Bir süre önce İsrail istihbaratı, IŞİD’le ilgili “son derece gizli” bilgileri ABD’yle paylaştı.

Tabii bilgiler Başkan Donald Trump’a da aktarıldı.

Aktarılırken de söz konusu bilgilerin başka bir ülkeye iletilmesine İsrail’in izni olmadığı vurgulandı.

Ancak Trump bu… İsrail’in izni varmış yokmuş, onun için hiç önemli değildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la Rusya’nın Washington Büyükelçisi Beyaz Saray’a ziyarete geldiklerinde, onlara İsrail’in istihbaratından söz etti.

Washington Post da, olayı öğrenir öğrenmez, haberi patlattı.

Olay birdenbire İsrail’in ilettiği bilginin öneminin önüne geçti.

“Trump, bu bilgiyi Rusya’yla nasıl paylaşır” sorusuyla ABD’de başka bir tartışma başladı.

*

Ve Amerikan medyasında Başkan için “Teflon Donald” adı kullanıma sokuldu.

Birisinden bir şey duyunca hemen başkasına aktaranlara “teflon tava” derler ya, “Donald” adının başına “teflon” oturtulmasının nedeni buydu.

Ama bu bir oyun değildi. Hele devlet yönetiminde, hele ABD Başkanlığı düzeyinde hiç affı yoktu bu gibi durumların.

Donald Trump’ın da sonradan aklı başına gelmiş olmalıydı ki, ABD’ye zarar vereceğini düşünerek telafi yollarını aramaya başladı.

İşte tam da o sırada Trump’ın imdadına Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yetişti.

Putin, ABD Başkanı’nın Rusya’ya herhangi bir “sır” vermediğini savunurken şöyle konuştu: “ABD’de bir tür siyasal şizofreni kendini gösteriyor. Yoksa Trump’ın Rusya’yla gizli bilgiler paylaştığı yönündeki suçlamaları başka türlü açıklamamız mümkün değil.”

Ve şunu özellikle vurguladı: “Amerikalı politikacıların içini rahatlatacaksa Beyaz Saray’daki görüşmenin ses kaydını yayınlamaya hazırız.”

*

“Teflon Trump”ın maceraları bununla kalsa iyiydi. Ama kalmadı. Şubat ayında da FBI Başkanı James Comey’den, “Flynn çok iyi bir insan. Umarım bu sorunu unutursunuz” diyerek soruşturmayı durdurmasını istedi.

Olay şimdi ortaya çıkıyordu ve tüm Amerikan medyası konuyu haberleştiriyordu.

Trump kendi atadığı Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’i, Rusya’yla bağlantısı belirlendiği için görevden almak zorunda kalmış, FBI da soruşturma başlatmıştı.

Başkan Donald Trump’ın ikinci bombası da bu oldu: Adaletin yerini bulmasını engellemeye çalışıyor, gücünü kötüye kullanıyordu.

Arkasından bir de FBI Başkanı James Comey’yi görevden aldı. Medya bu haberi “Trump Comey’yi kovdu” başlıklarıyla verdi.

Gazetelerdeki bu olaya ilişkin haber kamuoyunda Trump’a yönelik tepkilerin daha da yükselmesine yol açtı.

*

Noktayı Trump’ın partisi Cumhuriyetçilerden Jason Chaffetz koydu: Başkan’ın gizli kayıtları dahil Trump-Comey görüşmesine ilişkin tüm belgelerin Hükümeti İzleme Komisyonu’na teslim edilmesini istedi.

New York Times, bunu Chaffetz’in attığı “doğru adım” olarak nitelendirdi. Gazete ayrıca yorumunda Cumhuriyetçilere seslenerek, “Trump’ın çevresindekilere bedava tavsiye: Zamanınız varken çekip gidin” diyordu.

Çünkü Trump’a kamuoyu desteği yüzde 30’un da altına inmişti…