Irak’ta neler yaşandıysa şimdi aynısı Suriye’de sahneleniyor.

ABD, yanlışlıkla cami bombalıyor, onlarca kişi ölüyor, yüzlerce kişi yaralanıyor ve arkasından “IŞİD militanlarıydı, El Kaide toplantısıydı” denilerek tepkiler bastırılmaya çalışılıyor.

Bakıyorlar ki kimse inanmıyor, o zaman “pardon” diyorlar.

ABD Merkez Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, “caminin hedef alınmadığı, 15 metre ötedeki başka bir binanın vurulduğu” öne sürülüyor.

İyi de yıkılan cami! Ölenler ve yaralananlar da cami içindekiler.

15 metre ötedeki binadaysa bir şey yok.

*

Peki, hesap sorulacak mı? Irak’taki benzer olaylarda kimse Pentagon’a hesap soramamıştı.

Ya şimdi?

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, “Suriye’nin Halep bölgesinin İdlib kentindeki El Cinah Köyü’nde gerçekleştirilen ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan hava saldırısı” konusunda Pentagon’dan açıklama beklediklerini bildirdi.

Irak’ta Rusya yoktu. İngiltere, Fransa filan vardı. Tabii onlar da, yanlış yapsa bile susup ABD’yi destekleyecekti.

Suriye’deyse Rusya, ABD’nin ne yapmak istediğini bilmek zorunda… Çünkü işgalci değil. Şam’ın talebiyle, BM ilkelerine ve uluslararası hukuka uygun şekilde hareket ediyor.

*

Pentagon’sa davetsiz misafir… Şam onu çağırmamış ve yardım talebinde bulunmamış.

ABD ordusu kendi kendini yetkilendirmiş; bugüne değin Suriye’deki tüm operasyonları Şam hükümetinin izni olmadan yürütüyor.

“IŞİD’le mücadele ediyoruz” denildiği için, Esad’ın tepkisi dışında, kimse sesini çıkarmıyor, ABD de kendi kafasına göre takılıp gidiyor.

Ne var ki, Rusya’nın “Açıklama bekliyoruz” duyurusu “böyle gelmiş böyle gitmez” anlamında sayılmalı.

Üstelik bombalanan alanda “AGM-Hellfire” füze parçası bulunduğuna göre kaçış yolu da kapanıyor.

Yani, ne ABD’nin, ne de koalisyonun bu olayı örtbas etme şansı var.

Tamam, Ruslar “ABD uçaklarının El Cinah’ta teröristleri hedef aldığından kuşkumuz yok” diyorlar ama soruşturma açılması için de bastırıyorlar.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, olayın, Suriye’de terörle mücadele eden tarafların daha yakın işbirliği yapmasına gerekçe oluşturduğunu söyledi.

*

İşbirliğinin zorunluluğu konusunda bir başka örneği de, Fırat ve Teşrin barajları çevresinin koalisyon uçaklarınca bombalanması olayı oluşturuyor.

Barajların tahrip olması halinde bölgedeki köyler ve kentlerin sular altında kalma olasılığı var. Bu durumda yüz binlerce insanın yaşamı tehlikeye girecek.

Şam yönetimi, koalisyonun ve BM’nin dikkatini çekiyor ve uyarıda bulunuyor durmadan.

Ancak o, ötekine söylüyor; öteki diğerine aktarıyor, felaketse gittikçe yaklaşıyor.

*

BM bürokrasisi asıl yapacağı işleri bırakıp İsrail’i rahatlatma çabasında mıdır nedir?

İsrail’in “Federal bir Suriye” istediği bilinmiyor değil.

Ama BM, bu oyuna gelmemeli.

İsrail jetleri Suriye hava sahasında cirit atarken Genel Sekreter Antonio Guterres’in “Sen ne yapıyorsun?” diye sorduğunu duyan var mı?

*

Suriye’de, Rusya’yla ABD’yi karşı karşıya getirecek bir kışkırtmanın çok pahalıya patlayacağını herkesten önce Guterres’in bilmesi gerekir…