Donald Trump’ın başkanlığından önce ABD’yle Avrupa’nın yollarının ayrılacağı kimsenin aklına gelmezdi. Ne var ki, Trump bunu başardı. Avrupa, artık bir numaralı müttefiki ABD’den uzaklaşarak Rusya ve Çin’e doğru yaklaşıyor. Şimdi Avrupa, ABD’yi “yerleşik dünya düzenini bozan bir güç” olarak görüyor.

İşte, Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’daki yorum:

“Donald Trump dünyada yalnızca agresif bir biçimde haraket etmiyor, aynı zamanda yıl boyunca kök salarak yerleşik hale gelmiş bir dünya düzenini de bozuyor. AB’nin ABD karşısında Rusya ve Çin’in yanında yer alması bu durumdan kaynaklanıyor.” AB kendi gücünün ve kendi sorumluluklarının farkına, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinden sonra vardı.

Berlin’de yayınlanan Tagesspiegel gazetesi bu duruma ilişkin değerlendirmesinde şöyle diyor:

“Avrupalılar kendi imzalarının da bulunduğu İran anlaşmasının müsvedde kâğıt haline gelme tehlikesi üzerine küresel liderlik rollerini anımsayarak dış politikadaki özgüvenlerini yeniden kazandılar.”

Yoksa, Washington-Tahran restleşmesinde Avrupa çapraz ateşte kalmaktan kurtulamayacaktı.

 

Huzurlarınızda Trump tiyatrosu

 

Ukrayna’da Cumhurbaşkanlığı seçimini ülkenin ünlü bir komedyeni kazandı. Ama görevine çok ciddi başladı.

Trump’sa komedyen değil. Ama komiklik yapmaktan geri kalmıyor. Ona komiklik de diyemeyiz aslında. Yaptığı tamamen soytarılık.

John Bolton, Basra Körfezi’ne uçak gemisi gönderildiğini bildirirken İran’a “Beni arayın, bir telefon edin” diye sesleniyor. Sululuk işte!

Arkasından da Obama döneminin Dışişleri Bakanı John Kerry’nin İranlılarla sık sık görüştüğünü ileri sürerek, “Kerry onlara beni aramamalarını söylüyormuş” diyor. Kerry’nin yanıtıysa şöyle: “Trump’ın bugün söylediği her şey yanlışlıklarla dolu. Amerika’nın güvenliğini sağlamak için diplomasinin nasıl kullanılacağı konusunda da hatalı. Umalım da Başkan seleflerine saldırmak yerine dış politikanın sorunlarına odaklanır.”

 

Kuzey Kore başarısızlığı ve Venezuela yenilgisi

 

Kuzey Kore’nin Trump’la dalga geçercesine bir hafta içinde iki kez kısa menzilli balistik füze denemesi yapması Washington’ı şaşırttı.

ABD, Kim Jong Un’u kontrol altında tutabilmek için Çin’e güveniyordu.

Ama Donald Trump, Pekin yönetimiyle bir kez daha ticari ilişkilerde anlaşmazlık sürecine girmişti.

Öte yandan Trump’ın sert ve saldırgan Venezuela politikası da tartışmaya açıldı. Washington Post’un Trump yönetimi yetkililerine ve Beyaz Saray danışmanlarına dayanarak verdiği haberde Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu iktidardan indirme girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığı belirtildi.

Habere göre Başkan Trump, Maduro’nun düşürülüp yerine genç muhalif lider Guaido’nun getirilmesinin kolay bir operasyon olacağı konusunda kendisinin yanlış yönlendirildiğinden yakınıyordu.

Durum böyleyse Trump yönetimi Venezuela’da yenilgiyi kabul ediyor demektir.