Katar krizi, 5 Haziran’da patladı…
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır ve adı var kendi yok Yemen hükümeti, “terörü desteklediği” iddiasıyla Katar’la diplomatik ilişkilerini kestiklerini ilan ettiler.
Sonradan bu koalisyona Libya’yla birlikte birkaç devletçik daha katıldı.
Tüm bu güruhu da ABD destekliyordu.
Muhtemelen kışkırtan da ABD’ydi. Daha doğrusu ABD Başkanı Donald Trump’tı.
*
Aradan yaklaşık üç hafta geçti…
ABD Dışişleri Bakanlığı, şimdi, Katar’a abluka uygulayan Körfez ülkelerinden hesap soruyor:
“Siz bu ablukayı ‘Terörizme destek’ suçlamasıyla uygulamaya başlamıştınız. Daha hala bu suçlamayla ilgili kanıtlarınızı sunmadınız, ayrıntıları bildirmediniz.”
Demek ki, ABD’nin aklı sonradan gelmiş…
Oysa Trump onlarla toplantı yapmıştı.
Ya onlar Trump’ı kandırdılar ya da böylesi Trump’ın işine geldi.
Ama ABD Dışişlerinin bilgilendirilmesi gerekirdi.
Onu da yapan olmamış ki, şimdi Washington bastırıyor: Körfez ülkeleri Katar ablukasının nedenini açıklamalıdır! Açıkladılar mı? Öncü ülkeler Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden henüz bir ses yok.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert’ün açıklamasındaki şu ifadenin altını çizerek devam edelim:
“Atılan adımlar gerçekten Katar’ın terörizmi desteklediği yönündeki iddiaların sonucu muydu, yoksa Körfez ülkeleri arasında uzun süreden bu yana var olan sorunlarla mı ilgiliydi?”
*
Ülkenin Başkanı, kısa bir süre önce Katar’ın terörizmi en üst düzeyde desteklediğini savunuyor, Körfez ülkelerinin ablukasına da destek veriyordu.
Şu andaysa Dışişleri Bakanlığı ablukanın gevşetilmesini istiyor.
Şu ABD’nin düştüğü duruma bakın. İnanılacak gibi değil…
Saray darbesi demek böyle oluyormuş
Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdulaziz, Veliahd Prens Muhammed bin Naif’i görevinden azletti. Onun yerine oğlu Muhammed bin Salman’ı getirdi. Oğul Salman da Naif’i ev hapsine aldırdı.
Nasıl aldırmasın ki… Naif, aynı zamanda ülkenin içişleri bakanı ve bakanlar kurulu başkan yardımcısıydı.
Şimdi Salmanlar baba oğul Suudi Arabistan’ın tepesine oturmuşlar İçişleri Bakanlığı’nda temizlik yapıyorlar.
Muhammed Salman’ın çok hırslı olduğu söyleniyor. Çevredeki emirlikleri ve Yemen’in tamamını kendi topraklarına katarak Suudi Krallığı’nı büyütme hayalleri görüyormuş.
Kral Salman da zaten bir süre sonra tahtı oğluna devredecekmiş.
Tabii bunu yapmadan önce iktidarı sağlama almak gerekiyor.
Suudi Krallığı’ndaki bu operasyonun ülke dışında “Saray darbesi” olarak nitelenmesi boşuna değil…