Suriye’de IŞİD ve El Nusra terörünü kimler bitirdi? Soru önemli çünkü zafere sahip çıkanlar çoğalıyor. Hep öyle olmaz mı? Olur da Rusya’yla ABD karşı karşıya gelince tartışma daha bir önem kazanıyor.

Rusya mı, ABD mi? Esas olarak konu bu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’de yaptığı açıklamada terörün Suriye ve Rus orduları sayesinde yok edildiğini söyledi.

Putin’in konuyla ilgili tam ifadesi şöyle: “Suriye ve Rus ordusu, dünyadaki en zor uluslararası terörist grupları sadece iki yıl içinde yok etmiştir.”

Ama öte yandan ABD “Hayır” diyor, “Suriye’deki terörü sona erdirenler bizim önderliğimizdeki ortaklarımızdır.”

Neredeyse, “Rusya hiçbir şey yapmadı ki…” diyecekler de, o kadarına cesaret edemiyorlar anlaşılan.

Nasıl cesaret etsinler ki, Afganistan, Irak ve Libya başarısızlıkları ortada… Ne zaman bu ülkelerle ilgili konu açılsa ABD, başını kuma gömmekten başka bir şey yapamıyor.

Washington, “Hiç olmazsa Suriye’de durumu kurtarırım” diye düşünüyor ama bu kez karşısında çetin ceviz Rusya var.

Çetin ceviz diyoruz, çünkü ABD bir adım atarsa Rusya iki, üç, dört, beş adım birden atıyor.

Bunu örnekle anlatmak gerekiyor. Örnek Libya. Ama Libya’ya gelmeden Mısır’a bakalım. Anımsayanlar olabilir, Moskova Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle askeri bir üs anlaşmasına varmıştı geçenlerde.

Bu anlaşmaya göre Rusya, Akdeniz’de istediği kadar yığınak yapabileceği ikinci bir büyük üsse kavuşmuş olacak.

Ve dikkat! Söz konusu Mısır üssü tam donanımlı ve Libya’ya yakın bir konumda.

Hemen söyleyelim: Putin’in yeni hedefi Libya olacak.

Öyle görünüyor ki, müdahalenin alt yapısı da döşenmiş bu arada…

Putin’in, Suriye’den çekeceği askeri Libya’ya göndermesi beklenebilir. Olmazsa Libya koşullarına uygun yeni birlikler oluşturulmuş da olabilir.

Bu bir tahmin ama Putin için Kaddafi’nin intikamını alacağı günlerin yaklaştığını söylemek mümkün bu durumda.

Ama ayrıca Libya’daki istikrarsızlığa son vermek de yaşamsal değerde…

Ve bir şey daha: Putin, Sünni Libya üzerinde kontrol oluşturabilirse İran’la ilişkileri nedeniyle yaratılan “Şii” destekçisi algısından da kendini kurtarabilir.

Tabii tüm bu gelişmeler ABD açısından can sıkıcı.

Ne var ki, Trump gibi bir başkanın Putin’le baş edebilmesi olanaksız.

Trump, şanslı bir kumarbaz olabilir.

Ama dünya politikasında kazanmak için satranç bilmek gerekiyor.
 

Alman basınından Trump’a veryansın
 

ABD Başkanı Ortadoğu’da otorite boşluğu yarattı. Vladimir Putin ve Şi Cinping gibi strateji uzmanları bu boşluğu doldurmayı bileceklerdir.

-Trump sadece ABD’nin dünya liderliğini elinden kaçırmasını hızlandırıyor, o kadar.

-Şu günlerde kriz bölgesinin oyun kâğıtları yeniden karıştırılıyor. Beyaz Saray’ın patronu İsrail lehine aldığı tek taraflı kararla ABD’nin arabuluculuk rolüne gölge düşürdüğü gibi Arap dünyasındaki ılımlı güçleri de zor durumda bıraktı.

-İsrail ve işgal altındaki topraklarda olup bitenler Trump’ın umurunda değil. Kendisine yüklü bağış yapan İsrail yanlılarıyla kökten dinci Evanjelistleri hoş tutmak onun için daha önemli. (Kaynak: DW)