Suriye ordusuyla YPG ve ABD güçlerinin karşı karşıya geleceği günler yaklaşıyor.

Bu durum aynı zamanda ABD-Rusya karşılaşmasının gerçekleşebileceğine de işaret ediyor.

Neden: Deyr ez Zor kentinin ele geçirilmesi…

Suriye birlikleri bölgeye giriş yaptı ve kent merkezine ulaşmalarına 50 kilometrelik mesafe kaldı.

Suriye ordusu Deyr ez Zor’u IŞİD’den temizleyebilirse ABD desteğindeki YPG’nin de yolunu kesmiş olacak.

Çünkü o yol, Irak sınırıyla Suriye’nin kuzeyini kontrol ediyor.

Yola kim hâkimse Suriye’nin kuzeydoğusunu da o kazanıyor.

Suriyeli yetkililer, Rus medyasından İzvestiya’ya yaptıkları açıklamada Esad’ın Deyr ez Zor’u kurtarma operasyonuna büyük önem verdiğini belirtiyorlar.

Yarış büyük… Zaferin ibresiyse şu anda Şam-Moskova ittifakından yana.

Bu durumda ABD ne yapabilir? Kader birliği içinde olduğuna göre YPG’ye desteğe devam eder. Ediyor da zaten…

Geçen hafta içinde 100 tır dolusu askeri araç ve gereç göndermiş YPG’ye.

Tır’lar gece saatlerinde Irak sınırından geçerek yüklerini Haseke’de boşaltmışlar.

Hummer’lar, cipler, vinçler, zırhlı araçlar, insansız hava araçları, anti tank silahları, gece görüş dürbünleri, kızılötesi lazer aydınlatıcı dürbünler… Daha neler neler…

ABD, tüm bu silahların, araç ve gerecin IŞİD’le mücadelede kullanılacağını savunuyor ama inanmak zor.

Hatta YPG/PKK’nın IŞİD’le savaşmasına da gerek yok artık.

Derlenip toparlanan Suriye ordusu ülkenin hemen her yanında IŞİD’le mücadele ediyor.

Ancak ABD’nin derdi başka tabii… Nedir derdi? Tabii ki “Kuzey Suriye” yapılanması…

Yoksa YPG/PKK’ya 100 tır dolusu askeri araç ve gereci niçin göndersin ki…

 

‘Suriye’de teröre destek ABD, İngiltere ve Fransa’dan’
 

Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat, Suriye’de, Batılı ülkelerin terör örgütlerini desteklediğini savunarak “Esas sponsorların da ABD, İngiltere ve Fransa olduğunu” ileri sürüyor.

Mikdat, “Terörün yayılmasında en büyük suç ABD’dedir. Washington uluslararası hukuka ve anlaşmalara aykırı hareket etmiştir” diyor.

Şam’ın bu çıkışı Esad’ın bir ölçüde rahatladığını ve elinin güçlendiğini göstermesi açısından önemli.

Suriye liderinin en büyük kozlarından biri, “kimyasal saldırı” iddiasının sahibi olan ABD’nin bu konuda açılması istenen soruşturmaya karşı çıkması.

Şam “Buyurun, soruşturma yapacak kuruluşu da siz seçin, gerçek neyse herkes öğrensin” diyor.

Ne var ki ABD bu öneriye yanaşmıyor ve doğrudan Şam’ı suçluyor.

O zaman da inandırıcılığı kalmıyor.

Ünlü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh, “Han Şeyhun Yalanı” başlıklı makalesini ABD yönetiminin yüzüne çarpıyor da, Washington’da bir yetkili de çıkıp “Sen ne yapıyorsun?” diye soramıyor.