Tabii en başta Bağdat hükümetinin aldığı önlemlerle… Türkiye ve İran da buna katkı koyuyorlar.
Tahran ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak yerel yönetiminin yalnızlığa mahkûm olacağını belirtiyor.
Erdoğan bununla kalmıyor, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yle birlikte Irak’ın ve de yanı sıra Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduğumuzun altını çiziyor.
Tabii bu durum, ABD’nin 26 yıl önce çekiç güç oluşturarak Irak’ın kuzeyini bölme planını akla getiriyor.
Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) o planın ürünüdür.
Şimdi, Ankara ve Tahran’ın “Bizim muhatabımız Bağdat’tır” şeklindeki sözleri Batı’da endişeyle bir kenara not ediliyor.
Erbil saf dışı edilmiş oluyor bu durumda.
*
Kuşkusuz ABD ve İsrail tepki koyacaklardır bu tecrite. Barzani de bu tepkiyi bekleyecektir doğal olarak.
Yalnız bundan sonra işleri eskisi gibi kolay olmayacaktır; bunu da biliyorlar.
Çünkü karşılarında Rusya, Türkiye, İran ve Irak dörtlüsünün oluşturduğu bir cephe var artık.
Ve bu cephe dört ülkeyle sınırlı kalmayacak gibi görünüyor.
Suudi Arabistan’la Mısır’ın katılımı da bekleniyor belli bir zaman içinde.
Mısır tamam da Suudi Arabistan sürpriz sayılıyor.
Ne var ki, kriz sona erdikten sonra Suriye’deki İran askerleri çekilecekse Riyad için pek sorun kalmayacak.
İyi de Rusya, bunun garantisini verebilir mi?
*
Buna ilişkin bir soruyu dün Moskova’da Putin’e sormuş gazeteciler. Rus liderin yanıtı şöyle:
“Suriye kendi yolunu bizzat kendi belirlemeli. Bu, Suriye halkının meşru hakkıdır. Biz her zaman tüm ülkelerin egemenliğine, iç ve dış politikalarına saygı duyuyoruz. İran, bizim komşumuz ve çok eski bir partnerimiz. İran’ın ulusal çıkarlarına saygı duyuyoruz. Ancak Rusya, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın da ulusal çıkarları var.”
Putin’e sorarsanız İsrail’i de diğer ülkeler arasında görüyor.
Bölgedeki belli başlı ülkelerin tümünü kucaklayan yeni bir Ortadoğu politikası geliştirmiş Moskova.
*
Düşünebiliyor musunuz, İsrail ve İran yan yana…
ABD’nin de bu olasılığı hesaba kattığından emin olabiliriz. Ancak, işine gelmediği için gündeme hiç getirmemiştir.
Ama öte yandan Putin, Türkiye, Suudi Arabistan, Suriye, İsrail, İran ve Mısır gibi ülkelerle ilişkilerin geleceği konusunda umutlu olduklarını belirtirken şöyle diyor:
“Bu ülkelerle ilişkiler dengeli bir karaktere sahip. Bunun gelecekteki ilişkileri geliştirmeye katkı sunacağından eminim.”
ABD yönetiminde “İran” çatlağı
Savunma Bakanı James Mattis, Başkan Trump’ın aksine, İran’ın nükleer programıyla ilgili anlaşmaya uymadığı ya da anlaşmanın ABD’nin ulusal çıkarına aykırı olduğu kanıtlanmadıkça, bu anlaşmada kalmayı düşüneceklerini bildirdi.
Mattis, Senato’da yaptığı konuşmada, “İran’ın anlaşmaya sadık kaldığını doğrulayabilirsek elbette ki anlaşmadan vazgeçmemeliyiz. Şu anda elimizde olmayan aksine belirtiler çıkmazsa, Başkan anlaşmada kalmayı düşünmelidir” dedi.
Mattis’in bu açıklaması yönetim içinde İran’a yaptırımlar konusunda farklı görüşlerin çarpıştığını bir kez daha göstermiş oldu.
Başkan Trump, İran’a karşı tavır alırsa Kongre’nin yaptırımları yeniden devreye sokma olasalığı gündeme gelecek.