Flipboard
ABD Başkanı Barack Obama’nın tam da 11 Eylül’de düğmeye basmasıyla birlikte zirveler toplanıyor, koalisyon oluşturuluyor, tanklar, toplar, roketler, tüfekler hazırlanıyor, savaş tamtamları çalıyor.
Zannedersiniz ki, IŞİD terör örgütü değil, Ortadoğu’da bölgenin en büyük gücü.
Ama yine de takdir etmek gerekir: Bir terör örgütüyle yapılacak mücadele allanıp pullanıp büyük bir savaş havasında ancak böyle kamuoyuna sunulabilir.
IŞİD’in 10 bin militana sahip olduğunu bildirmişti CIA daha önce. Peki, tüm bu savaş hazırlıkları 10 bin militan için miydi?
Bu soruya gerek bırakmayacak bir güncellemeye gidildi ve IŞİD’in militan sayısı 20 bin ila 31 bin 500 arasına çekildi.
Obama’nın IŞİD ile mücadele stratejisini açıkladığı 11 Eylül konuşması, Temsilciler Meclisi’nin eski Cumhuriyetçi Başkanı Newt Gingrich tarafından, başkanlığı süresince “En Amerika yanlısı ve en vatansever tondaki konuşma” olarak değerlendirilmiş.
Obama, ABD Başkanlığı’na Obama gibi başlamıştı. Ama görünüyor ki bitişe doğru Obama gidiyor, Bush geliyor.
İlahi
Almanya!
El Kaide’den bile daha acımasız olan IŞİD’i yasaklamak Alman hükümetinin aklına şimdi geliyor.
Yasaklara göre IŞİD bundan böyle Almanya’da sosyal medyadan propaganda yapamayacak, gösteri ve yürüyüş düzenleyemeyecek, bayrak ve sembolleri taşıyamayacak ve para toplayamayacakmış.
Meğer terör örgütü bugüne kadar hepsini yapabiliyormuş. Ve kimse de çıkıp neler oluyor diye sormamış.
Peki, neden şimdi? Nedeni şu: IŞİD saflarında Suriye’de savaşan Alman vatandaşı teröristlerin, cihadı Almanya’nın kentlerine taşıma olasılığının ciddiyet kazanması.
Demek ki, tehdit kendisine yönelmese Alman hükümetinin IŞİD’e yasaklama getirmesi söz konusu bile olmayacakmış…
Londra’da “Suriye” gerilimi
Obama’nın IŞİD stratejisi İngiliz hükümetinde anlaşmazlığa yol açtı.
Dışişleri Bakanı Philip Hammond İngiltere’nin Suriye’de hava operasyonları düzenlemesinin söz konusu olmadığını bildirirken Başbakanlık’tan “Obama’nın stratejisine tam destek verildiği” açıklaması yapıldı.
İngiliz basını, Başbakan Cameron’la Dışişleri Bakanı Hammond arasındaki çelişkiye “yüz kızartıcı bir iletişim eksikliği”, “Suriye politikasında kaos”, “Başbakanlık Hammond’u hükümsüz bıraktı” gibi ifadelerle dikkati çekti.
Ne var ki, iktidardaki koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokratlar ile ana muhalefet İşçi Partisi’nden Hammond’a destek geldi. Her iki parti de Suriye’de hava saldırıları düzenlenmesi karşı çıkıyor.
Obama alay konusu oldu
İndependent’ın deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, ABD Başkanı Obama’nın IŞİD stratejisini değerlendirirken “Sıradan bir Amerikalı için Ortadoğu tarihinden dersler çıkarmanın ne kadar zor olduğu görülüyor” ifadesini kullandı.
Aynı gazetenin yine deneyimli diğer Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn ise “ABD’nin üçüncü taraflar üzerinden gizlice Beşar Esad’la işbirliği yapması olasılığı” üzerinde durdu. Cockburn, Obama’nın hava saldırılarıyla sonuca gitme planı için de “zafer kazanılması imkânsız bir savaş” değerlendirmesinde bulundu.
