ABD’nin yaptırım tehditlerine karşın Almanya’nın önderliğini yaptığı Kuzey Akım 2 Rus gazı projesi Avrupa tarafından kabul edildi.
Son pürüzleri de Almanya ve Fransa’nın yaptığı anlaşmayla aşılan proje uygulamaya girdiğinde Avrupa’nın Amerikan gazını satın almasına gerek kalmayacak.
Ne var ki, Washington bu işi burada bırakacakmış gibi görünmüyor.
Trump yönetiminin AB, Berlin ve Danimarka büyükelçileri ortak bir açıklamayla Avrupa’ya çağrıda bulundular. Çağrı diyorlar ama buna “uyarı” demek daha doğru olacak. Şöyle: “Kuzey Akım 2 projesiyle Avrupa’ya sadece Rus gazı gelmeyecektir. Baltık Denizi üzerinden Rusya’nın nüfuzu da gelecektir.”
İyi de ABD’nin şimdi mi aklı başına geliyor? Trump Avrupa’nın güvenliği konusunda az kırıp dökmedi… Almanya’nın, ABD Başkanı’nın tehditlerini unutması beklenebilir mi? “Sizin bekçiliğinizi yapıyorum” diyerek para istedi, pazarlık yaptı, aşağılamaya kalktı.
Şimdi de “Rusya’nın nüfuzuyla” Avrupalıları korkutmaya çalışıyor.
Avrupalılar niye korksun ki, Kuzey Akım 2’yi hep birlikte gerçekleştirecekler. Yani Ruslar tek başına değil.
Tamam Gazprom var ama onun yanında İngiltere-Hollanda ortaklığındaki Shell, Alman şirketleri Wintershall ve Uniper, Fransız Engie ve Avusturyalı OMV de var. Yani Avrupa da nüfuzunu dayatmış görünüyor Moskova’ya.
Ama ABD açısından şöyle bir tehlikeden söz edilebilir: Avrupa, bunca horlanmadan sonra Washington’dan uzaklaşacaktır.
Ve bu süreç Trump’ın ABD Başkanlığı’ndan indirilmesine kadar da devam edecektir. Öyle görünüyor…
Trump’tan sürpriz yok, Suudi katilleri koruyor
ABD Kongresi, Trump yönetiminden Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde kimin ya da kimlerin sorumlu olduğuna ilişkin rapor istemişti.Kongre acele de etmiyordu. 120 günlük süre tanıdı.
Bu süre içinde Beyaz Saray çok rahat bir şekilde araştırma yaptırabilir ve rapor hazırlayabilirdi. Süre doldu ancak rapor gelmedi. Rapor yazılmış olmalıydı. Çünkü ilgili birimler tüm araştırmaları tamamlamıştı.
ABD istihbarat örgütlerine göre Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sorumlu kişi Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’dı. Toplanan tüm veriler Selman’ı gösteriyordu.
Ama Trump Kongre’nin isteğine yanıt vermedi. Daha doğrusu bu konuda hiçbir açıklama yapmadı. Sadece bir Beyaz Saray yetkilisi, yasalarda öngörülen 120 günlük sürenin dolmasına karşın Donald Trump’ın ‘eyleme geçmeme’ hakkını kullandığını bildirdi.
Anlaşılan o ki Donald Trump, İsrail’in çıkarları için Suudi Arabistan’ın gelecekteki Kralı Selman’ın vahşice işlenen cinayetteki sorumluluğunu görmezden geliyor, belki de örtbas edilmesini istiyor. Çünkü Trump’ın hayali “Yüzyılın Anlaşması”.
Sanıyor ki, dünyada iki akıllı lider var. Biri kendisi, diğeri de Netanyahu…