libya’nın yanında olacaktır. İngiliz halkı cesaretinizden dolayı sizi kutluyor.”

Tabii, Sarkozy’nin de Cameron’ın da verdikleri tüm sözler yalandı. Aradan geçen 8 yıl içinde Libya’ya ne barış ve özgürlük geldi, ne de ekonomik kalkınma gerçekleşti.

Yaptıkları tek şey Libya’nın petrolünü çalmaktı.

*

Şimdi BM’nin devreye girerek Tobruk ve Trablus hükümetleri arasındaki ateşkesi sağlamasını istiyor ABD ve AB.

Oysa ateşkesle birlikte BM’nin Libya konusunda harekete geçmesi gereken en önemli olay, ülkenin zenginliğinin Batılılar tarafından soyulması ve çalınması durumu olmalı.

 

Kaddafi’nin silahları El Kaide’ye verildi

 

2011 yılında dönemin Cezayir Dışişleri Bakanı Abdelkader Messahel, Kuzey Afrika’da etkin olan El Kaide’nin silah depolarının Libya’dan gelen silahlarla dolu olduğunu açıklamıştı. Batı Afrika ülkelerinin yetkilileri de bu iddiayı doğrulamıştı.

Bu konudaki en önemli kanıtsa, El Kaide’nin ciddi biçimde silahlanmasının Libya’nın işgalinin ardından gelmesi oldu. Ordunun silah depolarında bulunan taşınabilir uçak ve füzesavar kompleksleri de daha sonra Afrika ve Sina yarımadasındaki El Kaide saldırılarında ortaya çıkmıştı. Sonraki dönemde Libya’da işgalci olan ülkelerin dağıttığı silah depolarından Suriye’deki IŞİD’in de yararlandığı ileri sürülmüştü.

Tarih, elbetteki bu olayları da kayda geçirdi. Ve bu konularda zaman aşımı olmayacağı için işgalcilerin yargılanmaktan kurtulmaları da olanaksız.

Yoksa Libya dosyası çoktandır hazırda bekliyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X